İZMİR (A.A) - Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı
Yıldırım, "Bize diyorlar ne pazarlığı yaptınız- Biz pazarlık yaptık evet. Tek
devlet, tek vatan, tek ülke, tek bayrak pazarlığı yaptık. Bunun dışında başka
pazarlık yok" dedi.
Yıldırım, Ekonomi Muhabirleri Derneği (EMD) İzmir Şubesi üyeleriyle
Movenpick Otelde bir araya geldi.
Bakan Yıldırım, buradaki konuşmasında, Türkiyede huzurun sağlanması,
birliğin beraberliğin oluşturulmasının, bölgeler arasında yapılacak yatırımların
dengeli olmasıyla bağlantısının bulunduğunu belirterek, terörden fazla etkilenen
bölgelere yapılan yatırımların önemli bir kısmının bakanlıkları tarafından
gerçekleştirildiğini belirtti. Bölgeye yatırım götürebilmek imacıyla 10 yıldır
mücadele ettiklerini kaydeden Yıldırım, makinelerin yakılmasına, çalışanların
kaçırılmasına rağmen pes etmeden yatırımları sürdürdüklerini söyledi.
Türkiyede huzur, barış döneminin başladığını, artık birlikteliğin,
enerjinin gücünün Türkiyenin geleceğine ayrılacağını vurgulayan Bakan Yıldırım,
teröre harcanan kaynaklarla Türkiyeye önemli yatırımlar yapılabileceğini ifade
etti.
Binali Yıldırım, şunları kaydetti:
"Bunu, bence siyaset üstü düşünmek gerekiyor. İnşallah bu beladan
kurtuluruz, kaynaklarımızı gelecek nesillere, ülkemizin geleceğine ayırma
şansımız olur. Bu sürece kuşkuyla bakanlar var. Şehit yakınlarını
anlayabiliyoruz. Onların duygusal davranması, tepki vermesi gayet insanidir.
Sorumluluk sahibi olanarın, siyaset yapanların duygusal davranmaması gerekir.
Ülkemizin geleceği için daha mutedil, daha sorumlu olması gerekir. Bize diyorlar
ne pazarlığı yaptınız- Biz pazarlık yaptık evet. Tek devlet, tek vatan, tek
ülke, tek bayrak pazarlığı yaptık. Bunun dışında başka pazarlık yok."
-"Kriz algısını, yatırımlarla yok ettik"-
Bakan Yıldırım, hareket, seyahat, iletişim, ulaşım olmadan hiçbir ekonomik
faaliyetin gerçekleştirilemeyeceğini, küresel rekabette öne çıkmanın öncelikli
koşullarından birinin gelişmiş ulaşım altyapısı olduğunu bildirdi.
Türkiyenin bugün ulaştığı noktayla yetinmesinin söz konusu olmayacağını,
2023 hedefinde daha fazla şeyler yapılması gerektiğine işaret eden Yıldırım,
dünyanın ekonomim krizin etkisinde kaldığı, iç savaşların yaşandığı son yıllarda
Türkiyenin batıdan ve güneyden baskı altında kaldığını belirterek, "Tüm ekonomi
uzmanlarının, Türkiyenin hem batıdaki kriz, hem komşusundaki kriz nedeniyle bu
işin içinden çıkamayacağı yönünde öngörüleri vardı. Ama olmadı. Müthiş performans
göstererek, bu krizden asgari etkilenerek çıktık. Bunun yatırımlarla, ulaşımla
çok yakından ilişkisi olduğunu tespit ettik. Keynes ne diyor; kriz varsa hiçbir
şey yapmıyorsanız çukur açın, çukur doldurun. Biz de onu yaptık, yatırımıza hız
verdik. Şimdi bizim dediğimizi G-20 ülkeleri söylüyor" şeklinde konuştu.
Krizin dorukta olduğu 2009 yılında en yüksek yatırımı gerçekleştirerek iç
piyasada kriz algısını yok ettiklerini, bunun "Türkiyede kriz yok" algısını
yerleştirdiğini ve kriz rüzgarını Türkiyeye girmeden savuşturulmasının
sağlandığını kaydeden Yıldırım, şöyle devam etti:
"Türkiye ticaretinin yüzde 55ini Avrupa ülkeleriyle yapıyordu. Şu anda
yüzde 35lere geriledi. Biz uçuş ağımızı çok genişlettik, 203-204 noktaya
doğrudan uçuş yapıyoruz. Dış noktaya uçuşta Türkiye dünyanın 1 numarası. Afrika
ile ticaretimiz 7-25 kat arttı. Eğer uçuşlarımız olmasaydı nasıl ticaret
yapacağız- Şimdi Afrikaya, Avrupaya, Asyaya, Rusyaya İstanbul üzerinden
gidiliyor. Türkiye aktarma merkezi oldu. Dünyada havacılık yüzde 2-4 arası
büyürken, bu büyüme Türkiyede hep çifti haneli oldu, transit trafik yüzde 40
büyüdü. Türkiye yakın çevresinde 1.5 milyar insan yaşıyor. Yıllık 25 trilyon
ekonomik büyüklük. Cenab-ı hak hiç kimseye 3-4 saat uçuşla 60 ülkeye ulaşılabilen
bir memleket vermemiş. Bunu iyi kullanmamız gerekiyor ve son 10 seneden iyi
kullandık. Ülkede sağlanan siyasi istikrar ve güvenin altını çiziyorum, yoksa
bunların altından kalkamazdık. Türkiye bu krize koalisyon hükümetiyle
yakalansaydı darmadağın olurdu."
