Zarrab davasından ilk sızıntı

17 Aralık yolsuzluk soruşturmasının baş aktörlerinden Reza Zarrab, ABD’nin İran’a yönelik ekonomik yaptırımlarını ihlal etmek suçundan ABD'de tutuklandı. ABD'li Savcı Preet Bharara tarafından yürütülen soruşturmanın Türkiye’yi ne kadar kapsayacağı ise asıl merak konusuydu. Bu soru yavaş yavaş cevabını bulmaya başladı.

Reza Zarrab iddianamesinin ayrıntılarında ne var?

Savcı Bharara’nın, özellikle Babek Zencani’nin İran’da yürütülen ve idam cezası ile sonuçlanan davasındaki suçlamalar nedeniyle, soruşturmaya Türkiye’deki bazı bankaları da dahil ettiği görülüyor. Soruşturmaya dahil edilen ilk banka, 17 Aralık Yolsuzluk Suruşturması nedeniyle, herkesin aklına gelen kamu bankası değil.

Nokta Dergisi ABD'de görülecek olan Zerrab davasından sızan ilk bilgileri derledi. Dergiye göre ilk planda şüpheli TMSF tarafından bir süreliğine el konulan ancak daha sonra iade edilen bir banka. İşte Nokta Dergisinin haberi...

BANKA DEĞİL BELLİ DÖNEMİ

Bankacılık kanunundaki kısıtlamalar nedeniyle bu bankanın ismini veremiyoruz (Nokta dergisi editör notu). Zaten olay bankanın doğrudan kendisiyle ilgili değil, belli bir dönemiyle ilgili. Bu nedenle Bharara’nın dosyasındaki bankanın belli bir döneminin soruşturmaya dahil edildiğini söylemek daha gerçekçi olur.

Konuya geçmeden önce Türkiye’de faaliyet gösteren söz konusu bankanın yapısına bakmakta fayda var.

1977 yılında kurulan Bankanın, en büyük ortağı Libya Merkez Bankası'nın yüzde 100 sahibi olduğu The Libyan Foreign Bank. Libya Bankası, söz konusu bankanın yüzde 62.37’sine sahip. Diğer küçük ortakları ise iki Türk ve bir Kuveyt bankası... Kamuoyunda yıllarca "Kaddafi'nin Bankası" olarak bilinmesinin nedeni, Libya’nın yüzde 62’lik büyük ortak olması.

NEDEN SORUŞTURMAYA DAHİL OLDU?

İran’da yürütülen soruşturmada, Zencani hakkındaki suçlamalardan biri de kara para aklamaydı. İran Petrol Bakanlığı'nın petrol paralarını sahte evrak ve işlemlerle İran devletinden kaçırması nedeniyle kara para aklama suçunu işlediği iddia edilen Zencani, yapılan yargılama sonucunda bu suçun da dahil olduğu bütün suçlardan idam cezasına çarptırılmıştı.

Mahkeme kara para aklama suçunu, Türkiye’de 2011 yılında “…. Bankası” nezdinde gerçekleştirilen bazı işlemlere dayandırdı. (2011 tarihini aklınızda tutmanızda fayda var) Bu iddia, Zencani hakkında hazırlanan iddianamede aynen yer aldı. Zencani’ye ait Kont Group firması, kendisine İran’la ilgili gelen paralardan 2.7 milyar dolarını sahte işlemlerle yurt dışına aktararak zimmetine geçirmişti. Kont Group firması, uluslarası düzeyde önemli bir ipucu oldu.  

Bu noktada durum, İran ambargosunu deldikleri iddiasıyla bazı şahıslar hakkında soruşturma yürüten ABD'li Savcı Bharara’nın dikkatini çekti ve Türkiye’de faaliyet gösteren söz konusu bankayı soruşturmaya dahil etti. Bharara’nın sürdüğü izin Kont Group’la başladığı görülüyor.  

O İŞLEMLER BANKAYA EL KONULAN DÖNEME AİT

Savcının “… Bankası”nı soruşturmaya dahil etmesi üzerine banka hakkında küçük bir araştırma yaptığımızda karşımıza çarpıcı bir durum çıktı.

2011 yılında Libya’daki kargaşa ve yaşanan olaylar kapsamında, BM Güvenlik Konseyi Libya hükümetine ait varlıklara el konulma kararları aldı. Bu nedenle ortaklık yapısında Libya ağırlığı bulunan bu bankanın yönetimine TMSF tarafından 2 Temmuz 2011 tarihinde el konulmuş.

