Yurtdışındaki aileler çocuklarını nasıl koruyup büyütecek?

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Çarşamba, Ocak 23 2019
''Beş-altı sene önce New York’ta 1909’da Ukrayna ve Tatarların kurduğu bir Mescidi ziyaret etmiştik, perişaniyeti gözlerimizle gördük. Kimse kalmamış. Birkaç yaşlı ancak cenazelerde açıp kapatıyor. Hiç genç yok. 60 yaşlarında en genç olan birisi, “Benim çocukluğumda Cuma namazlarında geç kalanlar arkada yer bulamazdı.” dedi. Şimdi, bomboş ve kimsecikler yok. Ne olur şimdilerde çareler düşünelim…''
Safvet Senih / samanyoluhaber.com
Çocuklarımız... Gençlerimiz...

Avrupa ve Amerika gibi ülkelerde yaşayan insanlarımızın evlatları için alınacak tedbirler üzerinde her zaman dikkatle durmamız gerekir. Bizler Türkiye’den gelmiş Müslüman aileleriz. Ama bu ülkelerde yaşıyoruz. Artık dünya, çeşitli dinler, ırklar ve kültürler mozaiği… Biz de bu mozaik içinde kaybolmadan, silinip gitmeden ve bu dehşetli potada eriyip bitmeden ayakta kalkmak ve âhenk içinde kendi rengimizde çiçek açarak o topluma bir zenginlik katmak zorundayız… Çocuklarımızı ve gençlerimizi diğerlerinden soyutlayıp birer tecrithane gibi evlerimize kapatma imkânımız yok; zaten böyle bir şey evlatlarımızın psikolojisini bozar…

Bu hususta araştırma yapan Dr. Necmeddin Bey ve Dr. Havva Engin gibi akademisyenlerin çalışmalarından bu köşede bahsetmiştim. Havva Hanımefendi, Almanya’daki göçmenlerin içinde en başarılı öğrencilerin İspanyolların ve en başarısızların da bizimkilerin olduğunu yaptığı araştırmalarla ortaya koyuyor. Bunun sebebinin de, İspanya’dan gelenlerin ilk baştan eğitime yöneldiklerini, çocukları ve aileleri eğitim konusunda yetiştirmek için kurumlar kurduklarını, bizimkilerin ise daha çok siyasî dernekler kurduklarını söylüyor…

Dr. Necmeddin Bey, bilhassa gençlerimize birer gaye-i hayal ve güzel birer hedef aşılamamızı tavsiye ediyor.

Tabii bu akademisyenler, uzun uzun araştırmalar ve ayrı ayrı testlerle bu neticeyi tespit edip bizlere sunuyorlar… Onların tespitlerine önem vermemiz gerekiyor.

Ayrıca başka problemlerimiz de var. Bunlar aslında Batı Dünyasına sonradan gelen toplumların genç nesillerinin genel problemleridir. Bilhassa Müslümanların… Ama Müslüman toplumların, beklentilerine göre, müdahalelerdeki tecrübesizlikler, bilgisizlikler ve yetersizlikler, problemleri çözmek yerine gün geçtikçe daha da bunları büyütmektedir. Onun için bir araya gelip istişareler yaparak çözüm ür

Bu haberler de ilginizi çekebilir