Kurbanların çoğu Asyalı erkekler, ancak Afrika ve Latin Amerika gibi daha uzak bölgelerden getirilenler de var.
Sorun yıllardır biliniyordu, ancak BM raporu bu boyutta yapılan ilk kapsamlı çalışma oldu.
Rapora göre, pandemi döneminde uygulanan kısıtlamalar milyonlarca insanın evlerinde mahsur kalmasına ve internette daha fazla zaman geçirmesine neden oldu. Bu insanlar online dolandırıcılık ağı kuranlar için hedef kişilere dönüştü.
Bu suç çetelerinin hedef grubu, kısa yoldan para kazanmak isteyen eğitim seviyesi daha düşük kişiler olageldi. Ancak çeteler artık profesyonel işlerde çalışan, eğitimli insanları da hedef alıyor.
Raporda, insanları siber suça zorlayanlar, yönetimin ve hukukun üstünlüğünün zayıf olduğu ve otoritenin tartışmalı olduğu bölgeleri tercih ediyor.
BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, "Dolandırılan kişiler için adalet çağrısında bulunmaya devam ederken, bu karmaşık olgunun iki grup mağduru olduğunu unutmamalıyız" diyor.
Sistem nasıl işliyor?
Bu dolandırıcılık merkezlerinin bir yılda milyarlarca dolar gelir elde ettiği tahmin ediliyor.
BBC de dahil olmak üzere çeşitli medya kuruluşları bu suç şebekelerinin kurbanı olan insanlarla konuştu.
Bu kişiler genellikle kolay iş ve abartılı avantajlar vaat eden reklamlarla kandırılarak Kamboçya, Myanmar ve Tayland'a gönderiliyor.
Oraya vardıklarında tutsak edilip online dolandırıcılık merkezlerinde çalışmaya zorlanıyorlar. İtaat etmeyenler ise güvenliklerine yönelik tehditlerle karşılaşıyor. Birçoğu işkence ve insanlık dışı muameleye maruz kalıyor.
Bazı suç şebekeleri aşk ve romantizm arayışında olanları da hedef alıyor.
Geçen yıl yaşanan trajik bir vakada, 25 yaşındaki bir Malezyalı, sadece internet üzerinden konuştuğu bir "kız arkadaşıyla" buluşmak için Bangkok'a gitmişti. Bu kişi daha sonra Myanmar'a kaçırıldı ve online dolandırıcılık yapan şirketler için çalışmaya zorlandı. Ailesiyle son telefon konuşmasında, hastalık numarası yaptığı iddiasıyla dövüldüğünü anlattı. Aynı adam bir ay yoğun bakımda kaldıktan sonra öldü.
Vakalar bildirilmiyor
BM İnsan Hakları Ofisi'nde göç konusunda kıdemli danışman Pia Oberoi, mağdurların kandırılarak yaptırıldıkları iş nedeniyle "damgalanma riski ve utanç hissi" yüzünden çok daha fazla vakanın bildirilmediğini söylüyor.
Rapor, uygun bir müdahalenin "sadece organize suçla mücadele etmek ya da sınır kontrollerini uygulamaktan ibaret olmaması", insan ticareti mağdurlarına koruma ve adalet sağlaması gerektiğini vurguluyor.
BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, hükümetleri bu suç şebekelerini çökertme konusunda kararlı davranmaya çağırdı.
"Etkilenen tüm devletlerin, yolsuzlukla mücadeleye yönelik ciddi ve sürekli çabalar da dahil olmak üzere, insan haklarını güçlendirmek, yönetişimi ve hukukun üstünlüğünü geliştirmek için siyasi irade göstermeleri gerekiyor."