ESKİŞEHİR (A.A) - Oktay Özden - Eskişehirde, 90 yaşındaki
kimsesiz ve yatalak kadının tüm ihtiyaçlarını, tek bakıcım dediği komşusunun
oğlu gideriyor.
Eşi 25, tek oğlu da 7 yıl önce vefat eden Mükerrem Düzenli, son yıllarda
bakıma muhtaç hale gelince, kendisine yalnız komşusunun oğlu Yiğitoğlu, yardım
elini uzattı.
Düzenli, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Nail Yiğitoğlundan başka
kendisine bakan kimse olmadığını belirterek, Herkesin çocukları var,
kendilerine bakıyorlar. Benim kimsem yok, tek bakıcım Nail dedi.
Rahatsızlığından dolayı yürüyemediğini ifade eden Düzenli, şöyle konuştu:
Nailden başka kimseden bana fayda yok. Her gün bana bakıyor, sabah, akşam
beni soruyor. Hayırlı bir evlat. Kendisini oğlum gibi seviyorum. Şimdilerde eski
komşuluklar kalmadı. İyi insanlar olmasa, bu dünyada yaşanılır mı-
Düzenli, gençlikte ihtiyarlığın düşünülmediğini, ancak insanın çabuk
yaşlandığını ve yaşlılığında muhtaç hale geldiğini vurguladı.
Gençliğinde insanın bir çok şeyin kıymetini anlamadığını anlatan Düzenli,
şöyle konuştu:
Yaşlanınca insansız yapamıyorsun, bir bardak su bile alamıyorsun.
Gençlikte anlamadık ama anne, baba gibisi yok. Annenizin, babanızın kıymetini
bilin. Tekrar gençliğime dönme imkanım olsa, bugünüme hazırlık yapardım.
İhtiyarlıkta yalnız kaldım, onu düşünemedim. Yürümek istiyorum ama bir daha
yürüyebilecek miyim- Bilemiyorum.
Anne diye hitap ettiği Mükerrem Düzenliye 5 yıldır elinden geldiğince
bakmaya çalıştığını ifade eden Nail Yiğitoğlu ise Kendisi benim akrabam değil.
Annemin komşusuydu. Oturduğu ev müteahhide verilince, kendisine şu anda yaşadığı
evi kiraladık. Vefat eden SSK emeklisi eşinden dolayı 740 lira aylık alıyor.
Sadece 275 lira kira gideri var. Kendisi hiç yürüyemiyor. Şeker, kalp hastası.
Bacakları şiş durumda. Son zamanlarda kendisi iyice rahatsızlanınca, çaresiz
kaldık. Ben günde birçok kez ziyaret ettiğim anneme bile haftada bir
gidebilirken, günde üç bazen dört defa Mükerrem Düzenliye bakmaya geliyorum
dedi.
Yiğitoğlu, günde üç öğün yemeğini yedirip ihtiyaçlarını giderdiği
Düzenlinin durumuna kimsenin düşmemesini diledi.
Yiğitoğlu, şöyle devam etti:
Her gün saat 08.00de ilk buraya gelip, kendisine kahvaltısını
yaptırıyorum. Yaşlılar daha çabuk acıktığı için pazar sabahı bile sabah erkenden
buradayım. Burada biz çekiyoruz, biz biliyoruz. Zor, Allah kimsenin başına
vermesin. Dışarıda yaşam çok güzel geçiyor, ama böyle hayatta sabahlar olmuyor,
akşamlar hiç olmuyor. Bana, bırak diyenler oldu. Nasıl bırakırsın- Kedi değil
ki, kapı önüne bırakacaksın. Kıyamıyorsun, çocuk gibi beni arıyor. Ama artık
bende yoruldum, kendisi de yoruldu. Bunun üzerine kendisini bakımevine yatırma
girişiminde bulunduk. Şimdi yetkililerden biran önce kendisini bakımevine
yerleştirmelerini bekliyoruz.
Yayıncı: Mürsel Çetin