17 Aralık yolsuzluk soruşturmasının delilleri bir kez daha yargı önüne çıkıyor. Reza Zarrab'ın şikayeti üzerine eski emniyet müdürü ve bir gazetecinin de aralarında bulunduğu 6 kişi hakkında açılan dava yarın görülecek. Kapatılan yolsuzluk soruşturmasının delilleri ek klasör olarak bu dava dosyasına girmişti. Zarrab'ın şikayetiyle 17 Aralık yolsuzluk dosyasının delilleri bir kez daha yargı önüne çıkacak.
Bakanlar ve bakan çocukları ile çok sayıda tanınmış iş adamının adının karıştığı 17 ve 25 Aralık yolsuzluk dosyaları, soruşturmalara müdahaleler sonrasında görevlendirilen savcılar tarafından hiçbir delil bulamadıkları gerekçesiyle kapatılmıştı. Dosyaların kapatılmasının ardından yolsuzluk soruşturmalarının simge isimlerinden Reza Zarrab, şantajla kendisinden para istendiği gerekçesiyle suç duyurusunda bulunmuştu. Zarrab'ın şikayeti üzerine eski Emniyet Müdürü Orhan İnce ve Gazeteci Kamil Maman'ın da aralarında bulunduğu 6 kişi hakkında dava açılmıştı. Davanın ilk duruşması yarın 34. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülecek.
YOLSUZLUK BELGELERİ DOSYADA
Davanın delil klasörlerinde kapatılan 17 Aralık yolsuzluk soruşturmasının delilleri yer alıyor. Klasörlerde Zarrab'ın bakanlarla, bakan çocuklarıyla, kendi çalışanlarıyla yaptıkları telefon konuşmaları, kaçak olduğu rapor edilen altın ticareti, fiziki takipte elde edilen fotoğraflar, bakanlara verildiği öne sürülen rüşvetin listesi gibi tüm deliller bulunuyor. Klasörlerde Zarrab ve adamının, yolsuzluk operasyonları öncesinde, haksız kazanç sağladıkları bilgisini içeren Kamil Maman'ın hazırladığı haberi tartıştıkları görülüyor. Haberin yayınlanmasını engellemek için bakanlarla konuşmaları da delil klasöründe yer aldı. Böylece Zarrab'ın şikayetiyle 17 Aralık yolsuzluk dosyasının delilleri bir kez daha yargı önüne çıkıyor.
ZARRAB VE ÇALIŞANI HAKSIZ KAZANCI İTİRAF EDİYOR
Delil klasörlerinde yer alan bir tapede Zarrab ile çalışanı olduğu belirtilen Abdullah Happani'nin Kamil Maman'ın hazırladığı haber metniyle ilgili konuşmaları yer alıyor. Zarrab'ın bakanları araya sokarak engellemeye çalıştığı haberde, Zarrab tarafından kurulduğu belirtilen paravan şirketler ve büyük miktardaki usulsüz kazanç iddiası anlatılıyor. Happani, Zarrab'a haberdeki bilgilerin çok sağlam olduğunu söylüyor.
Happani, "Ama çok sağlam bilgi vermişler yani aşağıdaki şirketler mirketler. Bizim olanlar da var içinde, ya bizim olanlar derken senin şirketler. Hadi öbürlerini boş ver yani. Bankalar doğru." diyor. Zarrab da haberde geçen 'imtiyazlı iş adamlarının düşük kurdan aldıkları döviz ile Türkiye'den altın aldıkları, bunları kendi piyasalarında paraya çevirdikleri iddiasıyla Maliye Bakanlığı, Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık'a yapılan ihbarlar üzerine vergi müfettişlerinin harekete geçtiği, Rıza Zarrab ismine ulaşıldığı' ifadelerini okuyor. Haberde 2012 yılından bahsedildiğini de kaydeden Zarrab, "2012 diyor farkında mısın? 2012'de vardı canım altın ticareti." diyor. Bunun üzerine Happani de, "Ha doğru 2012'nin Şubatında başladı" karşılığını veriyor.
