DW'den Emre Eser'in haberine göre, Pandemi döneminin tedarik zincirinde açtığı hasar tüm dünyada etkisini göstermeye devam ediyor.
Neredeyse her sektörde kendini gösteren tedarik problemi aynı zamanda fiyatların da hızla yükselmesine neden oluyor.
Şu an için kriz tanımlaması yapılmasa da krize yakın bir sıkışıklığın olduğunu söyleyen Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Başkanı Sinan Öncel’e göre yüksek kapasite ile üretim yapan firmaların üretim bantlarını durdurmamak için hammadde stoğu yapması büyük problemler oluşturuyor.
Türkiye, üretiminin büyük bölümünde kullandığı hammaddeleri ithal ediyor. Hem uluslararası piyasadaki fiyat artışları hem de Türk Lirası’ndaki hızlı değer kaybı bu konuda üreticiyi oldukça yıpratıyor.
Çizilen tablo yanlış
Sürekli fiyat artacak beklentisi var
Küresel ekonomide konteyner, çip, magnezyum, çelik ve plastik temininin oldukça zorlaştığını belirten Kanca, "Para birimimizdeki dalgalanma bu tedarik sorununu farklı bir boyuta taşıyor.
2001’deki kriz ortamının bir benzeri yaşanıyor. İnsanlar elindeki ürünü satmak istemiyor. Çünkü bugün sattığı fiyattan yerine yeni ürün koyamayacağından korkuyor. 10 liraya satılacak ürün sürekli fiyatlar artacak beklentisi ile elde tutuluyor. Belki 12 liraya satarım beklentisi var. Bu beraberinde stokçuluğu da getiriyor. Bugün bir hammaddeyi istediğiniz tarihte alabilmeniz pek mümkün değil. Ayrıca para politikasında belirsizlik de bunu tetikliyor. Yani kimse liranın dolar karşısındaki pozisyonun ne olacağını anlamış değil. Sanki serbest bırakılmış gibi. Bu da davranışları etkiliyor" ifadelerini kullanıyor.
Suni bir enflasyon oluşuyor
BMD Başkanı Sinan Öncel, "Kimse fiyatların nereye gideceğinden emin değil. Bugün 10 dolardan hammadde aldığında kimse bunu satmak istemiyor. Yarın 12 dolara alabilirim diye bugün sattığı ürüne bile zam yapıyor. Böylece bir suni enflasyon oluşuyor" ifadelerini kullanıyor.
Korku alışverişi yapılıyor
Yeni sezon ürünleri yüzde 70 zamlı
Öncel’in altını çizdiği diğer konu ise sermayelerdeki erime. Öncel, "Kendi üreticilerimizle konuştuğumuzda bunu daha iyi anlıyoruz. Bu yıl Gaziantep’teki bir üreticimiz sadece dolardaki artış yüzünden yüzde 20 küçülmek zorunda olduğunu belirtti. Çünkü insanlar artık daha az hammadde alabiliyor. Bu da sermayelerin erimesine neden oluyor" diye konuştu.