Yozgat Bozok Üniversitesi(BÜ) Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi 2013 yılından itibaren 2 yılda 2 bin 20 kişiye anjiyo tedavisi uyguladı. Vatandaşlar, kalp krizi, kalp damarı tıkanıklıkları, stent uygulaması gibi pek çok tedavileri için çevre illere gitmek zorunda kalıyordu. Tıp Fakültesi Hastanesinin bu uygulamasıyla hastalar artık kendi illerinde tedavi görüyor.
Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ali Rıza Erbay, Yozgat'ta kalp ve damar hastalıklarında yenilikleri hayata geçiren bir hastane olarak koroner anjiyografi ile kalbi besleyen damarları kolaylıkla görüntülediklerini söyledi. Prof. Dr. Erbay, "Koroner anjiyografi kalbi besleyen damarları görüntüleme yöntemidir. Biz koroner anjiyografi yöntemi ile kalbi besleyen damarlardaki darlıkları ve tıkanıkları tespit edebiliyoruz. Bunları koroner Anjiyoplasti yöntemi ile balon ve stentle açabiliyoruz. Biz koroner anjiyografi, anjiyoplasti, balon ve stentleme yöntemi ile hastalarımızın cerrahi olan ihtiyaçlarını, açık kalp ameliyatı ihtiyaçlarını minimuma indirmeye çalışıyoruz. Yozgat'ta koroner anjiyografi yapılması 2013 yılında başlamıştır. Bu tarihten itibaren sürekli olarak gündüz ve gece olmak üzere merkezimizde koroner anjiyografi, koroner anjiyoplasti işlemi yapılmaktadır." dedi.
Bugüne kadar 2 bin 20 adet koroner anjiyografi işlemi gerçekleştirdiklerini hatırlatan Prof.Dr. Erbay, bu işlemler sırasında 560 hastanın koroner stent takma yöntemi ile damarlarını açtıklarını kaydetti. Yaklaşık 500 hastayı ise anjiyoplasti yapılarak balonla damarlarını başarıyla açtıklarını ifade eden Prof. Dr. Ali Rıza Erbay, şunları kaydetti: "Bazen açamadığımız damarları cerrahiye yönlendirmişizdir, bunun sayısı da 200'dür. Merkezimizde koroner anjiyografi ile hastalarımızın dar olan damarlarının darlığı giderilerek, tıkalı olan damları açılmıştır."
Daha önce kalp ve damar rahatsızlığı yaşayan Yozgatlıların 220 kilometre uzaklıktaki Ankara'ya gitmek zorunda kaldığını vurgulayan Prof. Dr. Erbay, "Şimdi hiçbir hastamız Yozgat'ın dışında Ankara'ya, Kayseri'ye veya İstanbul'a gitmiyor, bizzat bizim merkezimize başvurmaktadır. Biz de burada gereken işlemleri başarıyla yapmaktayız. Yozgat'ta kalp hastası çok ve Yozgat'taki hastaların damarları biraz daha farklı." diye konuştu.
Yozgat'taki kalp rahatsızlıklarının sebeplerinin başında yanlış beslenmenin geldiğini vurgulayan Erbay, şöyle konuştu: "Bu tükettikleri yiyeceklerle ilişkili. Aşırı kırmızı et ve karbonhidratlı besin tüketilmektedir. Biz hastalarımıza genellikle kırmızı etten uzak durmalarını, beyaz eti tercih etmelerini tavsiye ediyoruz. Akdeniz tipi beslenme modelini önermekteyiz. Akdeniz tipi beslenme daha çok beyaz et, balık, tavuk, sebze ve meyve içeriklidir. Yozgat'taki vatandaşlarımız hareket etmiyor, spor yapmıyorlar. Kroner hastalıkların önlenmesinde hareketin, örneğin yürümenin çok önemi var. Yürüme herkes tarafından yapılacak bir spordur. Haftada beş gün yaklaşık bir saat hastalara tempolu yürüme önermekteyiz. Yozgat'ın kalbi Bozok'ta atıyor. Bozok yaylası da yurdumuzun kalbinde tam orta bölgesinde. Bozok Üniversitesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Acil Primer Anjiyoplasti hizmetimiz 24 saat hizmet vermektedir."
Daha önce kalp krizi geçiren vatandaşların tedavi için Ankara'ya veya yakın illere gittiğini söyleyen Erbay, "Bu gidiş sırasında büyük bir zaman kaybı oluyordu. Zaman kaybı akut olaylarda çok önemlidir. Eğer zaman kaybı artarsa kalbi besleyen damarlardaki darlık neticesinde oluşan miyokart hasarı da artar. Hastalar ya hayatlarını kaybeder veya kalp yetmezliğine girerler. Ömer boyu bu sıkıntıyı çekmiş olurlar. Biz hastanede acil müdahaleyi çok süratli bir şekilde yaparak hastayı zaman kaybına uğramıyoruz. Yaptığımız Primer Anjiyoplasti ile hastalar şifa bulmaktalar. Bunu çok önemsiyorum. Çünkü kalp krizinde kalbi besleyen damarların tıkanıklığında bir dakikanın bile çok önemi vardır. Her dakika miyokart hasarıdır. Her dakika kalp yetmezliğine giden taşların örülmesi demektir. Bu açıdan da merkezimizin çok başarılı işler yaptığına ve Yozgat halkına çok faydalı olduğuna inanmaktayım." ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Ali Rıza Erbay, hizmetlerin gerçekleşmesinde büyük katkısı olan Rektör Prof. Dr. Salih Karacabey ve hastane yönetimine teşekkür etti. CİHAN