RİZE (A.A) - Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker,
"Hükümet olarak diğer bütün tarım ürünlerinde olduğu gibi çayda da kalıcı,
stratejik bir bakış açımız var" dedi.
Bakan Eker, ÇAYKUR Genel Müdürlüğünde düzenlenen 2013 yılı yaş çay sezonu
açılış toplantısında yaptığı konuşmada, 2013 yılı yaş çay alım kampanyasının,
üreticiler, bölge ve bütün millet için hayırlı olmasını diledi.
Çayın, 200 binin üzerinde üreticiyi doğrudan ilgilendiren ancak nüfusu
itibariyle bir milyondan fazla insanın geçim kaynağı, özel bir ürün olduğunu
belirterek, "Bütün Avrupa kıtasında sadece Türkiye çay üreticisi. Bu kıymetli
ürün günlük hayatımızın, kültürümüzün temel unsurlarından biri" diye konuştu.
Çayda son 10 yılda üretim miktarında yüzde 63lük bir artış olduğunu dile
getiren Eker, "Bunun yarısından fazlasını tek başına ÇAYKUR alıyor, işliyor.
Türkiyede son 10 yıl içerisinde kuru çayda ise yaklaşık 100 bin ton artış var.
Üretimdeki artışa paralel verimde de önemli bir artış var" ifadelerini kullandı.
Eker, hükümet olarak diğer bütün tarım ürünlerinde olduğu gibi çayda da
kalıcı, stratejik bir bakış açıları olduğunu vurgulayarak, 2003 yılından itibaren
çaya prim desteği ödemeye başladıklarını, geçen yıl 140 milyon lira prim
ödediklerini söyledi.
Çayın daha verimli, daha ekonomik işletilmesi hem kalitesinin hem de
veriminin, ihracat imkanının artırılması gibi bir çok hedeflerini,
stratejilerinin içine yerleştirdiklerini anlatan Bakan Eker, şöyle devam etti:
"Bunlardan bir tanesi de çaylıkların yenilenmesidir. Çaylıkların
yenilenmesini Bakanlık olarak planladık ve ilk defa bu bölge için 6 çeşit
belirlendi. Yeni çeşit çayların tescili yapıldı. Bu bölgede yetiştirilen 6 çeşit
çay geliştirildi. Bu yıl içerisinde doku kültürü laboratuvarı oluşturuyoruz.
Tescil edilen bu 6 çay çeşidinin fideleri, doku kültürü laboratuvarlarında
çoğaltılmak suretiyle çaylıklar yenilenmiş olacak. Kalitesi, güvenirliği, verimi,
lezzeti daha yüksek çaylar üretilecek, amacımız bu. Gelecekte çayda iddialı
olacaksak, bunu sadece Türkiyedeki vatandaşlarımızın aradığını içecek olarak
değil, dünya pazarlarına da sunacağımız ürün haline getireceksek mutlak suretle
bu yenilenmeyi sağlamamız gerekiyor."
Bütün çay parsellerini uydu fotoğraflarıyla tespit ettiklerini ve bunları
sayısallaştırdıklarını kaydeden Eker, Türkiyenin ne kadar çay dikili parseli
varsa hepsinin sayısal verilerinin ellerinde olduğunu bildirdi.
-Organik çay-
Eker, organik çayın geliştirilmesi konusunda çalışmalarının sürdüğünü
belirterek, şöyle devam etti:
"2007 yılında hükümetimiz başlattı bu faaliyeti. 13 bin dekardan 75 bin
dekara kadar çıkarıldı. Rize ve Doğu Karadeniz ekolojisi itibariyle biz, bir
Seylan gibi, dünyanın başka ülkelerindeki yerler gibi aşırı sıcak, haşerenin çok
olduğu yerlerde değil, daha yüksek alanda üretim yapıyoruz. Zaten kullandığımız
kimsayal madde miktarı sadece gübre ile alakalı. Bu gübrenin de bir şekilde
organik kompost çalışmamız var. Onu da oraya aktardığımız zaman, kimyevi gübre
yerine organik kompost gübreyi yerleştirdiğimiz zaman çaydaki organik miktarını
çok daha yüksek noktaya taşırız ve çay kalitemizi çok iyi noktaya getiririz."
Eker, çayda budama tazminatını yeniden planladıklarını, bu yılın başından
itibaren hayata geçirdiklerini de söyledi.
Çayda ürün çeşitliliğin arttırılmasının önemli olduğunu vurgulayan Eker,
"Siyah çayı tek başına satmak yok. Mutlaka çeşitlendireceğiz. Değişen şartların
talebi doğrultusunda biz bunu yeni ürünlerle zenginleştirmek, çeşitlendirmek
zorundayız" dedi.
Eker, yeni bir proje üzerinde çalıştıklarını ifade ederek, "Türk çayının
genetik haritasının çıkarılması konusunda çalışmalarımız var. Bu çalışma ile bir
çayın içinde karışım var mıdır, yok mudur, bunu tespit edebileceğiz" diye
konuştu.
Hükümet olarak çayın strateji olarak önemini iyi bildiklerini, ÇAYKURa her
türlü imkanı verdiklerini dile getiren Bakan Eker, "Sektörün gelişmesi çok
önemli. Özel sektör de gelişsin" ifadelerini kullandı.
Bakan Mehdi Eker, yaş çay işleme kapasitesinde arttırım sağlandığını da
sözlerine ekledi.
-"Grev hayata geçseydi çok sıkıntılı bir süreç yaşayacaktık"-
Çaykur Genel Müdürü İmdat Sütlüoğlu, Çaykur olarak çok önemli bir süreç
yaşadıklarını ifade ederek, "Sorumsuzca bir grev kararı ile kaosun eşiğine
gelinmişti. Haksız taleplerin vatandaşları mağdur edeceğini, ÇAYKURun çayı
almamasının düşünülemeyeceğini, sağduyu ile aklıselim ile hareket edilmesi
gerektiğini işçi kardeşlerimize ilettik. Onlar da geldiler, görevlerine
başladılar" dedi.
Sütlüoğlu, bölgenin çok önemli sıkıntıdan döndüğünü belirterek, "İşçi
kardeşlerime tekrar tekrar teşekkür ediyorum. Grev hayata geçseydi çok sıkıntılı
bir süreç yaşayacaktık" diye konuştu.
Çay kampanyasına bu yıl erken başladıklarını anımsatan Sütlüoğlu, şunları
kaydetti:
"Vatandaşımız çayını taze taze toplasın istedik hem vatandaşın hem bizim
yükümüzü bir miktar hafifletmek için böyle uygulama başlattık ama maalesef
istediğimiz sonucu alamadık. ÇAYKUR olarak yatırımlarımız devam ediyor. Organik
çay konusunda ise çalışmalarımız aralıksız sürüyor. Randevulu sistem konusunda da
çalışıyoruz. Yeni çay fiyatına sadece ÇAYKUR uymasın, özel sektör de uysun. Özel
sektörün fiyatları aşağı çekmesinin ne kendilerine ne de üreticiye faydası yok.
Fabrikaların sürekli çalışması için üreticileri darıltmamak, onları mutlu etmek
gerekiyor. Üreticiden ucuz çay alarak sanayici kazanmıyor. Üreticiler de
kaliteli, iyi çay üretmeliler."
Toplantıya, Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, Rize Valisi Nurullah
Çakır, Rize Belediye Başkanı Halil Bakırcı, AK Parti Rize Milletvekilleri Hasan
Karal ve Nusret Bayraktar da katıldı.
(Bitti)
Muhabir: Zafer Sel / Asena Akçay
Yayıncı: Murat Kaban