Herkül Millas yazdı: Yunanistan’da Türk diyasporası

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Perşembe, Ocak 27 2022
Kronos.news34.com yazarı Herkul Millas, 'Yunanistan’da Türk diyasporası' başlıklı bir dizi yazı yayınlayacak. Bugünkü köşesinde dizinin ilk bölümünü yayaınlayan Millas, ' Ülkelerin her biri Türkiye ile mültecilik alanında farklı anlaşmaları ve pratikleri olabilir. Benim ele almak istediğim bunlar değil; günlük insan ilişkilerine odaklanmak istiyorum; mülteciler yeni bir ortamda nelerle karşılaştıklarına ve bu konuda neler yapabileceklerine.' diyerek yazılarının çerçevesini de çizmiş oldu.

Yunanistan’da Türk diyasporası (1)



Türkiye’den Yunanistan’a siyasi mülteci olarak gelen sığınmacılarla konuştuğumda karşılaştıkları bazı sorunlardan söz ettiler. Yıllarca önce yazmış olduğum “Daha iyi Türk-Yunan ilişkileri için Yap-Yapma Kılavuzu” (2002) başlıklı kitabımı okuduklarını ve “kılavuzdan” yararlanmaya çalıştıklarını da belirttiler. Bu kitap iki farklı ülkenin vatandaşlarının algıları ve davranışları konusundaydı. Mülteci olmak farklı bir olay, çünkü artık söz konusu olan farklı iki ülkede yaşayan insanlar değil, iç içe yaşayanlardır. Yani, bir toplumla uyum içinde olmak sorun olarak yaşanmaktadır.

Bu konuda bir şeylerin yazılmasının ve görüş alışverişinde bulunmasının gereğini duyuyorum. Yunanistan örneği, özel olmakla birlikte, bir bakıma başka ülkelerde yaşanan mültecilik sorunlarına sınırlı da olsa ışık tutabilir. Tabii konu çok geniş ve pek çok bilim dalını ilgilendiren bir alan. En başta mülteciliğin hukuksal ve uluslararası boyutu var. Her ülkenin kendine özgü yasaları ve sınırlamaları var. Ülkelerin her biri Türkiye ile mültecilik alanında farklı anlaşmaları ve pratikleri olabilir. Benim ele almak istediğim bunlar değil; günlük insan ilişkilerine odaklanmak istiyorum;  mülteciler yeni bir ortamda nelerle karşılaştıklarına ve bu konuda neler yapabileceklerine.


Türkiye’yi terk eden Mehmet Alp ve ailesi Atina’da bir süre bulunduktan sonra Almanya’ya göç etti. (FOTOĞRAF: SELAHATTİN SEVİ)

Bu tür çalışmalar saha araştırmaları gerektirir. Oysa yazacaklarım daha çok başkalarının araştırmalarına ve kendi gözlemlerime dayanacak. Mülteciler sorunu tek yanlı da değildir; Yunan toplumu bu ilişkilerin ikinci ayağıdır. Bu alanda geçmişe de uzanan gözlemlerimden yararlanacağım.

Ayrıca hayatımda iki kez iki farklı ülkede çevreye entegre olmaya çalışmış biriyim. Uyum sağlamanın veya sağlayamamanın ne olduğunu yakından tatmış biriyim. Önce Türkiye’de, resmen “dil ve din farkı gözetilmeden” (Anayasanın  10uncu maddesi öyl

Bu haberler de ilginizi çekebilir