MALATYA (A.A) - Yeter Erdine - Malatya Valiliği Sosyal
Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfının (SYDV) hazırladığı Mektuba Gizlenen
Hayaller adlı proje kapsamında kurulan Çocuk Merkezine devam eden 65 yetim ve
öksüz çocuk, anne ve babaları hayatta olsaydı onlardan ne isteyeceklerini anlatan
birer mektup yazdı.
Kalkınma Bakanlığının Sosyal Destek Programı (SODES) kapsamında
desteklediği projenin koordinatörü ve proje kapsamında Şeyh Bayram Mahallesinde
kurulan Çocuk Merkezinin sorumlusu Tuba Yıldırım, AA muhabirine yaptığı
açıklamada, projenin SYDVde dosyası bulunan 7-18 yaş arasındaki 65 yetim, öksüz
ve tek ebeveynli çocukları kapsadığını söyledi.
Bu çerçevede babası yıllardır cezaevinde olan çocuklara da hitap ettiklerini
belirten Yıldırım, oyun alanı, kütüphanesi bulunan ve 8 aydır hizmet veren Çocuk
Merkezinde her gün belli bir yaş grubuna hizmet verdiklerini bildirdi.
Çocuk Merkezinden istifade etmek isteyen ancak yol parası olmayanlara yol
parası desteği verdiklerine işaret eden Yıldırım, Çocuklar burada 2-3 saat
hiçbir şey yapmasalar oyun oynuyorlar, oyuncaklarla haşir neşir oluyorlar. O bile
onlar için ihtiyaç. Sadece onun için bile olsa geliyorlar ifadelerini kullandı.
Lise eğitimi alan çocuklara zeka oyunları ve satranç gibi uygulamalar
yaptıklarını belirten Yıldırım, Çocuklara spor yaptırıyoruz. Hafta sonu
badminton, halk oyunları, masa tenisi kursları veriyoruz. Amacımız çocuklarla
iletişim kurmak. Onların hikayelerini öğrenmek istiyoruz. Zihinlerinde olumsuz
hatıralar var mı- Üzüldükleri, paylaşmak istedikleri şeyler var mı- dedi.
-Babam hayatta olsaydı sırtımı okşamasını isterdim-
Tuba Yıldırım, etkinliklerle bir diyalog ortamı oluşturduktan sonra onlardan
mektup yazmalarını istediklerini bildirdi.
Çocuklardan, mektuplarında anne veya babaları hayatta olsaydı onlardan ne
isteyeceklerini anlatmalarını talep ettiklerini belirten Tuba Yıldırım, Bu
çocuklar yoksul ailelerin çocukları, onların mektuplarında maddi içerikli
talepler bekliyorsunuz ama ağırlıklı bu yönde talepler gelmiyor. Genelde manevi
talepler geliyor. Bu taleplerin çoğu bizim üstesinden gelebileceğimiz şekilde
talepler değil. Babam hayatta olsaydı takdirnamelerimi ona göstermek isterdim,
Annem hayatta olsaydı onun köyüne gitmek isterdim. Hiç görmedim onun yaşadığı
yeri, hiç bilmiyorum şeklinde katmer katmer manevi istekler geliyor diye
konuştu.
Bazı çocukların Babam hayatta olsaydı sırtımı okşamasını isterdim diye
yazdığını ifade eden Yıldırım, Duygusal ifadeler çok fazla. Annem hayatta
olsaydı bayramlarda elini öpmek isterdim. Sanki anlaşmış gibi, farklı yerlerde,
farklı aile çocukları bunu yazmış. Onları algılamaya, farkındalık oluşturmaya
çalışıyoruz. Bu defa maddi talep yazmaları yönünde vurgu yapıyoruz. Bakıyoruz ki
hep manevi istekler geliyor. Hiç mi maddi istediğin yok, hiç mi bir ihtiyacın
yok- ifadelerini kullandı.
Çocukların bisiklet, bilgisayar gibi isteklerini de mektuplara yazdığını
anlatan Yıldırım, Birçok çocuğa bisiklet alıp hediye ettik. Bilgisayar
istiyorlar. Özellikle belli yaş grupları okuyorsa bilgisayar istiyor. Projemizin
belli bir bütçesi vardı. Ancak bilgisayar almak istediğimiz öğrenci sayımız çok
daha fazlaydı. Vali Yardımcımız Şükrü Özcan, Kaç öğrenciye bilgisayar
gerekiyorsa alınsın dedi. Bu taleplerini de karşıladık dedi.
-20 çocuğa tıbbi destek verilecek-
Bazı çocukların travma yaşadığına değinen Yıldırım, şu bilgileri verdi:
Burada iyi diyalog kurmanın dışında tıbbi destek alması gereken
öğrencilerimiz de var. Mesela babasını evde ölü bulan olmuş. Çok uzun yıllar
çocuk, babayla bir araya gelmemiş. Sonradan baba istemiş çocuğu. Çocuk o
çatışmanın içinde kalmış. Boşanma devresini çok ağır çatışmalı yaşamış çocuklar
var. Bunları tespit ettik. Biz ne yapabiliriz- diye düşündük ve projenin
devamını yazdık. Kısmet olur da onaylanırsa çocuklarımıza burada psikiyatrik
destek de vereceğiz.
Tıbbi destek alacak 20 çocuğun bulunduğunu kaydeden Yıldırım, Aslında
burada gevşiyorlar. Çocuğun evinde kendine ait odası, oyuncağı, kitabı yok.
Onları dinleyen dışarıdan insanlar yok. Babaları cezaevinde olan çocuklarımız
var. Onların durumu çok daha vahim. Dışlanmışlık var. Anne koruma iç güdüsüyle
çocukları kendi kabuğunda yaşatıyor. Herhangi bir sosyal aktivite yok. Birçok
veli, Burası bize artı bir kapı, çocuklarımızın gelebileceği bir adres oldu
diyor ifadesini kullandı.
Yayıncı: Ahmet Ekici