TSJ Yargıcı Caryslia Beatriz Rodriguez, açıklamasında, CNE'nin sonuç bültenlerinin sandık merkezlerinin raporlarıyla uyumlu olduğunu kaydederek, "Bu raporlar ulusal sayım merkezlerinin veri tabanıyla tamamen örtüşmektedir" ifadesini kullandı.
Seçim sürecine ilişkin "kapsamlı" ve "derinlemesine" soruşturma yapıldığını kaydeden Rodriguez, 28 Temmuz'daki devlet başkanı seçiminin tamamlanmasının ardından CNE'nin sistemine "büyük" bir siber saldırı yapıldığının da kanıtlandığını belirtti.
Venezuela Yüksek Mahkemesi, ülkenin en yüksek yargı organı olarak kabul ediliyor ve Venezuela'nın yasalarına uygun olarak seçimlerin geçerliliğini onaylamakla yükümlü olduğu biliniyor. Söz konusu seçim sonuçlarına itirazlar yapıldığında veya sonuçlar tartışmalı olduğunda, TSJ, bu konuda devreye girerek nihai kararı veriyor. TSJ'nin Maduro'nun galibiyetini onaylaması, seçim sonuçlarının yasal olarak kabul edildiği anlamına geliyor.
La Guaira eyaletinde eski Venezuela Devlet Başkanı Hugo Chavez'in heykelinin açılış töreninde halka seslenen Maduro, TSJ'nin 28 Temmuz seçimlerine ilişkin kararını değerlendirdi. TSJ'nin tarihi ve kesin bir karar aldığını vurgulayan Maduro, "Bizler, hukukun kararlarına, ulusal egemenliğe ve adalete mutlak saygı duyuyoruz. Anayasaya saygı çerçevesinde ve barış yolunda ilerlemeye devam edeceğiz. Bir seçim ihtilafı olduğunda, Yüksek Adalet Mahkemesi Seçim Dairesi bunu karara bağlar. Venezuela anayasası ülkedeki herkes içindir" ifadelerini kullandı.
Maduro, Chavez'in heykelinin sokaklarda şiddet olaylarına neden olan "faşistlerce" saldırıya uğradığını hatırlatarak, Ulusal Meclis'in (AN) "caydırıcı" cezalar çıkartmak için harekete geçtiğini belirtti.
İsim vermeden muhalifleri hedef alan Maduro, "Ülkenin enerji santrallerini sabote etmeyi ve Venezuela'yı elektriksiz bırakmayı amaçladılar. Cumhuriyete karşı suç teşkil eden saldırılarda bulundular ve bazılarının yarası ağır çok sayıda ulusal polisimiz şiddet olaylarında yaralandı. Zarar verdikleri kamu kurumlarımızı kısa sürede yeniden ayağa kaldırdık" diye konuştu.
Ancak Uruguay ve Şili ise Venezuela Yüksek Mahkemesi'nin Maduro'ya ilişkin kararını eleştirdi. Uruguay Devlet Başkanı Luis Lacalle, X sosyal medya platformundaki açıklamasında, TSJ'nin 28 Temmuz devlet başkanı seçimi kararını "sahtekarlık" olarak değerlendirdi.
Uluslararası topluma çağrıda bulunan Lacalle, "Maduro rejimi, uluslararası toplumun kınadığı her şeyi doğruluyor. Halk için kurumsal ve demokratik bir yaşamın tüm kapılarını kapatan bir diktatörlük. Venezuela davasını savunmaktan vazgeçememeli ve sessiz kalmamalıyız" ifadesini kullandı.
Şili Devlet Başkanı Gabriel Boric de TSJ'nin kararına tepki göstererek, 28 Temmuz devlet başkanı seçimi sonuçlarını tanımayacaklarını belirtti.
Devlet Başkanı Maduro hükümetini "baskıcı" olmakla suçlayan Boric, "Bugün TSJ, dolandırıcılığı pekiştirdi. Bir diktatörlüğün seçimlere hile düşürdüğünden şüphemiz yok. Anavatanında demokrasi için haykıran binlerce Venezuelalının gözlerinin içine bakıyorum. Şili, Maduro ve kurumlarının kendi kendine ilan ettiği bu hileli zaferi tanımıyor" dedi.
Kolombiya'nın eski Cumhurbaşkanlarından Juan Manuel Santos ve Ivan Duque de sosyal medya hesaplarındaki paylaşımlarında, Maduro'nun seçim zaferini onaylayan Yüksek Mahkeme'nin kararını "saçmalık" olarak yorumladı.
Venezuela Seçim Konseyinin 29 Temmuz'da duyurduğu sonuçlara göre, Devlet Başkanı Maduro, yüzde 51,20 oyla devlet başkanı seçimini üçüncü kez kazanmıştı.
Muhalefet koalisyonu adayı Edmundo Gonzalez ve muhalif lider Maria Corina Machado ise seçim sonuçlarını reddetmişti.