[Z. Hicran Yıldırım yazdı] ‘Kerîmoğlu, kerîmoğlu, kerîmoğlu kerîm…’

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Cuma, Mayıs 1 2020
”Eğitimci-yazar Z. Hicran Yıldırım'ın kaleme aldığı Rehberlik Köşesi'nde her yaştan insanımız için önemli bilgiler yar alıyor. Yazı dizisinin bu bölümünde Yusuf Aleyhisselamın kıssasını anlattı

Z.HİCRAN YILDIRIM 

Rehberlik Köşesi-15

‘Kerîmoğlu, kerîmoğlu, kerîmoğlu kerîm…’

"Rabbim, Hapishane bunların teklifinden daha iyidir." (Yusuf Suresi, 12/33)
"Kerîmoğlu, kerîmoğlu, kerîmoğlu kerîm… İbrahim Halîlullahoğlu, İshakoğlu Yâkuboğlu Yusuf'tur." (Buhârî, enbiyâ 18-19; Tirmizî, tefsir (12) 1)

Kur’an-ı Kerim’in her suresinin devrin insanı ile alakalı yanları vardır. Çünkü Kur’an-ı Kerim ezelden gelmiş, ebede gidiyor. Onda kelimeler cümleler adına kullanılan malzeme Allah (cc)’a aittir. 

İnsanlar bir meseleyi ifade için ne kadar çok renkli, ifade gücü çok yüksek kelimeler kullanırlarsa kullansınlar yine de kendi sınırlı düşünceleri içerisinde o işte bir darlıkları olacaktır. Allah’a ait beyan adeta diyebiliriz o da Kelam-ı Namütenahi’den geldiği için namütehani vecihleri, namütehani güzellikleri, namütenahi gözü, namütenahi ifade gücü vardır. 

Binaenaleyh, her devrin insanı onu kendisine nazil olmuş gibi bulabilir. Onun için ahir zamanda O mühim Zat (Bediüzzaman) diyor ki: ‘Zaman ihtiyarladıkça Kur’an gençleşiyor.’

Belki Kur’an-ı Kerim ile iştigal eden her devrin insanı aynı hissiyatla meşbu hareket etmiştir. Yani gitseniz İmam-ı Rabbani Hazretlerine sorsanız O da diyecektir ki:
‘Kur’an bizim asrımızda nazil olmuş gibi ve sanki bana sesleniyor.’
 
Asırlarca öteye gitseniz İmam-ı Gazali’yi bulsanız sinesine kulağınızı verseniz ne dediğini anlasanız aynı şeyleri fısıldadığını duyacaksınız. Ebu Hanife’yi dinleseniz Efendimiz (sav)’den bir asır sonra dünyaya gelmiş, Kur’an’ı kendi yaşadığı asırla çok içli dışlı bulduğuna şahit olacaksınız. 

Bu haberler de ilginizi çekebilir