MHP Grup Başkanvekili Yusuf Halaçoğlu, hükümet kurma görevini halen vermeyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan için “Herhalde sayın cumhurbaşkanı hükümet kurulsun istemiyor.” dedi. Halaçoğlu, “Gariptir ki sayın cumhurbaşkanı normalde geçmişte teamülde bir haftayı bile geçmeyen bir süre içerisinde yeminden sonra bir kişiyi görevlendirirdi. Şimdi görevlendirmiyor. Divanın belirlenmesinden sonra süre başlar biliyorsunuz Anayasa’nın 116. maddesine göre. Ancak Divan şu an belirlenemedi. Diyelim ki en fazla oyu alan AKP Genel Başkanı’na görevi verir o bu zaman içerisinde görüşmelerini yapar, koalisyon kurulup kurulamayacağı meselesi sonraki iştir. 45 günden sonra başlar. Herhalde sayın cumhurbaşkanı hükümet kurulsun istemiyor.” ifadelerini kullandı.
Halaçoğlu, "Şimdi algı operasyonu sürdürülüyor. MHP üzerine bir oyun oynanıyor. Bu oyun seçimin hemen sonrasında başladı. Ama bu oyunun başlangıcı, Baykal’ın cumhurbaşkanıyla görüşmesiyle başladı. Baykal hangi sebeple cumhurbaşkanıyla görüştü? Hiçbir yasada olmamasına rağmen böyle bir konuşmayı hangi sebeple yaptı? Herhalde sayın Baykal, meclisi nasıl yöneteceğini Sayın Erdoğan’dan öğrenecek değildi. Ben ağzımdan hiçbir zaman, grubumuzu serbest bırakacağız gibi bir söz çıkmamıştır. Ben “bu konuları gidin Devlet Bahçeli’yle görüşün” dedim" dedi.
İSMET YILMAZ’I SEÇTİREN MHP DEĞİL CHP’DİR
MHP Grup Başkanvekili Yusuf Halaçoğlu, dün gece bir televizyon programına katılan CHP Antalya milletvekili Deniz Baykal ve programda açıklamalarda bulunan CHP Grup Başkanvekili Levent Gök’ün açıklamalarını değerlendirdi. Meclis’te bir basın toplantısı düzenleyen Halaçoğlu, “MHP ilkeli, dün söylediği ile bugün söylediği ayrı olmayan belli bir duruş içerisinde bulunmaktadır. Biz eğer Sayın Baykal’ı desteklemiş olsaydık, bu defa da kamuoyunda aynen şunlar yansıtılacaktı. ‘Siz Baykal’ı seçtiniz, bir muhalif adı altında’ AKP’nin tabiriyle ‘dinsiz bir partinin inançsız bir partinin adamını seçtirdiniz’ diye yine bize yükleneceklerdi. Biz diyoruz ki kendi adayımızı ortaya koyduk: Ekmeleddin İhsanoğlu. Kimdir İhsanoğlu? CHP’nin bizim önerdiğimiz çatı adayı çerçevesindeki bize Cumhurbaşkanı olarak sunduğu adaydı. Yani CHP’nin benimsediği bir adaydı. Biz ona destek verdik. Ama Meclis Başkanlığında gösterdiğimiz bu aday madem ki muhalefetten birisi seçilecekti, neden CHP tarafından da desteklenmedi. Eğer muhalefetten birisi seçilecek deniyorsa kendilerinin de önerdiği bir aday olarak İhsanoğlu’nun destekleselerdi. Yani alında İsmet Yılmaz’ı seçtiren MHP değildir aslında CHP’dir.” dedi.