Bu süreçte yönetim kuruluna 6 Türk atanmış. 15 Mart 2012 tarihindeki Genel Kurul sonrası ise, TMSF yönetimi tekrar Libya’ya iade etmiş. Yani, hükümet yaklaşık 10 ay bankanın yönetimini ele geçirmiş. Zencani’nin kara para aklama suçunu işlediği iddiasıyla İran’da mahkum olduğu ve ABD’de Zarrab dosyasına dahil edilen tarihler tam da bankanın hükümetin elinde olduğu bu döneme ait.

TRANSFERLER ZENCANİ'NİN SUÇ İŞLEDİĞİ İŞLEMLERLE SINIRLI DEĞİL

Araştırmamızı derinleştirdikçe, “… Bankası” ile ilgili çok önemli bilgiler önümüze düşmeye başladı ve İran ambargosunu delmek amacıyla Banka üzerinden hükümetin izin verdiği işlemlerin Zencani’nin suç işlediği para transferleriyle sınırlı olmadığı ortaya çıktı.

Dönemin Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, bakan ve çocuklarına rüşvet verdiği belgelenen İranlı işadamı Rıza Sarraf’ın Atatürk Havalimanı'ndaki altın kaçakçılığı olayının basına yansıması üzerine tüm altın ithalat ve ihracatlarını, Gümrük ve Ticaret Bakanlığının efsane müfettişi Mehmet Eryılmaz’a incelettirmişti.

Eryılmaz tarafından düzenlenen raporda İran ambargolarını delme çalışmalarına ışık tutan çok önemli tespitler yer almıştı. Eryılmaz'ın hazırladığı raporda, İran’a uygulanan ABD ambargolarını delmek amacıyla kurulan şirketler ve ambargoları delmek amacıyla yapılan sözde altın ihracatı operasyonları en ince ayrıntılarına kadar anlatılıyor. Dikkat çekici nokta da ABD'li Savcı Bharara'nın kısa iddianamesinde ele aldığı firmaların bu raporlarda da dile getirilen firmalar olması.

ABD İZLEMESİN DİYE EURO İŞLEMLERİ YAPILMIŞ

Bizim dikkatimizi, Müfettiş Eryılmaz'ın incelediği firmalardan biri olan Zencani’ye ait Kont Group şirketi çekti. Müfettiş şirketin tüm bankalardaki işlemlerini bir araya toplamış ve değerlendirmeler yapmış. En dikkat çekici durum da şirketin “…. Bankası”nda gerçekleştirdiği işlemler.

Özellikle Euro hesabında gerçekleştirilen işlemler çok daha çarpıcı görünüyor. Belki de ABD’nin dolar üzerinden gerçekleştirilen tüm küresel işlemleri takip edebilme imkanları düşünülerek Euro hesabından işlemler gerçekleştirilmiş. İşlemlerin toplam tutarları milyarlarca Euro. Evet yanlış okumadınız milyarlarca Euro hesaplara girip yurt içi ve dışına aktarılmış. Sadece KİSH Bank adındaki bir firmadan gelen tutar 600 milyon Euro civarında. Bu da yaklaşık 1,5 milyar TL’ye tekabül ediyor. Daha başka firmalar da var.

EL KONULMA ÖNCESİ VE SONRASI İŞLEM YOK!

Ancak kritik nokta bu işlemlerin hepsi, hükümetin “…. Bankası”na el koyduğu dönemde yapılmış olması. Ne öncesinde ne de sonrasında böyle büyük miktarlı işlemler gerçekleştirilmemiş. Bu dönemde, birileri İran ambargosunu delebilmesi için “…. Bankası”nı Zencani’nin emrine amade kılmış. Yani aslında “….. Bankası” dünü ve bugünü açısından yasalara uygun ve temiz bir banka. Sadece Hükümetin yönetimine el koyduğu 10 aylık dönemle ilgili ciddi şüphe/iddia ve uluslararası soruşturmalar söz konusu.

Zencani bu 10 aylık dönemde kendisine sağlanan para transferi imkanları karşılığında ne yaptığını/verdiğini tahmin etmek çok zor olmasa gerek. Zencani, İran Mahkemesi'nde yaptığı savunmasında, İran'ın petrol paralarını sisteme sokabilmek için Türkiye'de 8.5 milyar dolar komisyon (rüşvet) verdiklerini açıklamıştı. Zencani, 8.5 milyar doların kimlere dağıtıldığını ise Türkiye'deki kolu Reza Zarrab'ın bildiğini ifade etmişti.

Şimdi Savcı Bharara, “…. Bankası” nezdinde İran ambargosunu delmek maksadıyla yapılan işlemleri en ince ayrıntısına kadar araştıracak ve bu bankayla birlikte hareket eden bazı kamu bankalarını da soruşturmaya dahil edecek gibi gözüküyor. 

NOKTA DERGİSİ
<< Önceki Haber Zarrab davasından ilk sızıntı Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:  
ÖNE ÇIKAN HABERLER