MALATYA (A.A) - Zirve Yayınevi cinayetlerine ilişkin davanın 50.
duruşmasında tutuklu sanık eski Malatya İl Jandarma Komutanı emekli albay Mehmet
Ülger, Güç odakları utanmasalar Eşref Bitlis ve Turgut Özalın ölümlerini de
bizimle ilişkilendirecek iddiasında bulundu.
Ülger, Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmanın öğleden sonraki
bölümünde savunmasına devam etti. Daha bağımsız bir tahkikatla İl Emniyet
Müdürlüğü ve İl Jandarma Komutanlığının misyonerlik faaliyetlerine ilişkin
çalışmalarının yeniden incelenmesi gerektiğini ileri süren Ülger, iddianamede
hakkında yer alan suçlamaları kabul etmediğini söyledi.
Haber elemanlarıyla misyonerlik faaliyetlerine ilişkin görüşme ya da
çalıştay yapılmadığını öne süren Ülger, davanın tanığı ve sanığı durumundaki
İlker Çınarla da görüşmediğini savundu. Ülger, Tolon senaryosuyla bir yere
varamayacaklarını anlayanlar, Hasan Iğsız ile komplo teorilerine farklı bir boyut
kazandırmak istemişlerdir savunmasında bulundu.
Çınarın iddianamedeki ifadelerinin HTS kayıtlarıyla uyumlu hale getirilmeye
çalışıldığını ileri süren Ülger, iddianamenin tutarsız iddialarla hazırlandığını
ileri sürdü. Ülger, sanıklar Emre Günaydın ile Levent Ercan Gelegeni
tanımadığını söyledi.
İlker Çınarın Zirve Yayınevine yönelik sözde eylem planından
bahsederken cinayetleri bilmediğine yönelik iddialarının birbiriyle çeliştiğini
öne süren Ülger, Ortada bir eylem planı yoktur. Eğer olsa bunun bir emri olması
gerekir dedi.
-Olayı bize yıkmaya çalışmaktalar-
İddianamede de konu olan özel ASAF kurslarının personelin teknoloji ve
örgütlerin geliştirdiği yeni taktikleri öğretmek için açıldığını savunan Ülger,
ASAF kursunun Yaşam 1 isimli dosyayla ilişiği bulunduğu iddialarını
reddederek, böyle bir dosyayı bilmediğini söyledi.
Türk Silahlı Kuvvetleri içinde TUSHAD isimli bir kuruluş mevcut değildir
ifadesini kullanan Ülger, İlker Çınarın ifadelerinin gerçek dışı olduğunu,
yetkili makamların araştırması halinde her şeyin ortaya çıkabileceğini belirtti.
Bir dönem Protestan Kiliseleri Birliği Başkanlığı yapan Behnan Konutganın
İlker Çınarı, Çınarın psikolojik durumu, çocuğunun rahatsızlığı dolayısıyla
kullandığını ileri süren Ülger, Konutganın Çınarı nasıl kullandığının HTS
kayıtları ve telefon görüşmeleriyle ortaya çıkarılabileceğini söyledi.
Zirve Yayınevi cinayetleri davasının Ergenekon davasıyla birleştirilmesi
çabası olduğunu iddia eden Ülger, Malatyada işlenen cinayetlerin Rahip Santoro
ve Hrant Dink davasıyla ilişkilendirilmesi bunun Ergenekon Davasına
uzanacağının kanıtıdır. Güç odakları utanmasalar Eşref Bitlis ve Turgut Özalın
ölümlerini de bizimle ilişkilendirecek. İlker Çınarın ifadeleriyle olayı bize
yıkmaya çalışmaktalar iddialarında bulundu.
-Çınar, itiraf adına bizlere iftirada bulunmaktadır-
Çınarın ifadeleriyle hedef durumuna getirildiklerini öne süren Ülger,
Çınarın sürekli yönlendirmeler doğrultusunda ifadelerini değiştirdiğini iddia
etti. Ülger, Çınar, itiraf adına bizlere iftirada bulunmaktadır savunmasını
yaptı.
Tutuklu sanık Emre Günaydını hastanede ziyarete gitmediğini ileri süren
Ülger, Malatya İl Jandarma Komutanı olarak alınan tedbirleri yerinde görmek
amacıyla hastaneye gittiğim olmuştur. Ama Emre Günaydını ziyaret etmedim. Kamera
kayıtlarının silinmesi iddiasının jandarmayla ilgisi yoktur. Vicdani sorumluluk
duyarak gittim, ama en büyük zan altında ben kaldım ifadelerini kullandı.
Misyonerlerin inanç özgürlüklerine yönelik bir faaliyette bulunmadıklarını
öne süren Ülger, cinayetin asli failleriyle doğrudan ya da dolaylı olarak
irtibatının bulunduğu yönündeki iddiaları reddettiğini belirtti. Ülger, ayrıca
arşivlere kaldırılan dezenformasyon amaçlı tek bir belgenin bulunmadığını, sahte
rapor düzenlemeye yönelik bir faaliyetinin de olmadığını ileri sürdü.
Muhabir: Tuba Karahan
Yayıncı: Erdem Gültekin