ABD'de tutuklanan İran ve Türkiye vatandaşı Reza Zarrab'ın savcılıkla işbirliği içerisinde olacağı, kefaletten vazgeçtiği ve bildiklerini açıklayacağı dün Savcı Preet Bharara tarafından duyurulmuştu. Bharara, Zarrab'ın Miami'den New York'a getirileceğini ifade ederken hakkındaki iddianamede birçok suç isnadı bulunuyor. Zarrab'ın işte bu suçlamalara yönelik kendisini savunurken işbirliği yaptığı isim ve kuruluşları da açıklaması bekleniyor.
İDDİANAMEDEKİ HANGİ SUÇLAMALARLA İLGİLİ İŞBİRLİĞİ YAPACAK?
İddianame üç kişiyi kapsıyor: 33 yaşındaki İran ve Türkiye vatandaşı Reza Zerrab, onun çalışanlarından 29 yaşındaki İran vatandaşı Camelia Jamshidy (Kamelya Camşidi) ve Mellat Exchange'in üst düzey yöneticisi 65 yaşındaki İran vatandaşı Hossein Najafzadeh (Hüseyin Necefzade).
Sanıklara yöneltilen suçlamalar 2010 yılından 2015 yılına kadar olan dönemi kapsıyor.
Sanıklar 2008'de başlayan ancak 2011 yılından, 2016 yılında kaldırılana kadar gittikçe sertleşen İran'a yönelik uluslararası yaptırımları etkisiz hale getirmeye çalışmak ve ABD bankalarına yönelik dolandırıcılıkla suçlanıyorlar.
Yapılan açıklamaya göre yöneltilen suçlamaların toplam cezası, en üst sınırdan verilirse 60 yılı buluyor.
İddianameye göre sanıklar, Türkiye ve Suudi Arabistan'daki şirketleri aracılığıyla ABD yaptırımlarına takılmadan işlem yapmak için İranlı bireylere ve aralarında Türkiye'de de şubesi bulunan İranlı Bank Mellat, Mellat Exchange gibi şirketlerin bulunduğu bazı şirketlere destek oldu.
İddianamedeki dört suçlama şöyle:
*ABD'ye karşı dolandırıcılık
*Uluslararası Acil Ekonomik Güç Yasası'nı (International Emergency Economic Powers Act) ihlal etmek
*Bankacılık sistemine karşı dolandırıcılık
*Para aklama
İddianamede Reza Zarrab kimdir?
İddianamede Reza Zarrab Türkiye ve Birleşik Arap Emirlikleri'ndeki bir dizi şirketin sahibi ve işletmecisi olarak tanıtılıyor.
Bunlar arasında Türkiye'deki Royal Holding A.Ş, Türkiye'deki Durak Döviz Exchange ve Birleşik Arap Emirlikleri'ndeki Al Nafees Exchange sıralanıyor.
Açıklamada ayrıca yukarıda belirtilen şirketlerin yanı sıra Türkiye'de Asi Kıymetli Madenler Turizm Otomotiv ve ECB Kuyumculuk İç ve Dış Sanayi Ticaret Limited Şirketi'nin de yaptırımlara rağmen işlemleri gerçekleştirebilmek ve ABD bankalarından ve denetim mekanizmalarından gizlenmek için kullanıldığı söyleniyor.
Suçlamaların detaylarında ne var?
İddianamedeki suçlamalara kanıt olarak sunulan deliller arasında, iddianamede adı verilmeyen kişiler ile üç sanık arasındaki e-posta trafiği dikkat çekiyor.
Bu e-postalarda yapılması istenilen para transfer işlemlerinin yapıldığına dair belgeler de yine iddianamede yer alıyor.
Buna göre, örneğin 26 Ocak'ta 2011 tarihli bir e-postada, Kanada'daki bir şirkete yaklaşık 1 milyon dolarlık para transferi yapılıyor ve bu transferin İran'ın inşaat ve enerji santrali şirketi MAPNA adına gerçekleştirilmesi isteniyor.
