Almanya'da yayımlanan haftalık haber dergisi Der Spiegel, Avrupa Birliği (AB) Sınır Güvenliği Kurumu Direktörü'nün Yunanistan'ın sığınmacıları Türkiye karasularına zor kullanarak geri ittiğini aylardır örtbas ettiğini belgeledi.
Frontex'in geri itmeleri olay yerinde görüntülemesine rağmen, Leggeri, ellerinde delil olmadığı yalanını hem kamuoyuna hem de AB'ye söyledi.
Alman Der Spiegel dergisinin sitesi, "Avrupa Birliği Sınır Güvenliği Kurumu Frontex'in Genel Direktörü Fabrice Leggeri'nin kamuoyunu nasıl kandırdığını" duyurduğu bir habere yer verdi.
Haberde, Frontex Direktörü'nün Yunanistan'ın Ege'de sığınmacıları Türkiye karasularına zor kullanarak geri ittiğini bildiği, ancak bu bilgileri hem AB'den hem de kamuoyundan sakladığı belirtildi.
Der Spiegel, ekimde diğer medya platformları Lighthouse Reports, Bellingcat, ARD'nin 'Report Mainz' programı ve Japon TV kanalı Asahi ile birlikte bir araştırma yürüttüğünü duyurdu.
AYLARDIR AYNI CEVAPLARLA GEÇİŞTİRMİŞ
Aylardır Leggeri'nin Yunanistan'ın sığınmacıları yasadışı şekilde Türkiye'ye geri ittiğine dair sorular yöneltilğinde hep aynı cevabı verdiğini, "Medyada çıkan haberler dışında geri itmelerle ilgili bize ulaşmış bir bilgi yok." dediğine işaret eden Der Spiegel, yaptıkları araştırmaya göre Frontex'in nisandan beri en az 6 kez sığınmacıların AB sularının dışına itildiğini bildiğini, gözlemlediğini, en az bir kez olay yerinde görsel olarak kayıtlara geçirdiğini aktardı.
Buna rağmen böyle bir bilgilerinin olmadığında ısrar eden Leggeri, 11 Kasım'da Avrupa Komisyonu'nu bilgilendirirken, ilk incelemelere göre Frontex'in gözleri önünde Ege'de sığınmacıların geri püskürtüldüğüne dair delil olmadığını söyledi.
Kısa süre sonra bir gazeteye verdiği mülakatta bir adım daha ileri giden Leggeri, "Muhtemel geri itmelerle ilgili şüphelerimi Yunan hükûmeti ortadan kaldırdı." dedi.
Der Spiegel, ele geçirdiği Frontex iç belgesinin ise bunun böyle olmadığını ortaya koyduğunu yazdı. Leggeri en geç 8 Mayıs'tan beri en az bir yasadışı geri itmeden haberdardı.
18-19 NİSAN GECESİ 30 MÜLTECİYİ TÜRKİYE KARASULARINA İTTİ
Belgenin parçası olan 11095 nolu Ciddi Olay Raporu'na göre, Frontex yetkilileri, 18-19 Nisan gecesi yaklaşık 30 sığınmacının Yunan sınır muhafızları tarafından yasadışı şekilde Yunan sularından Türk sularına itildiğini bizzat kaydetti. Bir Frontex keşif uçağı, süreci, Yunanistan'ın Midilli Adası yakınından havadan gözlemledi.
Yunan makamlarının defalarca olay yerini terk etmeye çağırdığı Frontex yetkilileri bu talebe uymayarak geri itmeyi ayrıntılı şekilde belgeledi.
Buna göre önce teknelerinden Yunan sahil güvenliğine ait bir gemiye, ardından saat 02:37'de motorsuz bir lastik bota bindirilen ve Türk sularına çekilen sığınmacıların daha sonra yardımlarına Türk sahil güvenliği geldi.
Frontex yetkilileri, olayın çok sayıda fotoğrafını Varşova'daki merkeze gönderdi.
Olayların gidişatının kendilerinin haberleştirdiği Ege'deki diğer geri itme vakalarıyla örtüştüğünü vurgulayan Der Spiegel, Frontex belgesinden hareketle Leggeri'nin suçtan en geç 8 Mayıs'ta haberdar olduğunu, çünkü ardından konuyla ilgili Yunan hükümetine mektup yazdığını kaydetti.
Ancak bu olay Frontex tarafından temel hakların ihlali olarak sınıflandırılmadığını, zira Leggeri'nin Frontex tüzüğünü çiğneyerek temel haklar görevlisine olay hakkında uzun süre bilgi vermediğini aktaran Der Spiegel, "Her şey Leggeri'nin kendi teşkilatının gözlemlediği suçu örtbas etmek istediğini veya en azından büyük bir sorun çıkarmak istemediğini gösteriyor." dedi.
"OLAY ÇOKTAN TOZLU DOSYALARA KALDIRILMIŞTI"
Der Spiegel şöyle devam etti: "Temmuz ayında Avrupa Parlamentosu'nda geri itmeler konusunda kendisini haklı göstermeye çalıştı. Nisandaki olaydan parlamenterlere hiç bahsetmedi. Haftalar sonra ise gönderdiği dahili bir mektupta, son derece muğlak şekilde, Yunan makamlarının halihazırda araştırmakta olduğu ve Frontex'in daha fazla yorum yapamayacağı bir olaydan söz etti."
"Frontex Direktörü, 6 Ağustos'ta Yunanistan'ın Denizcilik Bakanı ve Sahil Güvenlik Komutanı ile olayla ilgili görüş alışverişinde bulundu, ama bundan da sonuç çıkmadı. Leggeri, nisandaki olayla ilgili 11095 nolu rapor hakkında temel haklar görevlisine bilgi verdiğinde takvim 16 Eylül'ü gösteriyordu. Olay çoktan tozlu dosyalara kaldırılmıştı."