Uludağ Uluslararası İlişkiler Konferansı

Uludağ Uluslararası İlişkiler Konferansı -Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Aytekin: -Türkiye, doğal gazda önemli tüketici. 50 milyar metreküplük tüketime ulaşıldı ve daha da artacak (Fotoğraflı-Görüntü


BURSA (A.A) - Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Sefa Aytekin, Türkiyenin doğal gazda önemli tüketici olduğunu belirterek, 50 milyar metreküplük tüketime ulaşıldığını ve bunun daha da artacağını bildirdi.
     Uludağ Üniversitesi (UÜ) İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü ile Haydar Aliyev Vakfı Türkiye Temsilciliği tarafından organize edilen 3. Uludağ Uluslararası İlişkiler Konferansı, Rektörlük A Salonunda gerçekleştirildi.
     Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Sefa Aytekin, etkinlik kapsamında düzenlenen Enerji Güvenliği ve Kafkaslarda Bölgesel Sorunlar konulu konferansta yaptığı konuşmada, enerji tüketiminde değişen dengeler olduğunu, özellikle çevresel etkilerin büyük önem taşıdığını söyledi.
     Yapılan araştırmalara göre gelecek 30 yıl içinde dünya sıcaklığında 2 derecelik artış öngörüldüğünü dile getiren Aytekin, Çevresel etkiye ülkelerin duyarlı davranmasında ciddi sorunlar yaşanıyor. 30 yıl içinde ulaşılması beklenen 2 derecelik artışa 2017de ulaşılacağı belirtiliyor. Bu, dünya için önemli tehlike demek dedi.
     Geçen 10 yılda dünya enerji üretimi artışını sağlayan en önemli faktörün kömür olduğunu vurgulayan Aytekin, enerjinin önemli bölümünün kömürden karşılandığını anlattı.
     OECD dışı ülkelerde ciddi enerji tüketim talebi bulunduğunu ifade eden Aytekin, 35 yıl içinde Çin ve Hindistanın enerji tüketimi ve uluslararası bağımlılığının, ABDyi geçmiş olacağını kaydetti.
     Enerji ilişkilerinde Türkiyenin temasta olduğu önemli ülkeler bulunduğunu anlatan Aytekin, şunları söyledi:
     Azerbaycan, önemli ülkeler arasında geliyor. Bakü-Ceyhan-Tiflis boru hattı, çok önemli. Sadece Türkiye değil dünya açısından da önem taşıyor. Türkiye, doğal gazda önemli tüketici. 50 milyar metreküplük tüketime ulaşıldı ve daha da artacak. Rusya, doğal gaz teminini ilk gerçekleştirdiğimiz ülke. 1987de ilk temini yaptık. İhtiyacımızın büyük kısmını Rusyadan alıyoruz. Rusya ile ilişkilerimiz ilerledi. Rusya ile doğal gaz temini konusunda birçok çalışmamız oldu. Rusya, fiyat indirimi noktasında ilişkilerde olumlu refleksler gösterdi.
     Katar ve Gürcistan gibi ülkelerle enerjiye dönük ilişkilerin sürdüğünü belirten Aytekin, enerji diplomasisinin çok önemli olduğunu ve bu önemin son yıllarda daha da arttığını bildirdi.
    
     -Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Ceylan-
    
     Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Mehmet Fatih Ceylan da son 30 yıla bakıldığında, enerji güvenliğinin bütün ülkeler için önemli olduğunu, özellikle satan ve alan ülkeler için son derece büyük önem taşıdığını söyledi.
     Enerji taleplerinin giderek arttığını vurgulayan Ceylan, şöyle konuştu:
     Tüketici ülkeler kapsamında bakarsanız enerji kaynaklarına kesintisiz erişim önemlidir. Üreticilere bakarsanız çeşitli ülkeler olması caziptir. Fiyat istikrarı da çok önemli. Bu, enerji güvenliğini etkiliyor. Hem üretici hem de tüketici olarak bakarsanız fiyatlar önemlidir. Enerjinin, iklim üzerinde negatif etkileri var. Bunun için alternatif enerji kaynaklarına da bakılması gerekiyor.
     Türkiyenin doğal gazın, petrolün önemli bölümünü ithal ettiğini anlatan Ceylan, bu açıdan bakıldığında enerji güvenliğinin Türkiyenin istikrarı açısından son derece önemli olduğunu kaydetti.
     Güvenli ve makul fiyatlardaki enerjiye ulaşmanın önem arz ettiğini belirten Ceylan, Türkiyenin gelecek yıllarda enerji talebinin daha da artmasının beklendiğini, bu nedenle, Türkiyenin enerji güvenliğinin sağlanması konusundaki politikalarının önemli olduğunu söyledi.
     Ceylan, Türkiyenin kendi doğal kaynaklarına ulaşması gerektiğini dile getirerek, hidro güce ulaşmanın ve nükleer enerjinin bu açıdan önem taşıdığını bildirdi.
    
     -Azerbaycanın Ankara Büyükelçisi Bagirov-
    
     Azerbaycanın Ankara Büyükelçisi Faik Bagirov, Kafkaslarda enerji ve güvenlik denildiğinde ilk akla Azerbaycanın geldiğini belirterek, ülkelerinin bunu, sahip olduğu enerji kaynaklarına ve bu alanda uyguladığı stratejiye borçlu olduğunu ifade etti.
     Bakü-Ceyhan-Tiflis Boru Hattının çok değerli olduğunu dile getiren Bagirov, İnşası, Azerbaycan için olduğu kadar, Gürcistan, Türkiye, Avrupa ve Orta Asya ülkeleri açısından da önemlidir. Bu hat, Azerbaycanın uzun dönemli ekonomik kalkınmasının temelini oluşturmuş, aynı zamanda projeye taraf ülkeler arasındaki işbirliğini geliştirmiş, fırsatlar doğurmuştur dedi.
     Avrupanın büyük hacimli sürdürülebilir doğal gaz ihtiyacının bulunduğunu belirten Bagirov, şöyle devam etti:
     Avrupanın enerji güvenliği bir ölçüde doğal gaz geçiş yollarının çeşitlendirilmesine bağlıdır. Azerbaycan da enerji politikasında gereken tedbirleri almıştır. Kendi doğal gaz kaynaklarının işletilmesine daha fazla önem vermeye başlamıştır. Birkaç yıl öncesine kadar doğal gaz ithalatçısı olan Azerbaycan, sadece kendi ihtiyacını karşılamakla kalmıyor Gürcistan, Türkiye ve İran pazarlarına doğal gaz ihraç ediyor. Azerbaycan, geliştirdiği yeni projelerle bölgenin enerji güvenliğine katkı veriyor.
     Bagirov, Azerbaycanın bölgesel ve uluslararası güvenliğe verdiği katkılara rağmen 20 yıldan fazla süredir kendi güvenliğine ve toprak bütünlüğüne yönelik tehdidin devam ettiğini vurgulayarak, Tüm iyi niyetimize rağmen topraklarımızın yüzde 20si Ermenistan tarafından işgal altında bulunuyor. İşgal altındaki bölgenin ekonomik, sosyal yapısı tamamen zarar görmüştür. Azerbaycan, hiçbir devletin toprağına, insanların canına gözünü dikmemiştir ancak kendi topraklarına işgali de hazmedemez diye konuştu.
     Konferansa, UÜ Rektörü Prof. Dr. Kamil Dilek ile öğretim üyeleri ve uluslararası ilişkiler eğitimi alan öğrenciler katıldı.
     (ZAK-DOĞ)
<< Önceki Haber Uludağ Uluslararası İlişkiler Konferansı Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER