ANKARA (CİHAN)- Tarihe post-modern darbe olarak geçen 28 Şubat üzerinden tam 18 yıl geçti. Bin yıl süreceği söylenen 28 Şubat uygulamaları, yeniden devreye girdi. Bunun en son örneği ise Başkent Ankara'da yaşandı. B.G. adlı bir vatandaş hakkında Emniyet'e yapılan isimsiz ihbarla gözaltına alınmasıyla sonuçlandı. B.G.'nin ikamet ettiği yer ile aracının plakasının verildiği ihbarda, "Devletin güvenliğini tehlikeye sokacak gizli bilgi ve belgeler bulundurduğu" iddiası öne sürüldü. Bunun üzerine harekete geçen Ankara Cumhuriyet Savcısı Serdar Coşkun, 'Makul şüphe' doğrultusunda arama kararı verdi. Olay karakolda son buldu.
28 ŞUBAT'TAKİ GİBİ DİNİ İÇERİKLİ KİTAP VE CD'LER SUÇ SAYILDI
Kendilerinin polis olduğunu belirten 3 kişi, bir misafirini otogardan aldıktan sonra hareket eden B.G.'nin üst aramasını yaptı. T.C. kimlik numarası üzerinden GBT'sine bakıldıktan sonra B.G., yoluna devam etti. Fakat iş burada kalmadı. Gece yarısı saat 23.45 sıralarında B.G.'nin Yenimahalle'de bulunan ikametgâhına polis baskın yaptı. Cumhuriyet Savcısı Serdar Coşkun imzalı arama kararı ile yaklaşık 20 polis, araçta bir saat arama yaptı. Aramalarda ise dini içerikli kitaplar ve CD'ler çıktı.
Ali Demirel'in Asrı Saadetten Günümüze İnfak Kahramanları, Kemal Sayar'ın Yavaşla, Mealli Delailün-Nur ve Reşit Haylamaz'ın Pygamber Efendimizi (s.a.v) anlatan Şefkat Güneş'i, Ekrem Dumanlı'ya ait Alimler ve Zalimler, Dursun Ali Erzancanlı'ya ait CD'ler ile Kur'an-ı Kerim ve ilahi CD'leri bulundu.
POLİS TAKİP ETTİ
Gözaltı kararı olmamasına rağmen B.G., polis tarafından Ankara TEM Şubesi'ne götürüldü. Saat 04.30'a kadar burada tutulan B.G., daha sonra Ankara Mali Şube'ye gönderildi. Oradan ise serbest bırakıldı. Cihan Haber Ajansı (Cihan) muhabirine konuşan B.G.'nin avukatı Şaban Yağcı, müvekkilinin dün saat 14.00 sıralarında AŞTİ'den bir misafirini alarak yemek yemek için bir yere gittiğini söyledi. Aracı park ettikten sonra yanına 3 kişinin yaklaştığını anlatan Yağcı, muhtemelen takip ettiklerini, kimliklerini gösterip polis olduklarını söylediklerini ve üst araması yaptıklarını kaydetti. Hem üst araması hem de çantasını aradıklarını belirten Yağcı, kimlik üzerinden GBT araması yaptıktan sonra müvekkiline gidebileceğinin söylendiğini aktardı.
SAVCININ SÖZLÜ TALİMATIYLA GÖZALTINA ALINDI
Saat 23.45 sıralarında polislerin tekrar müvekkilinin evine gittiğini dile getiren Yağcı, şöyle devam etti: "Polis olduklarını, arabada arama yapılacağını söylüyorlar. Arama işleminde bulunanlar: Mealli Delailün-Nur, Kemal Sayar'ın Yavaşla, Ali Demirel'in Asrı Saadetten Günümüze İnfak Kahramanları, Ekrem Dumanlı'ya ait Alimler ve Zalimler adlı kitabına, Dursun Ali Erzincanlı'nın En Sevgiliye Adın Geçer adlı CD'sine... Daha sonra tutanak tutuluyor. Savcının da daha sonra muhtemelen sözlü talimatıyla müvekkilim gözaltına alınıyor. Emniyet'teki sorgu işlemi sabaha kadar devam ediyor. Sabahta serbest bırakıldığını müvekkilime beyan ediyorlar."
MÜVEKKİLİME OPERASYON YAPILDI
Bunların yapılmasının sebebinin ise isimsiz, kim olduğu belli olmayan bir ihbar telefonunda "Devletin güvenliğini tehlikeye sokacak gizli bilgi ve belgeler bulundurduğu" gerekçesiyle 'makul şüphe' çerçevesinde savcılığın verdiği bir karar olduğunu anlatan Yağcı, bunun hukuken hiçbir anlama gelmediğini vurguladı. Müvekkiline karşı bir operasyon yapıldığına dikkat çeken Yağcı, müvekkilinin basit, normal, sıradan bir insan olduğunu kaydetti. Savcılığın böyle bir karar vermesinin hukuki bir garabet olduğunun altını çizen Yağcı, ihbarın emniyet müdürlüğünde bir telefona yapıldığını söyledi.
Yaşanılanlara bakıldığında açıkçası 28 Şubat'ın halen bitmediğini, devam ettiğini, devam etmeyede devam edeceğini belirten Yağcı, "Bunların açıkçası 28 Şubat'ın yeniden hortladığını gösteriyor diyebiliriz. Çünkü devletin güvenliğini tehdit eden herhangi bir bilgi belge değil, normal piyasada satılan, herkesin rahatlıkla ulaşabileceği, kitapçılarda bulabileceği her türlü kitap, cdler arabasında bulunmasından dolayı böyle bir operasyona müvekkilim maruz kalıyor." diye konuştu.
ARTIK HİÇKİMSE HUKUKTAN BİRŞEY BEKLEYEMEZ
Mecliste görüşülmeye devam eden iç güvenlik paketiyle ilgili de Yağcı, "Açıkçası hiçkimsenin artık hukuktan birşey beklemesi düşünülemez. İç güvenlik paketi de çıktığı takdirde, heran polis kapınızı çalabilir, gece vakti alınabilirsiniz, sabahlara kadar emniyette bekletilebilirsiniz; dolayısıyla bu eziyetlere maruz kalabilirsiniz." ifadelerini kullandı.
El konulan kitap ve cdlerin henüz iade edilmediğini, halen TEM şubede olduğunu anlatan Yağcı, şöyle devam etti: "İç güvenlik paketiyle birlikte makul şüphe de düşünüldüğünde; yarın evlerimizde toplantı yaparken, arkadaşlarla sohbet ederken veya ailelerle oturup sohbet ederken; 3-5 kişi bir araya geldiğinde, herhangi bir kişi çıkıp 'devletin güvenliğini tehlikeye düşüren işler yapılıyor, görüşmeler yapılıyor veya bilgi belgeler şu evde bulunuyor' gibi isimsiz, kim olduğu belli olmayan bir ihbarla savcılar bundan sonra artık bu kararları vererek baskınlar düzenletebilecekler." CİHAN