İZMİR (A.A) - Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali
Yıldırım, İzmirin Gaziemir ilçesinde atıl durumdaki kurşun döküm fabrikasının
arazisinde radyasyonlu atık gömülü olduğu yönündeki iddialara ilişkin, yapılan
ölçümlerde insan yaşamını etkileyecek hiçbir olumsuz seviyede radyoaktif
malzemenin bulunmadığını belirterek, İzmirde Çernobil vakası gibi bir şey var
demek bu kente yapılacak en büyük kötülüktür dedi.
Yıldırım, partisinin Torbalı İlçe Teşkilatını ziyaretinde, gazetecilerin
sorularını yanıtladı.
Bir soru üzerine, İzmirin Gaziemir ilçesindeki eski bir kurşun döküm
fabrikanın radyasyonlu atıklarının toprağa gömüldüğü iddialarına ilişkin
değerlendirmelerde bulunan Yıldırım, konuyla ilgili bu sabah Türkiye Atom
Enerjisi Kurumu (TAEK) Başkanı ile görüştüğünü ifade ederek, bu alanda defalarca
ölçüm yapıldığını ve radyoaktif malzemeye rastlanmadığını vurguladı.
Yıldırım, söz konusu tesisin bir nükleer tesis olmadığına, radyoaktif
malzeme üretmediğine işaret ederek, şunları kaydetti:
İzmirde Çernobil vakası gibi bir şey var demek, bu kente yapılacak en
büyük kötülüktür. Burası, 2007den bu yana izlemeye alınmış bir yer. Burada
normal insan yaşamını etkileyecek hiçbir olumsuz seviyede radyoaktif malzeme yok.
Nükleer veya radyoaktif malzeme üreten tesis değil. Bütün ortamlarda olabilecek
düzeyde bir radyoaktivite var, onun ötesinde başka bir şey yok. Şu kameraların
bulunduğu ortamdaki radyoaktivite oradan fazla. İzmirliler rahat olsun. Radyasyon
veya nükleer atık diye bir tehlike söz konusu değil.
-Tedbir amaçlı önlemler alınıyor-
Bununla birlikte, tesisin tedbir amaçlı olarak çevreyle irtibatının
kesilmesi için valilik, çevre şehircilik il müdürlüğü ve TAEK tarafından çalışma
yapıldığını, bölgenin rehabilitasyonu içinse arazi hak sahiplerinin uzlaşması
gerektiğini dile getirdi.
Yıldırım, radyasyon tartışmasının İzmirin EXPO 2020 adaylık sürecini
etkileyip etkilemeyeceği sorusuna ise şu yanıtı verdi:
Biz, İzmirin Çernobili diye söylersek tabi ki etkiler. Bu insafsızca
bir niteleme. Radyasyon tehdidi nükleer tesisin tahrip olması ile ortaya çıkar.
Böyle bir şey yok İzmirde. Makul ve mantıklı olalım. Nükleer atık, bir şekilde
bir yere bırakılır, bu da bir risk yaratabilir ama bunların hiçbirisi yok. Burada
bir kimyasal reaksiyon oluşmuş. Akünün kurşunları çıktıktan sonra kalan atıkların
depolandığı yerde toprakla reaksiyona girmesiyle ortaya çıkan bir kimyasal
kirlilik.
İzmirdeki çöp alanı sorunuyla ilgili değerlendirmesinin sorulması üzerine
Yıldırım, günlük 3 bin ton çöpün biriktiği İzmirde, artık klasik biriktirme
yöntemlerinin uygulanamayacağını söyledi.
Yıldırım, bu sorunun çözümü için artık gelişmiş teknolojileri kullanarak
entegre tesislerin kurulduğunu, Ankara Mamakta böyle bir tesis bulunduğunu ve bu
tür projelerin yap-işlet-devret modeliyle hayata geçirilebildiğini ifade ederek,
Önerimiz yeni yer aramak yerine, mevcut yerde yap-işlet-devret modeliyle bir
çöp entegre bertaraf tesisi kurulması ve böylece İzmirin gündeminden çöp
konusunun kalkmasıdır. Bunu yapacak hiç para istemeyen firmalar var. 49 yıllığına
kira bedeli karşılığı 200-250 dönüm arazi tahsisi istiyorlar. Biz bu konuda her
tür desteği vermeye hazırız dedi.
-Irgatın tembeli güneş açmadan 5 dakika önce kalkar-
Bakan Yıldırım, partilere hitaben yaptığı konuşmada ise ulaştırma
yatırımları hakkında bilgi vererek, ilçe teşkilatından AK Partinin belediyecilik
anlayışı ve yatırımlarının halka iyi anlatılmasını istedi.
İzmirde 35 proje yapacaklarını söylediklerinde bazı kesimlerin, bu iddiayı
alaya aldığını, seçim üzeri suya yazılmış yazı olarak tanımladıklarını
hatırlatan Yıldırım, şöyle konuştu:
Bugün bunu söyleyenler mahcup oldu. Bizim hizmetlerimiz teker teker
yükseliyor. İzmirde ideolojik siyasetin ezberini bozduk. Şimdi rakiplerimiz de
ister istemez artık lafla peynir gemisi yürümüyor, biz de ne yaparız diye onlar
da harekete kalkıyor. Irgatın tembeli güneş açmadan 5 dakika önce gayret eder
kalkarmış. Varsın olsun, çalışsınlar, 5 dakika 5 dakikadır. İzmire 1 dakika bile
hizmet yapılsa yeridir.
-EXPO 2020 adaylığı-
Bakan Yıldırım, Torbalıdaki ziyaretinin ardından Milliyet Gazetesi
tarafından düzenlenen Geleceğe Yatırım Türkiyeye Yatırım toplantısına da
katıldı.
Türkiyedeki ulaştırma yatırımları hakkında da bilgi veren Yıldırım,
havayolu konusunda THY ile bir dünya markasını yarattıklarını, havalimanı
kapasitesini artırdıklarını, var olanları da modernize ettiklerini söyledi.
Yıldırım, İzmirin EXPO 2020 organizasyonuna adaylığı ile çok önemli bir
heyecan fırsatı yakaladığını, bu organizasyonun kentin önündeki projeleri
hızlandırmak için bir vesile olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
İzmir turizmde hak ettiği yerde değil. Yeterli yatak kapasitesi, turizm
altyapısı yok. Burada proje yapmak için babayiğit olmak lazım. Bir proje ortaya
attınız mı, önce olmaz ortaya konur. Bu da İzmire zaman kaybettiriyor. Ama bu
anlayış artık değişiyor. Daha olumlu yaklaşımları görüyoruz. Bu da yatırımcılara
cesaret veriyor. O yüzden İzmir en hızlı büyüyen 4 ilden 2si konumunda. Bundan
sonra kalkınma sürecini daha da artıracak. İstanbuldan sonra en büyük katma
değeri sağlayacak il İzmir olacak. Hedef bu, buna göre yatırımlarımızı
planlıyoruz.
Muhabir: Tolga Albay / Ufuk Kırabalı
Yayıncı: Zülal Eser