İkili bu bilgilerin nereden alınmış olabileceğini de tartışıyor. Sonrasında Zarrab, "Dur bakalım hiç belli olmaz gazetenin patronlarına gider iş değişir meğişir. Patrona telefon açacağım dedi şimdi." ifadelerini kullanıyor. Happani de, "İçişleri Bakanı, bakanlar bastırıyorsa patronlarına durdurabilirler bence." şeklinde konuşuyor.
ZARRAB HAKKINDAKİ İDDİALARI RAHATSIZ OLAN BAKANLARIN SIZDIRDIĞI DUYUMUNU TARTIŞIYORLAR
Zarrab'ın Sedef adlı bir kadın (Ebru Gündeş'in menejeri Sedef Arım olduğu belirtiliyor) ile tapesi de yer alıyor. Sedef adlı kadın Zarrab'a duyduğu bir konuyu aktarıyor. Sedef'in, "Senden rahatsız olanlar olabilir şey ayağından hükümet ayağından." demesi üzerine Zarrab, "Yani onlar mı yaptırıyordur diyorsun?" şeklinde soruyor. Bunun üzerine Sedef, bazı bakanların Zarrab'dan rahatsız olduklarını, bu kadar diyaloğu nasıl kurduğu, göze battığı şeklinde ifadeler kullandıklarını, 'yoktu böyle bir adam nereden çıktı, bir kurcalayalım' dediklerini duyduğunu anlatıyor.
Zarrab da "Tabi canım aralarında var zaten onların" diyor. Ali Babacan'ın ismi de geçen tapeyle ilgili emniyetin değerlendirmesi de yer alıyor. Değerlendirmede, 'Sedef adlı kişinin, Zarrab'ın hızla yükselişinin Ali Babacan gibi bazı bakanların dikkatini çektiği, bu yükselişin ardında bazı bakanların desteğini aldığı şeklinde şüpheler olduğu, bu durumun bakanlar arasında rahatsızlık oluşturduğu yönünde duyumlar aldığını söylediği anlatılmıştır' denildi.
MAMAN: BELGEYİ ORHAN İNCE'DEN DEĞİL ERDOĞAN VE YENİŞAFAK'IN AVUKATINDAN ALDIM
İddianamede anlatılan zaman ve bağlantıların tamamen kurgudan ibaret olduğunu söyleyen gazeteci Kamil Maman, Zarrab ile iglili ihbar dilekçesini İnce ve ekibinden aldığının anlatıldığını söyledi. Bunun yalan olduğunu vurgulayan Maman, "Benim bu ihbar dilekçesinden haberim yoktu. Daha önce Yenişafak gazetesinde çalıştığım için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ve Yenişafak gazetesinin de eski kurum avukatı olan Mustafa Doğan İnal ile tanışıyoruz. Beni adliyede gördüğünde böyle bir ihbar olduğunu söyledi. Ben de isteyince verdi. Dilekçedeki ihbarcı Şeref Dereci'nin numarası vardı. Aradım ve buluştuk. Bilgileri ve belgeleri istedim, haberimi hazırladım. Habere taraf olduğu için Zarrab'ı ve paravan olduğu belirtilen şirketlerin sahibi görülen Adem Gelgeç'i de aradım. Bu konuşmalarım 17 Aralık yolsuzluk soruşturmasında Zarrab dinlendiği için kayda alınmış. Ben kimseden para istemedim." dedi.
Zarrab'ı aramasından sonra Zarrab'ın hemen bazı bakanları aradığını ve haberin çıkmasını engellemeye çalıştığını anlatan Maman, "Bu bakanların bu nedenle rüşvet aldıklarına dair tapeler ve görüntüler varmış. Ben haberime son halini verdim ve gazeteye teslim ettim. Bakanlar devreye girerek gazete yönetimini arayıp haberi engellemeye çalışmışlar. Bu sırada ihbarcı, Yenişafak da dahil başka gazetelere de gittiklerini ve bu bilgi ve belgeleri onlara da verdiklerini söyledi. Bu sırada Yenişafak gazetesi haberi girdiği için benim haber elimizde kaldı." ifadelerini kullandı.
