Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekili Musa Çam, Zarrab’ın kuryesinin bu itirafları sonrası Cumhuriyet savcılarının derhal harekete geçmesi gerektiğini söyledi.

CHP) İzmir Milletvekili Musa Çam, Reza Zarrab’ın kuryesi Adam Karahan’ın itiraflarının, Zarrab’la AK Parti hükümeti arasında yaşanan rüşvet olaylarını açıkça ortaya koyduğunu ileri sürdü. Çam, “AKP hükümetinin 13 yıllık döneminde milyar dolarlarca yapılan yolsuzlukların, bakanların, başbakanın ve çocuklarının karıştığı yolsuzlukları Rıza Zarrab marifetiyle finanse ettiği, hatta ülkenin cari açığını bile kapattığını biliyoruz. Bizler bunu her söylediğimizde inkar edildi, yok sayıldı, iftira atıldığını söylediler. Ama Reza Zarrab’ın kuryesi bunları söylemekle bizim söylediklerimizin ne kadar doğru olduğunu ortaya koydu. AKP’nin 13 yıllık iktidarı, 90 yılık Cumhuriyetin en büyük yolsuzlukların ve şaibelerin olduğu; kul hakkının, yetim hakkının, fakirin, fukaranın rızkının çalındığı bir dönem olarak tarihe geçecektir.” dedi.

'İKİ KİLO BAKLAVA ÇALANLAR CEZALARINI ÇEKİYOR'

CHP İzmir Milletvekili Musa Çam, Reza Zarrab’ın kuryesi Adem Karahan’ın itirafları sonrası Cumhuriyet savcılarının derhal harekete geçmesi gerektiğini belirterek şunları söyledi: “Kuryenin bu itiraflarından sonra bu ülkenin hala namuslu Cumhuriyet savcıları var ise adalet var ise derhal gerekeni yapmalılar. Suçluları ve zanlıları yargı önüne çıkarmalıdırlar. İki kilo baklava çaldığı için 8’er yıl hapis yiyen 13-14 yaşındaki çocuklar cezalarını çekerken, ülkenin milyarlarca lirasını yok edenler ellerini kollarını sallayarak bu ülkede gezmemeliler. Yatlarında, kaçak saraylarda, kaçak villalarda hayatlarını sürdürmemeliler.”

Reza Zarrab’ın kuryesi olduğunu ileri süren Adem Karahan, Cumhuriyet Gazetesi’ne itiraflarda bulunmuştu. Karahan, 1 yılda yurtdışına 18 milyar lira para çıkardıklarını söylemiş, sevkiyattaki sıkıntıları bakanların çözdüğünü ileri sürerek, “Türkiye'den altınlar Dubai'ye götürülüyor, orada bozdurularak İran'a gidiyordu. Bu paranın da yüzde 4'ü siyasîlere, yüzde 4'ü Zarrab'a kalıyordu.” demişti.

Sındır: Bu itiraflar doğrudan bir suç duyurusu

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır, Zarrab’ın kuryesinin itiraflarının doğrudan bir suç duyurusu olduğunu ve Cumhuriyet savcılarının mutlaka takibat başlatması gerektiğini söyledi.

Reza Zarrab’ın kuryesi Adem Karahan’ın Cumhuriyet Gazetesi’ne yaptığı itirafları değerlendiren CHP İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır, “Birisi bir itirafta bulunuyor ise bunun doğrudan bir suç duyurusu olarak kabul edilip, gereken savcılık takibatı mutlaka yapılması gerekir. Burada üzerine yorum yapılacak bir şey yok. Artık bundan sonra bu ülkenin işte hakimleri, savcıları bunun gereğini yapar, inceler, bunun doğruluğunu araştırır, gereken soruşturmayı yaparlar. Yani bir hukuk devletinde olması gereken budur. Yani hukukun üstünlüğünün olduğu, yargının bağımsız olduğu ve adaletin herkese eşit dağıtıldığı bir ülkede bunun gereği budur. Bir suç duyurusu olarak kabul edilir, gereği yapılır. Yapılır mı, yapılmaz mı, onu göreceğiz. Ama biz bunun üzerinde mutlaka duracağız.” dedi.
 
'HUKUKUN GÜCÜ KİMİ ZAMAN BAKLAVA ÇALAN ÇOCUKLARA YETİYOR'

Türkiye’de bir döneme damgasını vuran ‘baklava çalan çocuklar’ davasını hatırlatan Kamil Okyay Sındır, şunları söyledi: “Maalesef kimi zaman gücümüz o çocuklara yetiyor, hukukun gücü. Artık o duruma geldik ne yazık ki. Yani vatandaşımızın bu ülkede adalet sistemine ve hukuka olan güveni ne yazık ki inanılmaz zayıfladı. Artık herkes, ‘ya ne olacak, bir şekilde onu da atlatırlar, aşarlar’ falan gibi ne yazık ki bu ülkede saygın, güvenilir, hepimizin saygı duyduğu hakimlerimizle, savcılarımızla bu güvensizliğin altında onları da üzüyoruz diye düşünüyorum. Bu duruma geldik. Bunun üzerinde mutlaka durmak gerekir diye düşünüyorum.”

'SORUŞTURMA BAŞLATILIR MI, SİZE SORMAK İSTİYORUM'

CHP İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır, Reza Zarrab’ın kuryesinin itirafları sonrası Cumhuriyet savcılarının bir soruşturma başlatıp başlatmayacağı yönündeki soruyu şöyle cevapladı: “Yani belki de başlatılır ama sonucun ne olacağı esas önemli. Nereye kadar sürdürüleceği önemli. Nerede birilerinin müdahale edip bunu engellemek isteyeceği önemli. Bakalım göreceğiz. Bu konu bizim de tabii ki üzerinde önemle durduğumuz bir konu. Artık bizim yurttaşımıza, vatandaşımıza, adaletin herkes için olduğunu ve yargının bağımsız olabileceğini ve hukuka güvenin tam olması gerektiğini ve bu güveni aşılayabilmemiz lazım. Bu güveni verebilmemiz lazım. Bunun gereği olan yapıyı da mutlaka en kısa zamanda oluşturmamız gerekiyor.”

(CİHAN)