Zaman Gazetesi'ne kapıları kırarakgaz ve TOMA eşliğinde giren kayyımlar çalışanları işten atmaya devam ediyor. Kayyımlar Sezai Şengönül, Avukat Tahsin Kaplan ve Avukat Metin İlhan şimdiye kadar 150 çalışanın işine son verdi.

Çıkarılanların yerine ise kayyım gasbıyla el konulan Bugün ve Millet Gazetelerinde çalışan 30 kişilik ekip getirildi. 

Gazetenin tirajını 600 binden 3 binlere düşüren kayyımlar işten çıkarmalara dün de devam etti. Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmen Yardımcısı Bülent Korucu, Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Mehmet Özdemir ve Today's Zaman Genel Yayın Yönetmen Yardımcısı Celil Sağır'ı Basın İş Kanunun 11. maddesine göre tazminatsız şekilde işten çıkarıldı.

Gazetenin 30 yıllık çalışanı olan Korucu, işten atıldıktan sonra gazete önünde yaşadıklarıyla ilgili açıklamalarda bulundu. 24 günlük süreçte ağır şartlarda, baskı ve mobbing altında gazetecilik yaptığını kaydeden Korucu, “Karşılaştığımız mobbing hadiseleri ve baskılar editöryal bağımsızlığa yapılan tecavüzler bizi gerçekten yaraladı” dedi. Çalıştığı kuruma geldiğinde kapıda geri çevrildiğini kaydeden Korucu, “Çünkü kartım iptal edilmişti. Bana herhangi bir şey tebliğ edilmediği halde, herhangi bir şekilde hiçbir şey bildirilmediği halde içeri giremedim” ifadelerini kullandı.

Kayyım yönetimindeki Zaman Gazetesinde kendisini en çok yaralayan olayı paylaşan Korucu şunları söyledi:

“Cuma günü Today's Zaman tasarım ekibinden bir bayan arkadaşımızı, binanın her yerinde rastladığımız siyah giyinmiş ve kendisine güvenlik görevlisi diyen insanlar kollarından çekerek insan kaynaklarına götürdü. Gazetenin en mahrem yeri olan gazetenin yazı işlerine girerek masasından bir hanımefendinin bu şekilde alınması bizde bardağı taşıran son damla oldu. Ben çok üzüldüm ona. İki gün istifa dilekçem cebimde dolaştım. Dilekçemi vermeme fırsat kalmadan çıkışımı verdiler.” Korucu şöyle devam etti:

“Zaman Gazetesi bugün 2-3 bin tirajlı bir gazete haline geldiyse onu bu hale düşürenler bu mevkutenin şerefini, haysiyetini rahnedar etmekle suçlanmıyorlar da 25 gün önce bu gazeteyi 650 bin tirajla teslim eden bizler bu mevkutenin şerefi ve haysiyetiyle oynamakla suçlanıyoruz.”

“Zaman Gazetesi'ne böyle veda etmek istemezdim” diyen Bülent Korucu, “Genç bir basın yayın öğrencisi olarak Zaman Gazetesi'nin kuruluşunda görev aldım. Gazetenin sonunun böyle olması bizi yaralıyor. Hukuk geldiği zaman bu mağduriyetler ve baskılar sona erecek” dedi.

Zaman Gazetesi Birinci Sayfa Editörü Mehmet Özdemir de, 19 yıldır Bülent Korucu'yu tanıdığını ve meslek adına her şeyi ondan öğrendiğini söyledi. Özdemir, “Bizler şu an ahlaksızlıkla suçlanarak işten çıkartılıyoruz. Biz gazeteciliği de adam olmayı da ahlakı da Bülent Bey'den öğrendik. Bu gazetecilik yapmaya her şartta devam edeceğiz” dedi.

Zaman'a kayyım atanmasıyla birlikte adeta OHAL'ı yaşayan çalışanlar her an takip edilmeye başlandı. Today's Zaman'ın tasarım ekibinde çalışan Hafsa Çelebi isimli gazeteci de çektiği bir fotoğraf nedeniyle işine son verildi. Binanın bahçesinde duran TOMA'ların fotoğrafını çektikten sonra polisler tarafından zorla insan kaynaklarına götürülen Çelebi ahlaksız davranış gerekçesiyle tazminatsız ve işsizlik maaşı alamayacak şekilde işten atıldı. Genç gazeteci yaşadıklarını şöyle anlattı:

"Perşembe günü iş çıkışı TOMA'nın ve binanın fotoğrafını çekmiştim. Evime gitmek için turnikelere doğru yürüdüm.

Bir anda çevremi 9 polis sardı. Fotoğraf çekmemin yasak olduğunu ve çektiğim fotoğrafları silmemi söyledi. Ben de itiraz ettim. Heyecandan ellerim titremeye başladı. Polis amiri dalga geçerek ‘ellerin titriyor suçlusun' dedi. Ben de onlara ‘Işid liderinin, arabasında bomba bulunanların serbest kaldığı bir ülkede gazeteci olarak onlardan daha çok terörist muamelesi gördüğümü söyledim.

Daha sonra polisler kendilerine terörist dediğim ithamıyla beni suçladılar. Bu şekilde ahlaksızlıktan işten atıldım. Hakkımı helal etmiyorum. İşimden atılma sebebim olan fotoğrafı da galerimden, aklımdan ve hiçbir yerden silmeyeceğim"

Today's Zaman Genel Yayın Yönetmen Yardımcısı Celil Sağır, hukuka güvendiklerini belirterek, “Anayasa ve yasalara aykırı bir şekilde gelip bir basın kuruluşuna çöküp, gasp edip bütün çalışanlarına mobbing uygulayarak gazeteyi kuşatıp yaşanmaz hale getirerek işi sadece gazetecilik yapan insanları ahlaksızlıkla suçlamak herhalde en büyük ironidir.

Türkiye ve basın tarihi adına acıklı bir durum. Bir gün hukuk geri döndüğünde bu saçmalıkların hepsi geri dönecektir. Kimsenin hakkı yerde kalmayacaktır” dedi.

Zaman'daki kayyım kıyımı 5 Mart gecesi Gazetenin Genel Yayın Yönetmeni Abdülhamit Bilici'nin işine son verilmesiyle başladı. Polisler tarafından gazeteye alınmayan Bilici'den sonra Today's Zaman Genel Yayın Yönetmeni Sevgi Akarçeşme, Cihan Haber Ajansı Genel Yayın Yönetmen Yardımcısı Hakan İnce, Cihan Haber Ajansı Uplink Müdürü Hüseyin Arıcı, Cihan Haber Ajansı Haber Müdürü Güray Demir gibi yöneticilerin de işine son verildi.

Yazar kadrosunun tümünü işten atan kayyımlar bununla da kalmayıp güvenlik görevlilerinin, yemekhane personelinin, muhasebe ve insan kaynakları çalışanlarının da işine son verdi. 25 günlük sürede 150 kadar çalışan işten atıldı.

İşine son verilen Bülent Korucu sabah gazeteye geldiğinde kartının iptal edildiğini öğrendi. Korucu daha sonra gazete çalışanlarıyla vedalaşarak kurumdan ayrıldı. Gazete çalışanları Korucu'ya çiçek takdim etti.