İşte o yazı:
Yurt dışı sandık sayılarında şaibeli karar
Geçtiğimiz günlerde Dışişleri Bakanlığı Dışişleri Seçim Koordinasyon Merkezi tarafından Yüksek Seçim Kurulu’na 29 Mart tarihinde gönderilen bir yazıyla Cumhurbaşkanlığı Seçimi ve 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimi’nde bazı yurtdışı seçim merkezlerinde sandık sayılarının azaltılıp, bazılarında arttırılmasının istendiği karar metni bana hayli ilginç göründü. ‘Beklemelerin azalması, kuyrukların oluşmaması ve yığılmaların önlemesi amacıyla’ böyle bir talepte bulunulduğu belirtilen yazıda sandık sayılarında değişiklik yapılması istenen yurtdışı seçim yerleri ve sandık sayılarına yakından bakmakta fayda var.SANDIK SAYISININ ARTTIRILDIĞI YURTDIŞI SEÇİM MERKEZLERİ
- Düsseldorf Başkonsolosluğu’nun ilk tur için hafta içi 10 olan sandık sayısı 15’e, hafta sonu 12 olan sandık sayısının 15’e yükseltilmesine,
- Nürnberg Başkonsolosluğu’nun ilk tur için hafta içi 4 olan sandık sayısının 6’ya, hafta sonu 8 olan sandık sayısının 10’a yükseltilmesine,
- Dublin Büyükelçiliği’nde ilk tur ve ikinci tur için hafta içi 1 olan sandık sayısının 2’ye yükseltilmesine,
- Stokholm Büyükelçiliği’nin ilk tur için hafta içi 1 olan sandık sayısının 2’ye, hafta sonu 10 olan sandık sayısının 12’ye yükseltilmesine, ikinci tur için de hafta içi 1 olan sandık sayısının 2’ye yükseltilmesine,
- Zürih Başkonsolosluğu’nun ilk tur için hafta içi 5 olan sandık sayısının 12’ye, hafta sonu 10 olan sandık sayısının 14’e yükseltilmesine,
- Tokyo Büyükelçiliği’nin ilk tur için hafta içi 1 olan sandık sayısının 3’e, hafta sonu 2 olan sandık sayısının 3’e, ikinci tur olması halinde hafta içi sandık sayısının 1’den 3’e yükseltilmesine,
- Nagoya Başkonsolosluğunun ilk tur ve İkinci tur için hafta içi 1 olan sandık sayısının 2’ye yükseltilmesine
SANDIK SAYISININ AZALTILDIĞI YURTDIŞI SEÇİM MERKEZLERİ
- Washington Büyükelçiliği’nin ilk tur ve ikinci tur için hafta sonu 4 olan sandık sayısının 3’e indirilmesine,
- Amsterdam Başkonsolosluğu’nun ilk ve ikinci tur için hafta sonu 4 olan sandık sayısının 3’e indirilmesine,
- Deventer Başkonsolosluğu’nun ilk tur tüm günler için 18 olan sandık sayısının 14’e indirilmesine
- Rotterdam Başkonsolosluğu’nun ilk tur için tüm günler 30 olan sandık sayısının 25’e indirilmesine, ikinci tur için ise tüm günler 35’e yükseltilmesine,
- Edinburg Başkonsolosluğu’nun ilk tur için tüm günler 2 olan sandık sayısının 1’e indirilmesine, bu sayının ikinci turda da aynen korunmasına,
- Londra Başkonsolosluğu’nun ilk tur için hafta içi 30 olan sandık sayısının 20’ye, hafta sonu 35 olan sandık sayısının 25’e indirilmesine,
- Cidde Başkonsolosluğu’nun ilk ve ikinci tur tüm günler 5 olan sandık sayısının 3’e indirilmesine,
- Riyad Büyükelçiliği’nin ilk ve ikinci tur tüm günler 5 olan sandık sayısının 3’e indirilmesine,
- Atina – Pire Başkonsolosluğu’nun ilk tur hafta sonu 2 olan sandık sayısının 1’e, ikinci tur için hafta sonu 4 olan sandık sayısının 2’ye indirilmesine,
- Trablus Büyükelçiliği’nin ilk tur için hafta sonu 2 olan sandık sayısının 1’e indirilmesine,
- Misurata Başkonsolosluğu’nun ilk tur için hafta sonu 2 olan sandık sayısının 1’e indirilmesine,
- İslamabad Büyükelçiliği’nin ilk ve ikinci tur için hafta sonu 2 olan sandık sayısının 1’e indirilmesine,
- St. Petersburg Başkonsolosluğu’nun ilk ve ikinci tur için 2 olan sandık sayısının 1’e indirilmesine
- Darüsselam Büyükelçiliği’nin ilk tur için hafta sonu 2 olan sandık sayısının 1’e indirilmesine karar verildiği belirtilmiş.
