Ekonomistler, 2019 başından bu yıl ekim sonuna kadar geçen 22 aylık dönemde, büyük kısmı kuru düşük tutmak için harcandığı tahmin edilen rezerv miktarını 133.2 milyar dolar olarak hesaplıyor. Buna rağmen kur düşmediği gibi faizlerin de yükselmesi, kaybedilen rezervin ne uğruna heba edildiği sorusunu akıllara getiriyor.
Sözcü gazetesinden Mehtap Özcan Ertürk'e konuşan uzmanlar MB rezervlerinin yerine konması için en az beş yıl gerektiğini belirtti.
Hazine ve bankacılık uzmanı Kerim Rota, kaybedilen rezervlerin yerine konmasını kova ile verip, çay kaşığı ile doldurmaya benzetti ve MB'nin öncelikle son 20 aydaki şeffaflıktan uzak işlemlere bir açıklık getirmesi gerektiğini söyledi.
Brüt rezervlerde artışın uzun süre boyunca oldukça istikrarlı ve şeffaf bir hükümet ve ekonomi yönetimi gerektirdiğini ifade eden Rota, bankanın yılda 20-25 milyar dolar civarında ihracatçıdan doğrudan döviz alım avantajı bulunmasına rağmen; eriyen rezervlerin 4-5 yılda bile yerine konmasının çok zor olduğunu savundu.
“Satılan rezervlerin yerine “borç rezerv” olarak adlandırabileceğimiz swaplar kondu. MB'nin bu swaplara kolay erişebilmesi için de önce Türk bankalarının Londra piyasası ile yaptıkları swaplar yasaklandı. Bu yasaklar nedeniyle Türk bankaları tüm döviz likiditelerini yurt içinde bu swaplara taşıdılar. Şimdi MB döviz satın alırken döviz likiditesi azalmış bankaların bu swapları eşanlı olarak azaltması beklenir. Dolayısıyla swap sonrası net rezervler artsa da brüt rezervler uzun süre artmayacak.”
Uluslararası finans uzmanı Dr Murat Kubilay'a göre ise rezervlerde aynı toparlanma ancak radikal değişimler ile mümkün. Kubilay radikal değişiklikleri ise, "İlk olarak yüksek faiz verilirken aynı zamanda yeni bir büyüme hikayesinin yaratılıp buna dış yatırımcıların ikna edilmesi, ikinci olarak da üretim devrimi yapılarak kur seviyesinden bağımsız sürekli cari fazla verilebilmesi şart" diyerek açıkladı.
Murat Kubilay da MB rezervlerinin yerine konması için en az beş yıl gerekli olduğu görüşünü dile getirdi.