MHP’nin “ortada gelen şunu yanlış yaptı giden bunu yanlış yaptı diye ortaya konacak bir parti” olmadığını söyleyen Halaçoğlu, “Dik duruşuyla bugüne kadar dün söyledikleri ile bugün söyledikleri ayırt edilmeyen bir partidir. İlkeli bir partidir. Biz ülkemizin çıkarlarını milletimizin çıkarlarını genel başkanımızın tabiriyle önce ülkem ve milletim sonra partim ve ben diyen bir ilkeyi benimsemişiz. MHP, AKP’nin veya CHP’nin ülke çıkarlarına yönelik ortaya koyduğu kanun tekliflerinde destek vermiştir. Muhalefettir diye veya iktidardır diye desteğinden vazgeçmemiştir.” diye ekledi.
CHP PSİKOLOJİK BUHRAN İÇİNE GİRMİŞ OLABİLİR
Siyasi ahlakın doğruların söylenmesini gerektirdiğini vurgulayan MHP Grup Başkanvekili, “Tekrar ediyorum. Ağzımdan hiçbir zaman grubumuz serbest bırakılacaktır gibi bir söz çıkmamıştır. Kendilerine söylediğim şudur: Siz gidin aynı konuları Sayın Devlet Bahçeli ile görüşün. Dolayısıyla mesele bundan ibarettir. Bunu aksini iddia edebilen kişi varsa kalksın söylesin. Dün akşam söylemediler. Dikkat ederseniz Levent bey de canlı yayına katıldığında grubumuzu serbest bırakacağız sözünü kullanmadığı gibi, benim söylediğim ‘devlet Bey’le görüşün’ sözünü de kullanmadı. Halbuki işin kritik noktası burada yatmaktadır. Yani CHP bugün Deniz Baykal’ın seçilememesinden dolayı bir psikolojik buhran içerisine girmiş olabilir. Ancak ne kendileri daha önce bu konuda Devlet Bey ile bir görüşme yaptılar ne de ondan sonraki dönemde bir görüşme yaptılar.” şeklinde konuştu.
CHP NEDEN HİÇ GİRİŞİMDE BULUNMADI?
Halaçoğlu, şöyle devam etti: “Bizim üçüncü turdan önce Genel Başkanımızın açıklaması üzerine, normalde, ki açıklama şöyleydi; ‘üçüncü turda adayımızı destekleyeceğiz, dördüncü turda da adayımızı destekleyeceğiz’ Bu ne demektir? Deniz Baykal’a oy vermeyeceğiz demektir. O zaman CHP’nin bu konuda gidip Devlet Bey’le görüşmesi gerekmez miydi, madem bu kadar hassastılar? Neden bu konuda herhangi bir girişimde bulunmadılar? Üstelik ben bunu üçüncü turdan önce birkaç defa tekrarladım Devlet Bey’le görüşün diye. Ama yine görüşmediler. Yani kendilerinin de Cumhurbaşkanlığında aday olan İhsanoğlu’nu desteklemediler. Ondan sonra da MHP’ye karşı bir olgu yaratılmaya çalışılıyor.”
CUMHURBAŞKANI HÜKÜMET KURULSUN İSTEMİYOR
MHP Grup Başkanvekili Halaçoğlu, konuşmasında koalisyon çalışmalarına da değindi. İlkelerinden hiçbir şekilde taviz vermeyeceklerini kaydetti: “İlkelerimizden taviz vermiyoruz, vermeye de niyetimiz yok. Erken seçim ancak ondan sonra eğer 45 günlük süreden sonra gündeme gelebilir. Ancak gariptir ki Sayın Cumhurbaşkanı normalde geçmişte teamülde bir haftayı bile geçmeyen bir süre içerisinde yeminden sonra bir kişiyi görevlendirirdi. Şimdi görevlendirmiyor. Divanın belirlenmesinden sonra süre başlar biliyorsunuz Anayasa’nın 116. maddesine göre. Ancak Divan şu an belirlenemedi. Diyelim ki en fazla oyu alan AKP Genel Başkanı’na görevi verir o bu zaman içerisinde görüşmelerini yapar, koalisyon kurulup kurulamayacağı meselesi sonraki iştir. 45 günden sonra başlar. Herhalde Sayın Cumhurbaşkanı hükümet kurulsun istemiyor.” ifadelerini kullandu.