KARŞI OYLARIN GEREKÇELENDİRİLMESİ
Karşı oy kullanılma gerekçelerinin uzunca anlatıldığı karar metninde ‘böyle kapsamlı bir isteğin devlet yönetimi ciddiyetine uygun olarak daha önceden planlanıp YSK’ya öyle bildirilmesi gerektiğinin altı çizildikten sonra gerekçelerin sıralandığı kısım şöyle:
‘(…) Bugüne kadar Kurulumuzca yapılan tüm çalışmaların tekrar gözden geçirilmesi gerektiği hasıl olmaktadır. Öyle ki, siyasi partilerden istenilen sandık görevli sayılarının yeniden istenmesi, SEÇSİS sistemine tanımlanan sandıkların yeniden tanımlanması, basımı yaptırılan çuval ve mühür keselerinin kontrol edilerek fazlalıkların imhası, yenilerinin yeniden yaptırılması, basımı yapılan tüm evrakın sandık bazlı olması ve belli sayılara göre konulduğundan kontrol edilerek fazlalıkların imhası değişikliklerinin yeniden işlenerek basım sürecine yeniden başlanması gibi işlemlerin tekrar yapılması gerekecektir. Tüm bu açıklamalar çerçevesinde, seçim iş ve işlemlerine başlanıp ilerleme kaydettikten sonra bazı temsilcilikler ve merkezlerde kurulacak sandık sayılarında yapılması talep edilen değişikliklerin yukarıda açıklanan nedenlerle seçim iş ve işlemlerini sekteye uğratacağı değerlendirmesiyle çoğunluk görüşüne katılmıyoruz.’
Bu satırlardan da anlaşılacağı gibi YSK Başkanı Ahmet Yener ve Üye İsmail Kalender hali hazırda sıkışık olan seçim takviminde bazı işlerin yeniden yapılamasının seçim iş ve işlemlerini sekteye uğratacağı konusunda net bir tavır sergilemişler. Bu haliyle şaibeli görünen kararda nerelerde sandık sayısının arttırıldığı, nerelerde azaltıldığına baktığımızda bu şaibenin derinleştiğini düşünüyorum.
BAZI YURT DIŞI MERKEZLERDE 2018 CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİM SONUÇLARI
Sandık sayılarının azaltıldığı yerlerdeki seçim sonuçları ise Millet İttifakı seçmenlerinin ağırlıklı olduğu yerleri işaret ediyor. 2018 Cumhurbaşkanlığı Seçimi’nde Muharrem İnce, Amerika’da oyların %69.26’sını; Birleşik Krallık’ta %51.88’ini; Yunanistan’da %55.85’ini ve Rusya’da %56.61’ini alarak seçimi Recep Tayyip Erdoğan’ın önünde tamamlamış. Yapılan değişiklikle bu bölgelerdeki sandık sayılarındaki azalış dikkat çekici.
Dikkate alınması gereken bir diğer konu da seçmen sayılarındaki artış. Bu seçimde birçok Türk vatandaşı ilk defa yurt dışı seçmen olarak oy kullanacak. Onlardan biri olarak Londra’daki sandık sayısının hafta içi ve hafta sonu 10 sanık azaltılmasını tedirginlikle karşıladım. Bizler burada hakikaten çok fazlayız. Çalışanların sadece hafta sonu oy kullanabilecekleri düşünüldüğünde pek çok kişinin oyunu kullanamama tehlikesi olduğunu tahmin etmek zor değil.
Yurt dışı oylarının önemi ortadayken ve seçim güvenliği konusunda bunca tedirginlik yaşanırken bir vatandaş olarak YSK Başkanı Ahmet Yener ve Üye İsmail Kalender ile aynı çekinceyi taşıdığımı belirtmek ve bu çekincemi kamuoyuyla paylaşmayı gerekli bulduğum için bu yazıyı yazma ihtiyacı hissettim. Umarım yanılan biz oluruz.