Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Taner Yıldız, ''Bir
nehir tipi santralin veya bir HES'in yapımında coğrafya ister istemez etkilenir ve değişir. Dünyanın her tarafında bu böyle'' dedi.
Yıldız,
Trabzon Valiliği'ni ziyaret ederek Vali Recep Kızılcık ile makamında bir süre görüştü.
Burada gazetecilere açıklamalarda bulunan Bakan Yıldız, özellikle hidroelektrik santrallerinin (HES)
Türkiye'nin, Trabzon'un ve
Karadeniz yöresinin önemli bir zenginliği olduğunu belirterek, ''Bunlar
yerli kaynaklarımız ve yenilenebilir kaynaklarımız. Bu anlamda Karadeniz'in Türkiye'ye katacağı çok fazla zenginlik var. Bu projelerden birini dün açtık'' diye konuştu.
Yıldız, bir gazetecinin ''HES projelerinin çevresel etkileri'' konusundaki sorusu üzerine, ''Bu konuda enerji
bakanı olarak, çevreyle uyumlu bir enerji politikamız olduğunu ve bu konuda son derece samimi ve açık olduğumuzu belirtiyorum. Eğer bir havza üzerinde çok fazla oradaki yerleşim birimlerini ve insan kaynaklarını, vatandaşımızı rahatsız edebilecek, onların gerçekten fonksiyonel olarak bir kısım icraatlarına mani olacak projeler varsa bu projeler kaldırılabilir'' dedi.
Konuyla ilgili olarak
Çevre ve
Orman Bakanı ile toplantı yaptıklarını dile getiren Yıldız, şöyle devam etti:
''Belli kriterler kaldırılabilir veya o projelerdeki
ekolojik dengeye, çevre şartlarına daha saygılı olabilecek projeler bu manada dikkate alınabilir. Ancak bu kaynakların hepsi Türkiye'nin zenginlikleri. Bizim her kaldırdığımız projenin yerine ithalatla ikame edeceğimiz, yerine ithalatla koyacağımız doğalgaz ve petrol ürünlerinin, santrallerinin geldiğini unutmamak lazım. Kaldıralım,, hepsini kaldıralım ama sonuçta niye ithalat oranı artıyor dediğimiz de de bunun cevabını vermekte zorluk çekeriz. O yüzden biz temel politikalarımız arasına ve başına şunu koyduk, yerli kaynaklarımız, yenilenebilir kaynaklarımız, nedir onlar su,
rüzgar, güneş, şehirlerin çöpleri, yerli kömürlerimiz, bütün bunlardan enerji elde edilebilecek bir yapı varsa mutlaka, öncelikle bunlara başvuralım.''
''Bir nehir tipi santralin veya bir HES'in yapımında coğrafya ister istemez etkilenir ve değişir. Dünyanın her tarafında böyle'' diyen Yıldız, şöyle konuştu:
''Şimdi
yabancı bir ülkede HES yapılırken bizim bunları yapmıyor olmamızın bizim çok fazla milli politikalarımızla bağdaşmayacak olduğunu düşünüyorum. Yani
sivil toplum örgütlerinin bir kısmının buradaki yerli örgütler olmadığına dikkat edin. Bakın çok açık ve net bir ifade kullanıyorum. Ben bunu madencilikte de, su kaynaklarında da yaşıyorum. O zaman bizim milli politikalarımıza, yerli kaynaklarımıza, yenilenebilir kaynaklarımıza başvurmadaki istekliliğimiz, tamamen milli bir enerji politikası oluşturma karşısındaki kimlerin tepki gösterdiğine dikkat edin. Tespit ettiğim için söylüyorum, tahmin ettiğim için değil. O yüzden eğer burada vatandaşımızın muzdarip olacağı bir proje varsa tabi ki biz orada daha temkinli davranırız ve daha dikkatli olmamız gerektiğini düşünürüz.''
