Milliyetçi Hareket Partisi (MHP), Mersin'in çeşitli yerlerine asılan Oslo görüşmeleri, Aksaray ve 17/25 Aralık operasyonları ile ilgili afişlerin mahkeme tarafından toplatılma kararına tepki gösterdi.
MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Mersin milletvekili adayı Oktay Öztürk,
olayın AK Parti iktidarının seçimlere müdahalesi olduğunu belirtti. Öztürk, parti binasında yaptığı açıklamada, son günlerin tartışmalı gündem maddesi olan "Oslo görüşmelerini, ihanet pazarlıklarını hatırla… Aksaray değil Karasaray-1.370.000.000 TL hatırla ve 17/25 Aralık rüşvete rüşvetçiye kol kanat gerdiler hatırla…" yazılı afişlerinin bir süredir hukuksuz bir şekilde emniyet ve zabıta güçleri tarafından sabit reklam ve ilan panolarından indirilmekte olduğunu öne sürdü.
Afişlerin birilerini rahatsız ettiğini anlatan Öztürk, "Afişlerimizin birinde; 'Oslo görüşmelerini, ihanet pazarlıklarını hatırlayın' dedik. Bundan rahatsız oldular. Çünkü terör örgütü ile Oslo'da yapılan görüşme için 'Görüşen şerefsizdir' diyen, sonra da deliller, tapeler ortaya çıkınca 'Ben görüşmedim devlet görüştü' diyenler, kapalı kapılar arkasında yaptıkları ülkeyi bölme planlarının deşifre olmasından rahatsızlar. Diğer afişimizde 'Aksaray değil Karasaray. 1.370.000.000 TL'yi hatırlayın' dedik. Bundan da rahatsız oldular. Çünkü resmi rakamlara göre Türkiye'nin hane halkı borcu, 12 yılda tam 55 kat arttı. Kredi ve kart borçlusundaki artış ise ekonomideki kara deliği açıkça gösteriyor. Bu ülkede 40 günlük Ayaz bebek, camları kırık ve evde yakacak odun olmadığı için donarak öldü. Durum böyle iken lüks ve sefa içindekilerin bin 150 odalı Karasaray'ını hatırlatmamızdan da rahatsız oldular." ifadelerine yer verdi.
'17/25 Aralık rüşvete ve rüşvetçiye kol kanat gerdiler' yazılı afişlerinin de birilerini rahatsız ettiğini vurgulayan Öztürk, "Devlet gücünü kullanarak aldıkları rüşvetleri ayakkabı kutularında belgelenenler, önce yargıyı etkisiz hale getirip saf dışı bıraktı, sonra Meclis'te sayı üstünlüğünü kullanarak yolsuzluğa adı karışan bakanların Yüce Divan'a gönderilmesini engellediler. Son olarak 17/25 Aralık operasyonlarına bakan hakimler de meslekten ihraç edildi. Şimdi tüm bunlar milletin gözü önünde yaşanırken, bunları hatırla dememizden rahatsız oldular." diye belirtti.
Duydukları rahatsızlık nedeniyle çoğu ilde elle tutulur hukuki bir gerekçe veya karar olmadan afişlerin indirildiğini, bazı illerde ise sözde suç işlenmiş gibi gösterilerek Sulh Ceza Hakimliklerinden alınan el koyma kararları ile bir hukuksuzluk yürütüldüğünü savunan Öztürk, yürütülen işlemler hakkında şu bilgileri verdi: "Bazı illerimizde Emniyet Müdürlükleri, 'Kamu Görevlisine Karşı Görevinden Dolayı Şeref ve Saygınlığını Rencide Etmek', 'Cumhurbaşkanına Hakaret' ve 'Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik veya Aşağılama' suçları oluştuğu gerekçesi ile Cumhuriyet Başsavcılıklarına başvurmuş, Cumhuriyet Başsavcılıkları da bu yazıya istinaden işlem başlatarak talepte bulunmuş ve yargı çevrelerinde bulunan Sulh Ceza Hâkimlikleri de söz konusu görsel materyallerimize bu suçlamalar yönünde, delil tespiti açısından el koyma kararı vermiştir. Yani emniyet bu afişlere suç unsuru demiş, savcılığa iletmiş, savcılık da sanki bir suç soruşturması yürütüyormuş gibi afişlerimizi suça konu delil sayarak Sulh Ceza Hâkimliğinden afişlere el koyma kararı almıştır. El koyma kararına istinaden savcılık, emniyet güçleri aracılığıyla görsel materyallerimizi toplatmaya başlamıştır."
"AK Parti Genel Merkezinden yürütüldüğü açıkça belli olan bu hukuksuz işlem ülkenin dört bir yanında yürütülmektedir." diyen Öztürk şöyle devam etti: "Bu konuda İlçe Seçim Kurulları 08.05.2015 tarihinden itibaren yetkili olmakla birlikte AKP iktidarı hukuku kullanarak seçim kurullarını saf dışı bırakmış, deyim yerindeyse emrindeki emniyet güçleri ve savcılığı, seçim hukukunda yetkili kılmıştır. Bu olay AKP iktidarının seçimlere, polis ve savcılık kanalıyla ve bugünler için kurduğu Sulh Ceza Hakimleri ile açık bir müdahalesidir." CİHAN