Ancak iddianamedeki bir başka nota göre ertesi gün, yani 27 Ocak'ta Royal Emerald Investments aracılığıyla Birleşik Arap Emirlikleri'nden Kanada'ya yapılan transferde MAPNA Group'un adının yer almadığı ve ödemenin yangın ekipmanı için yapıldığı bilgisine yer veriliyor.
Bu transferde ABD bankalarının kullanıldığı söyleniyor.
Bunun yanında Zarrab'ın Türkiye'deki Asi Kıymetli Madenler Turizm Otomotiv aracılığıyla Çin'deki bir bankaya Mellat Exchange adına transfer yapıldığı iddia ediliyor.
'Zarrab ailesi ekonomik cihat için hazırdır'
Ayrıca 24 Mayıs 2011 tarihinde Mellat Exchange'den adı verilmeyen bir çalışanın Zarrab ve Kamelya Camşidi'ye gönderdiği "Çok acil!!!!!!!" başlıklı e-postaya yer verilmiş.
En çarpıcı e-postalardan birisi ise 3 Aralık 2011 gününe ait. Burada Zarrab ve Najafzadeh'e, Zarrab'ın imzalaması için gönderilmiş, İran Merkez Bankası Genel Müdürü'ne hitaben Farsça kaleme alınmış bir mektup bulunuyor.
Bu e-postada İran'da ilan edilen "ekonomik cihat"a atıf yapılırken, Zarrab ailesinin yaptırımları etkisiz hale getirmek için yaptığı hazırlıklara yer veriliyor.
Bu mektupta şöyle deniyor:
"Büyük Liderimiz Ayetullah Hamaney'in ve Merkez Bankası'nın [İran Merkez Bankası] saygıdeğer yöneticileri ve çalışanlarının yaptırımlar karşısında oynadığı rol, yaptırımları akıllıca bir şekilde etkisiz hale getirmekte ve hatta onları, özel metotların kullanılması sayesinde bir fırsata çevirmektedir. Genel eğilimin yaptırımların yoğunlaştırılmasına ve arttırılmasına yönelik olduğu bir sır değildir ve İran İslam Devrimi'nin akil liderinin bu yıl Ekonomik Cihat yılı olacağını ilan ettiğinden beri, döviz konusunda yarım asırlık deneyime sahip olan Zarrab ailesi Türkiye'de, Birleşik Arap Emirlikleri'nde, Rusya'da ve Azerbaycan'da şubeler açarken, parasal olarak ve dövizde yaptırımlara karşı politikaların uygulanması için her türlü işbirliğine katkıda bulunmak konusunda istekliliğimizi beyan etmenin ulusal ve ahlaki görevimiz olduğunu düşünmektedir.....
"İran'ın gayretli evlatlarının çabalarının ve işbirliğinin sevgili ulusumuzun tüm uluslararası ve finansal alanlarda yükselişiyle sonuçlanacağını umut ediyoruz."
BAE'den İran Petrol Bakanlığı'na transfer
Sıralanan e-postalar arasında 7 Ocak 2013 tarihinde Zarrab'ın, Royal Holding'deki bir çalışanına Türk şirketi ECB Kuyumculuk İç ve Dış Sanayi Ticaret Limited Şirketi'nden Türkmenistan'da bulunan bir enerji şirketine yaklaşık 600 bin dolar gönderilmesi emri verdiği belirtiliyor.
Bunun yanı sıra Zarrab'ın, İran Petrol Bakanlığı'na yapılacak bir ödemeyi yönettiğine dair kayıtlar da iddianamede yer alıyor.
Buna göre Birleşik Arap Emirlikleri'nde bulunan Gunes General Trading'in Türkmen bir şirkete gönderdiği 1 milyon doların ABD bankaları aracılığıyla gönderildiği ve bu miktarın nihayetinde Türkmen şirket tarafından İran Petrol Bakanlığı'na iletildiği iddia ediliyor.
BBC TÜRKÇE / AJANSLAR