-"Altyapıya 250 milyar lira yatırım"-
Merkez Bankası brüt döviz rezervinin 2012 sonunda 100,3 milyar dolara
ulaştığını bildiren Yıldırım, bankacılık kesimi sermaye yeterliliğinin yüzde 18
seviyesine çıktığını, bunun da bankaların güvenini gösteren önemli bir gösterge
olduğuna dikkati çekti. 1992 yılında 2.86 milyar dolar olan turizm gelirlerinin
2012 yılı sonunda 21.6 milyar dolar olduğunu, işsizlikte göreceli azalmanın
yaşandığını, ihracatın çeşitlendirildiğini ifade eden Bakan Yıldırım, Ulaştırma,
Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığının da 10 yılda yaptığı yatırımlar toplamının
138 milyar olduğunu kaydederek, şunları söyledi:
"Yatırımlarla ilgili önümüzdeki yılların hesaplarını da yaptık. Altyapıya
250 milyar dolar yatırım yapması lazım. Eğer dünyanın 10 büyük ekonomisi
içerisinde yer alacaksak, bu yatırımı mutlaka gerçekleştirmemiz lazım. Aksi halde
bu kolay olmaz. Büyük projeleri alternatif kaynaklarla yapmayı hedefliyoruz.
Bakanlığımız kamu özel sektör işbirliğiyle iş yapmada en deneyimli bakanlık.
Yatırımcı eğer bu ülkede ileriyi görmese yatırımlara gelmez. Türkiyede bırak 25
yıl, 25 gün sonrasını öngöremediği günleri yaşadı yatırımcı. Şimdi 25 yıl
sonrasına randevu veriyor. 2002de 9-10 yaşında olan çocuklar, AK Parti
iktidarken bugün genç oldu. Onlar Türkiyenin hep böyle olduğunu zannediyor.
Perişan halini görmedi, kıyaslayamıyor. Bizim yaşımızdakiler Türkiyenin öbür
yüzünü de gördü."
-"İzmirin EXPOyu kazanması için gayret ediyoruz."
İzmirin EXPO 2020 adaylığına değinen Yıldırım, kazanması için gayret
ettiklerini ifade eden Yıldırım, kentten milletvekili adayı olmadan önce 2023
yılına kadar yapacakları 35 projeyi açıkladıklarını, bu projelerden 16sına
başladıklarını ifade etti.
İzmir Metrosu ile ilgili de konuşan Bakan Yıldırım, Halkapınar-Otogar,
Üçyol-Buca-9 Eylül, Narlıdere-Fahrettin Altay hatlarının gündemlerinde olduğunu
belirterek, "Şu anda projeleri yok. Belediye bize devretmek istiyor, biz de
alacağız. Projeleri yapılacak. Üçyol- Üçkuyular hattıyla bizim alakamız yok. Çok
uzadı malesef, bir an önce biter inşallah. Ege-Ray belediye ile ortak bir
projedir. Aliağadan Cumaovasına kadar çalışıyor. Bergamaya ve Selçuka kadar
uzatacağız. 188 kilometre olacak. Cumaovası-Torbalı arası altyapısı tamamlandı.
Körfezin temizlenmesi konusunda da belediye ile ortak çalışma yürütüyoruz" dedi.
Yöneltilen soruları da yanıtlayan Bakan Yıldırım, BMC işçilerinin durumu
konusunda taraf olmalalarına rağmen çözümü konusunda gayret sarf ettiklerini
bildirdi. İzmire kruvaziyer limanı yapmak istediklerini, fakat bölgede çok
alışveriş merkezlerinin olduğu, trafik yükünün artacağı, altyapının bunu
kaldırmayacağı gibi tepkiler geldiğini aktaran Yıldırım, diğer yandan ise
istenilen bölgenin çok yakınına 3.5 kat emsal imar verildiğini, bu çelişkiyi
İzmirlilerin sorgulaması gerektiğini ifade etti.
PTTnin şirketleşmesi süreci ile ilgili soru üzerine ise Yıldırım, yeniden
yapılandımayla ilgili tasarının komisyonlardan geçtiğini, gelecek hafta genel
kurulda görüşüleceğini kaydederek, "PTTyi bir anonim şirkete çeviriyoruz.
Sermayesi yüzde yüz devlete ait. PTT eli konu bağlı, kargo şirketleriyle mücadele
etmeye çalışıyor. Aynı şartlarda yarışsınlar istiyoruz. Piyasadaki kargo
şirketlerini hiçbirini yasal altyapısı yok, onları da yasal altyapıya bağlıyoruz.
Sendikaların itirazını giderecek her türlü tedbiri aldık" şeklinde konuştu.
Muhabir: Halil Şahin
Yayıncı: Serdar Yılmaz