-KARADENİZ'DE PETROL ARAMA ÇALIŞMALARI-
Bir gazetecinin ''Karadeniz'deki petrol
arama çalışmaları'' ile ilgili sorusuna ise Bakan Yıldız, şu yanıtı verdi:
''Karadeniz'den ümitvar olduğumuz ve inandığımız için
petrol arama çalışmalarına başladık çok geniş ölçüde. Son 7-8 yıl içerisinde özellikle hükümetlerimiz zamanında arama faaliyetlerinde 8 ile 12 katına kadar çıkan arama ödenekleri koyduk. Yani petrol ve doğalgaz varsa ithalat yapacağımıza bunları yerli kaynaklardan tespit etmemiz ve bunu çıkartmamız lazımdır. Geçen yılın sonunda, 7.5 ay önce bir
platform geldi Karadeniz'e,
Sinop açıklarına. İnşallah ikinci platformu da önümüzdeki yılın nisan ayına yetiştirmeye çalışıyoruz. Bunlar dev platformlar. Yapacağı çalışmalarda petrol arıyoruz ve bulmak için uğraşıyoruz. 31 Aralık'ta boğazımızdan geçerken bir demecimiz olmuştu
bakanlık olarak. Biz buradan petrol bulamayabiliriz diye. Çünkü matkabın ucu petrole değmeden bununla ilgili tahminde bulunmak yanlıştır. Biz arıyoruz, bulabiliriz de bulamayabiliriz de. Ne zaman belli olacak, inşallah içinde bulunduğumuz ağustos ayında bu belli olacak. Henüz somut veri yok ama son iki haftasına girdik diye düşünüyorum. İnşallah iyi bir sonuç alırız. Alamazsak bu dünyanın sonu değil, diğer kuyuları aramaya başlarız. Burada son derece kararlıyız.''
Burada Bakan Yıldız'a Vali Kızılcık tarafından
gümüş telkariden fincan takımı
hediye edildi.
Yıldız daha sonra Trabzon Belediye Başkanı Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu'nu makamında ziyaret etti. Gümrükçüoğlu, belediye çalışmaları hakkında brifing verdiği Yıldız'a telkariden takunya ve kazaziye işi tespih armağan etti.
-REFERANDUM SÜRECİ-
Bakan
Taner Yıldız, belediye ziyaretinin ardından
AK Parti Trabzon İl Başkanlığı'na geçti.
Yıldız, burada
teşkilat mensuplarına seslenerek, ''Trabzon, Türkiye'de çok farklı bir il ve Türkiye'de belli sektörlerde vurduğu damga, insan kaynaklarıyla ilgili çok ön plana çıkması çok büyük avantajlarından biri. Türkiye'nin daha çok normalleşmesine, daha çok demokratikleşmesine, daha çok özgürlüğüne katkı koyabilecek bölgedeki çalışmalarda sizler de yoğun şekilde çaba sarf ediyorsunuz'' diye konuştu.
Referandum sürecini değerlendiren Yıldız, şöyle konuştu:
''En az
seçim kadar, hatta zaman zaman daha da önemli diyebileceğimiz bir
referandum öncesinde bulunuyoruz. 12 Eylül'de gireceğimiz bu referandumla beraber halkımızın kendini daha iyi hissettiği, Türkiye'nin daha çok normalleştiği, normalleştikçe de daha çok iyi şeyler yapabileceği bir ortama gelmesini teminen, ona gerekçe olarak da anayasanın bir kısım maddeleriyle alakalı değişikliği hep beraber oylayacağız. Trabzon'da tabii ki fazlasıyla '
evet' çıkacaktır. Ama diğer illerimizi de bir nevi taşıyacak oranda çıkması lazım.''
Gençlere, geleceğe, daha iyi bir Türkiye bırakabilmek açısından siyaseten son derece önemli bir sınav öncesinde bulunulduğuna işaret eden
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, şöyle konuştu:
''Bu yaptığımız ille de AK Parti ile alakalı bir çalışma değildir. AK Parti'nin de içinde bulunduğu ama bir sistemle alakalı konudur. Referandum öncesinde anayasa değişikliğinin sadece AK Parti'nin bir meselesi, bir problemi olmadığını, bunun sistemin bir problemi olduğunu, hep beraber, bütün insanımızla beraber, farklı partilere oy verenler olabilir, hiç önemli değil. Biz onların görüşlerine, tercihlerine saygı duyuyoruz ama gerek CHP'nin gerek MHP'nin tabanından bu referanduma 'evet' diyebilecek çok önemli bir kesim var. Onlarla da teşrik-i mesaimizin sürmesi gerektiği kanaatindeyim. O yüzden çalışmalarınızın bu minval üzerinde gittiğini biliyorum.''
AA