RÖVANŞİZM YOLSUZLUKLAR HAKKINDA; MHP TAVİZ VERMEYECEK
Ancak CHP ile AKP arasında ise bir koalisyon kurulabileceğine değinen Halaçoğlu, “İlla ki MHP’nin olması gerekmiyor. Zira sayın Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanı’nı cezalandırma gibi bir düşüncelerinin olmadığını ve rövanşist olmayacaklarını açıkladı. Sayın Davutoğlu da bunu çok olumlu karşıladı. Dolayısıyla böyle bir ortam içerisinde AKP’nin en büyük sıkıntısı rövanşist olup olamam meselesi idi. Yani yolsuzlukların üzerine gidilip gidilmeme meselesi idi. Şurasını söyleyeyim, MHP bu konuda asla taviz vermeyecektir. Sonuna kadar söylediğin sözlerde duracaktır. Dik duruşunu devam ettirecektir.” değerlendirmesinde bulundu.
CHP İLE TEK GÖRÜŞME OLDU
Ardından gazetecilerin sorularını cevaplayan Halaçoğlu, Levent Gök’ün kendisiyle görüşmeye ikinci turun yapıldığı akşam geldiğini söyledi ve “Başka görüşme olmadı.” dedi.
BAŞKANLIK DİVANI KONUSUNDA ISRARLI OLACAĞIZ
Halaçoğlu bugün Meclis Danışma Kurulu’nun Başkanlık Dvanı konusunda yapacağı görüşmeler öncesinde MHP’nin tavrında bir değişiklik olup olmayacağının sorulması üzerine de “Başkanlık divanı konusunda ısrarlı olacağız.” şeklinde belirtti.
Ardından dün akşam Deniz Baykal’ın, Halaçoğlu’nun söylediğini iddia ettiği “HDP açıklama yapmasın” şeklindeki sözlerinin sorulması üzerine şu izahatta bulundu: “Yapmayacaksa yapmasın dedim. Ben onu şey olarak söyledim. Yapmasın biz destekleriz anlamında değil. Yapmasın kardeşim yani o da, o şekilde söyledim.”
İLLEGAL TERÖR ÖRGÜTÜ İLE İŞBİRLİĞİ YAPAN PARTİYİ NASIL LEGAL GÖREBİLİRİZ
Bir gazeteci de Halaçoğlu’na HDP’nin, “PKK terör örgütüdür” açıklaması yapması halinde partisinin tavrının ne olacağı sordu. Halaçoğlu, şu cevabı verdi: “CHP ve MHP diyelim bir koalisyon kurdu HDP destekli. Yarın Güneydoğu’da asayişin sağlanması konusunda bir takım tedbirler alınıp kimlik soran kişiler üzerine gidiliği takdirde yani asker kışlasında polis de karakolundan çıktığı andan itibaren HDP’nin takınacağı tavır ne olur sizce? Gensoru ile hükümeti düşürmek olur. Nasıl böyle bir riski göz önüne alabiliriz ve HDP ile dışardan destekli de olsa kabul edebiliriz. Çünkü kendi ağızlarıyla, Öcalan ve Kandil ile irtibat kurduklarını kendileri söylüyor. Ve zaten gidiyorlar. Dolayısıyla biz illegal olan bir terör örgütü ile işbirliği içinde olan bir partiyi nasıl legal görebiliriz. Tatmin edecek açıklamalar yaptıkları takdirde ona göre bakarız.”
BAHÇELİ, BAYKAL’IN ÇEKİLMESİNİ İSTEYEBİLİRDİ
Halaçoğlu, Bahçeli’nin dördüncü turda geçersiz oy vereceklerini açıklamasından sonra MHP’nin CHP ile görüşmesi halinde tavrının ne olacağının sorulması üzerine “Onu bilemem, Devlet Bey’le yapacakları görüşmeye bağlıydı. Muhtemelen Devlet Bey, Baykal’ın çekilmesini isteyebilirdi.” dedi.