MALATYA (A.A) - Zirve Yayınevinde biri Alman uyruklu 3 kişinin
boğazının kesilerek öldürülmesine ilişkin davanın 68. duruşmasında, gizli tanık
"Deniz Uygar" kod adıyla bilinirken kimliği deşifre olan İlker Çınar, ifade
vermeye devam etti.
Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada Çınar, 12 Şubat 2007 tarihinde
sanıklardan Eski Malatya Jandarma Alay Komutanı Mehmet Ülger yönetiminde
komutanlıkta bir çalıştay düzenlediklerini, toplantıların ses kaydının alındığını
belirtti.
Toplantıda bulunan sanık Haydar Yeşilin sahte misyoner organizasyonlar
kurarak bu yolla parayı almak gerektiğini söylediğini savunan Çınar, sanık Levent
Ercan Gelegen tarafından bu amaçla Türk Hristiyan Gençler Birliği adlı bir örgüt
kurulduğunu öne sürdü.
Çınar, İncilin Malatya satışlarını elinde bulundurmak isteyen Mehmet
Ülgerin devlet destekli misyoner örgütler kurmayı amaçladığını, mahkemeye
verdiği ifadede "Ben bir bardak çay içip gittim" diyen Ruhi Abatın toplantıda
bir demlik çayı içtiğini iddia etti.
Ruhi Abatın toplantıda Ülgere hitaben "Bu iş ciddi paşam. Bu işin içine
adam sokmalı" diyerek, misyonerlerin arasına adam sokmaktan bahsettiğini ileri
süren Çınar, Mehmet Ülgerin ise Abata, kendisini kast ederek, "İlker hocamız
var ya" dediğini savundu. Çınar, bunun üzerine Abatın bir kişinin yetmeyeceğini,
iki kişinin misyonerlerin arasına sokulması gerektiğini söylediğini iddia etti.
Bu toplantıdan sonra Mersine döndüğünü dile getiren Çınar, sanık Murat
Göktürkün kendisini arayarak "Ruhi Abata dikkat et" dediğini anlattı.
İlker Çınar, bunu Ruhi Abata aktardığını, onun da bu olaydan dolayı Mehmet
Ülgerin Murat Göktürkü sert bir dille uyardığını söylediğini ileri sürdü.
Mehmet Ülgerin 15 Şubat 2007de Kayseri Jandarma Komutanlığında
misyonerlik faaliyetleriyle ilgili bir brifing verdiğini iddia eden Çınar, 5
Nisan 2007de ise üst makamları bu brifingin konuları hakkında bilgilendirdiğini
savundu.
Mahkeme Başkanı Hayrettin Kısanın neden sürekli ses kayıtları tutulduğunu,
brifingler verildiğini, toplantılar düzenlendiğini sorması üzerine Çınar, şu
iddialarda bulundu:
"Devleti manipüle etmek için sahte ses kayıtları oluşturulmuştur. Bu
çalışmalarla dışarıya ayrı, içeriye ayrı mesajlar verilmiştir. Dışarıya AK
Parti, muhafazakar, irticacı parti iktidar oldu, Hristiyanlar kıtır kıtır
kesiliyor mesajı verildi. İçeriye de cinayetlerin Alman-Amerikan ekolleri
arasındaki savaş olduğu izlenimi verilmiştir. İçeride AK Parti, misyonerler ve
PKK işbirliği içinde gösterilmiştir. Mehmet Çolak, cinayetlerin ertesi günü
cenaze törenine giderek fotoğraflarını çekip getirmiştir. Bu fotoğraflar Jandarma
Genel Komutanlığına ve 2. Ordu Komutanlığına ayrı ayrı gönderilmiştir. 27 Nisan
2007de Genelkurmay Başkanlığının resmi internet sitesinden 27 Nisan
e-bildirgesi olarak bilinen basın açıklaması yayınlanmıştır. Bu açıklamada da
Malatya cinayetlerine yer verilmiştir. Bu bildirge aslında dışarıya verilen bir
mesajdır. Mayıs ayında dengeler değiştiği için darbeyi gerçekleştirememişlerdir."
2 Nisan 2007de Ruhi Abatın kendisini aradığını kaydeden Çınar, "Bana artık
şahsi telefonlarımızla görüşme yapmayacağımızı söyledi. Köprüleri atıyoruz
dedi. Evliya mı, enbiya mı, müneccim mi, nedir- Ertesi gün benim telefonlarım
dinlenmeye başlandı" dedi.
-"Bana gözdağı verileceği söylendi"-
Zirve Yayınevindeki cinayetlere değinen Çınar, kendisine Tilman Geske, Uğur
Yüksel ve Necati Aydına gözdağı verileceğinin söylendiğini savundu.
"Bana öldürüleceklerine ilişkin bir bilgi verilmedi" diyen Çınar,
tutuklandıktan sonra Emre Günaydın dışında, Abuzer Yıldırım, Cumali Özdemir,
Hamit Çeker, Salih Gürlerin de ifadelerinde korkutmaktan bahsettiğini söyledi.
17 Mart 2007de Mehmet Ülger yönetiminde bir toplantı yaptıklarını belirten
Çınar, "Ruhi Abat, Mehmet Ülgere Emre Günaydın eylem için hazır, gerekli
talimatı bekliyor. 2006 yılı sonlarında Noel kutlamalarına giderek misyonerlerin
arasına katıldı. Eylemi gerçekleştirecek hale geldi dedi. O zaman Emre
Günaydının kim olduğunu bilmiyordum" ifadelerini kullandı.
Çınar, sanıkların kendisine çok zulüm yaptığını ancak bunları
anlatmayacağını öne sürerek, "Gördüklerimi devlet de görsün, millet de görsün.
TUSHAD yok diyenler de görsün. Bildiklerimi anlatacağımı söyleyince Ruhi Abat
gücün yetiyorsa git diyordu. Mehmet Ülger işte kapı işte sapı diyordu"
iddialarında bulundu.
Ruhi Abatın yazdığı bir yazıya değinen Çınar, bunun Haydar Yeşile ait hard
diskte olduğunu, burada Başbakan Recep Tayyip Erdoğanın misyonerlerin
eylemlerine ortak olmakla itham edildiğini savundu.
İlker Çınar, aynı hard diskte Tilman Geskenin de bölücü faaliyetler içinde
olduğuna yönelik dosyalar olduğunu sözlerine ekledi.
Muhabir: Yeter Erdine
Yayıncı: Cemal Coşkun