Savcının kendisini tanık olarak dinlediğini ifade eden Maman, "Bana şüpheli olmadığımı, benimle ilgili bir durum bulunmadığını söyledi. Haberi nasıl hazırladığımı kısaca anlattım. Ancak iddianamede bir anda şüpheli oldum." diye konuştu.
İDDİANAME
İddianamede Zarrab'ın sürdürdüğü belirtilen emniyet müdürü Orhan İnce'nin tanışıklıkları bulunan Zarrab'dan sık sık para istediği ileri sürüldü. Zarrab'ın para vermemesi üzerine aralarının açıldığı belirtildi.
İnce'nin Zarrab'dan para koparabilmek için şüpheli Adem Gelgeç'in sahibi göründüğü şirketlerin aslında Zarrab'a ait olduğunu ve vergi kaçırdığını basına sızdırmakla şantajda bulunduğu iddia edildi.
Daha sonra İnce ile tanışıklıkları bulunan diğer şüpheliler Mustafa Ös, Şeref Dereci ve Mehmet Bozik aralarında anlaşarak paravan olduğu ileri sürülen şirketlerin sahibi gözüken Gelgeç'i ikna ederek istedikleri belgeleri temin ettikleri kaydedildi. Ardından Şeref Dereci'nin maliye, MASAK ve çeşitli kurumlara ihbar dilekçeleri gönderdiği belirtildi.
Adem Gelgeç'in Zarrab'ın müdürlüğünü yapan Abdullah Happani'ye giderek bir milyon dolar para istediği yoksa maliye tarafından yapılan soruşturmada kendi üzerine gözüken şirketlerin aslında Zarrab'a ait olduğunu beyan edeceğini söylediği anlatıldı. Zarrab'ın bu teklifi kabul etmediği ifade edilen iddianamede, İnce'nin Adem Gelgeç'e korkmamasını, arkasında olduğunu, para istemeye devam etmesini söylediği ileri sürüldü.
Gelgeç'in para istemekten vazgeçerek taşındığı kaydedilen iddianamede, İnce ve Mustafa Ös'ün önce Gelgeç'in kendilerinden habersiz parayı alarak kaçtığını zannettikleri öne sürüldü. Daha sonra İnce ve Ös'ün durumu basına intikal ettirerek basın vasıtasıyla para istemeyi kararlaştırdıkları iddia edildi.
Şüphelilerin Bugün gazetesi muhabiri Kamil Maman'a olayı anlattıkları öne sürülen iddianamede, Maman'a şüpheli Şeref Dereci'nin telefon numarasını verdikleri anlatıldı. İddianamede, Maman'ın Dereci'yi arayarak buluştukları, ihbar dilekçesi ile belgeleri aldığı kaydedildi. Maman'ın bilgilere göre Zarrab ile ilişkilendirerek haber hazırladığı, telefonda Zarrab'ı şantaj amaçlı arayarak kara para yolsuzluğu haberi olduğunu ve yayınlayacaklarını söylediği belirtildi. Maman'ın haberi bir başka gazeteci aracılığıyla Zarrab'ın avukatı Halil İbrahim Koca'ya göndererek bir milyon dolar para istediğini ilettiği iddia edildi. Zarrab'ın bu talebi de kabul etmediği ifade edildi.
Maman'ın haberinin gazetesinde yayınlanmadığı anlatılan iddianamede, şüphelilerin bu girişimlerinin sonuçsuz kalması üzerine İnce, Ös ve Dereci'nin Yenişafak gazetesinin sahibi Kazım Albayrak ile görüştükleri, Albayrak'ın iki gün sonra gelmelerini istediği belirtildi. İki gün sonra şüphelilerin Albayrak'ın yanına gittiği anlatılan iddianamede, 13 Ekim 2013 günü Yenişafak gazetesinde 'Türk Leaks' manşeti ile söz konusu iddiaları içeren haberin yayınlandığı kaydedildi.
İddianamede, şüpheliler hakkında şantaj suçlamasından dava açılarak cezalandırılmaları istendi. Delil olarak ise Zarrab'ın iddiası, Zarrab'ın çalışanları olduğu belirtilen tanıklar, gazete kupürleri, tape ve tevilli ikrarlar gösterildi.
CİHAN