CHP Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz, Cenevre görüşmelerinde Beşşar Esed rejiminin karşısına oturacak 17 kişilik Yüksek Müzakere Komitesi'nde tek bir Türkmen temsilciye bile yer verilmemiş olmasının, sorgulanması gereken bir husus olduğunu söyledi. Öztürk, "PYD'nin Cenevre-3'teki görüşmelere katılması halinde toplantının boykot edileceği açıklanırken bu müzakerelere Türkmenlerin katılamamasının sorun edilmemesi düşündürücüdür." dedi.
Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz, dış politikada yaşanan gelişmelerle ilgili yazılı bir açıklama yaptı. Dış politikada üst üste yapılan hatalarla son dönemde ciddi irtifa kaybedildiğini ve sürdürülemez bir noktaya gelindiğini iddia eden Yılmaz, "Dış politikadaki mezhepçi, hayalci, öngörüsüz, dışlayıcı, üstten bakan ve dengeleri gözetmeyen kibirli anlayış, Türkiye'yi bölgede ve dünyada yalnızlaştırmıştır. Bir zamanlar 'kırmızı çizgi' olarak takdim edilen her ne varsa bugün unutturulmaya çalışılmaktadır. Arap Baharı fantazisine kapılıp rejim değişiklikleriyle bölgeye demokrasi getirileceği hayaliyle atılan sorumsuz adımlar Irak, Suriye, Mısır, Libya ve Yemen'de aleyhimize dönen kaotik siyasi yapılar üretmiştir. Ayrıca Kıbrıs'ta devam eden ve Türkiye'nin adeta uzaktan izlediği kapsamlı barış görüşmelerindeki tavize meyilli politikadan da derin endişe duymaktayız. Öte yandan Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne katılım müzakerelerinin seyri ve hızı, AB müktesebatını ne kadar üstlendiğimize göre değil, 3 milyar euro karşılığında Suriyeli mültecilere ne kadar iyi bakacağımıza bağlı kılınmak istenmektedir. Diğer taraftan, son 15 yılda Rusya'yla geliştirilen işbirliğimiz, uçak düşürme hadisesinden sonra sergilenen kriz yönetimindeki beceriksizlik nedeniyle ciddi kayıplarla sonuçlanan bir noktaya ulaşmış bulunmaktadır. İnsan kaynakları, nüfusu ve stratejik konumunun sağladığı avantajlarla bölgesinde ve dünyada lider olabilecek ülkemizin, bugün çevresinde istenmeyen bir ülke durumuna düşürülmüş olması üzüntü vericidir." şeklinde konuştu.
Esed rejimini değiştirmek için ülke kaynaklarıyla İstanbul'da Suriye muhalefeti oluşturulduğunu fakat onların bile söz dinlemediğini savunan CHP Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz, "Zira Cenevre görüşmelerinde Esad rejiminin karşısına oturacak 17 kişilik Yüksek Müzakere Komitesi'nde tek bir Türkmen temsilciye bile yer verilmemiş olması, sorgulanması gereken bir husustur. PYD'nin Cenevre-3'teki görüşmelere katılması halinde toplantının boykot edileceği açıklanırken bu müzakerelere Türkmenlerin katılamamasının sorun edilmemesi düşündürücüdür. Suriye'nin üniter yapıdan federal bir yapıya evirilmesi durumunda Türkmenlere, Bayır bölgesinde bulunan az sayıdaki köy dışında kontrol edebilecekleri coğrafi bir alan kalmayacaktır. AKP'nin yanlış dış politikasının, Türkmenlerin önüne koyduğu acı fatura budur. Bu durum, Türkmenlerin Suriye'nin geleceğinde azınlık hakları dışında bir haklarının olmayacağını şimdiden bizlere göstermektedir. Diğer bir ifadeyle Türkmenler, Suriye'nin geleceğinde artık kurucu bir unsur olarak yer alamayacaklardır." dedi.
AKP hükümetinin Suriye'de rejim değişikliğine kalkıştığını, bu durumda en azından Türkmenlerin daha iyi bir konuma sahip olmasının beklendiğini söyleyen Öztürk Yılmaz, "Bugünse yürütülen yanlış politika nedeniyle Türkmenler, çaresiz ve yalnız kalmıştır. Cenevre'de dün başlayan Suriye barış görüşmelerine, Yüksek Müzakere Komitesi'nin boykot ederek katılmamış olması, normal şartlarda bu komitede yer alması gereken Türkmenlerle ilgili acı gerçeği değiştirmeyecektir. Zaman, gerçeklerle yüzleşme ve hatalardan vazgeçip doğru bir yaklaşımla dış politikada yaratılan tahribatın giderilmesi zamanıdır. CHP olarak, Türkiye'nin bölgedeki temel hak ve çıkarlarını esas alan, işbirliğine dayalı, bölgesel ve uluslararası dengeleri gözeten barışçıl bir dış politikanın oluşumuna katkımız devam edecektir." açıklamasında bulundu. CİHAN