Tutuklu gazeteciler için Silivri Cezaevi önünde başlatılan umut nöbetini bugün Yunanistan Skai TV Program Yapımcısı Pavlos Tsimas, Cumhuriyet Gazetesi Yazarı Şükran Soner, Cumhuriyet Gazetesi Haber Müdürü Aykut Küçükkaya ve Ekonomi Müdürü Olcay Büyüktaş Akça devraldı. Gazetecilere ve mesleğe destek için geldiğini söyleyen Pavlos Tsimas, "Gazeteci özgür değilse halkın haber alma hakkı ve gerçekleri öğrenme haklarında sorun vardır, demokraside sorun vardır." dedi.
Tutuklu gazetecilere özgürlük talebi ile başlatılan umut nöbetinin bugünkü nöbetçileri arasında Yunan bir gazeteci de vardı. Skai TV Program Yapımcısı Pavlos Tsimas, Cumhuriyet Gazetesi Yazarı Şükran Soner, Cumhuriyet Gazetesi Haber Müdürü Aykut Küçükkaya ve Ekonomi Müdürü Olcay Büyüktaş Akça ile nöbet tuttu. Türkiye'de medyaya ve gazetecilere yönelik baskılara değinen ve destek amaçlı geldiğini dile getiren Tsimas, basının özgür olmadığı bir yerde halkın gerçekleri öğrenme şansının olamayacağına vurgu yaptı. Tsimas, "Gazetecilik global bir şey. Burada gazeteci arkadaşlarımızın olması sadece bir ülke meselesi değil, genel olarak evrensel bir mesele. Bir gazeteci olarak başka ülkede de gazetecilerin başına gelenleri hissetmemem ve buna karşı duyarlı olamamam söz konusu olamaz. Gazeteci özgür değilse halkın haber alma hakkı ve gerçekleri öğrenme haklarında sorun vardır, demokraside sorun vardır. " ifadelerini kullandı.
Şükran Soner ise Türkiye'de her dönem medyaya baskılar olmasına rağmen, bu dönemde olduğu kadar hiç bir zaman yaşanmadığını belirtti. Soner, şunları söyledi: "Hiç bu kadar çok sayıda gazetecinin işsiz kaldığı, siyasi erk tarafından gazetelere el konulduğu, medyanın hak ve özgürlüklerinin gasp edildiği, sadece patronaj bir sorun tekelleşmeden sonra. Özgürlük sorunlarını hep katlanmış olarak Türkiye'de yaşıyoruz. Basın özgürlüğünde dünya rekorlarında, en sonlardayız. Bunun en baskın örneği de medya da yaşanıyor. Gazeteciler yaşıyor bedelini ödüyorlar. Çoğunluk profesyonel gazeteci işsizse bu ülkede çalışanların çoğunluğu güdümlü medyanın da yasaklı düzen içerisinde gazetecilik yapmak zorundalarsa, hatta kontratlarına patronun istemediği haberi yapamazlar diye hükümler konmuşsa ve böyle bir yargılama sürecinden geçiyorlarsa, içeride arkadaşlarımız iddianamesi olmayan suçlarla tutuklu bulunuyorsa, haberden dolayı tutuklanıyorsa daha da söylenecek söz kalmıyor. Bu protesto zaten garabetimizin yan garip durumumuzun tablosu. Kitlesel toplumsal karşı duruş yaşanamadığı için simgesel eylemlere sığınılıyor. Bu simgesel bir eylem."
Aykut Küçükkaya da "Biz bu yargılamanın başından bu yana, Can Dündar'ın ve gazetemizin Erdem Gül'ün hukuksuz bir şekilde tutuklandığını düşünüyoruz." dedi. Olcay Büyüktaş Akça da " Ülkede demokrasi olmalı, hekimler yaralı tedavi etiğiiçin soruşturma açılmamalı, gazeteci haber yaptığı için hapsa atılmamalı. Çünkü basın özgür olmazsa hiç birimiz özgür olmayacağız, hç birimiizn hiçbir şeyden haberi olmayacak. Onun için buradayız, arkadaşlarımızın yanındayız." diye konuştu.
CİHAN