BURSA (A.A) - Uludağ İhracatçı Birlikleri (UİB) Koordinatör
Başkanı Orhan Gençoğlu, değerli TL politikasının ihracatı olumsuz yönde
etkilediğini belirterek, Yabancı sermaye girişinin artması ile Türk Lirası
değerlenmeye devam ediyor. Bu da ihracatın azalmasına sebep olmakla birlikte,
Türk firmalarının rekabetine olumsuz yönde etki ediyor dedi.
Gençoğlu, yazılı açıklamasında, hem düşük kur hem de alım gücü giderek
azalan avro bölgesinden dolayı ihracatçıların zor günler geçirdiğini belirtti.
Yıl içinde, zirve noktası 1.87 olan doların temmuz ayıyla birlikte dip
yaparak 1.78e kadar gerilediğine dikkati çeken Gençoğlu, döviz kurlarındaki
düşüşün sürmesi halinde ihracattaki kaybın devam edebileceğini ve cari açığın
yeniden hortlayabileceğini kaydetti.
Gençoğlu, dünya ekonomisindeki sarsıntının henüz atlatılamadığını, ihracatçı
için en önemli göstergelerden biri olan dövizde, hareketlilik yaşandığını ifade
ederek, 2011 ağustos ayında 2.10 lira olan döviz sepeti bugün 1.99 lira. Sepet
bazında senenin en düşük seviyelerindeyiz. Bu dönem içerisinde dolar, TL
karşısında değer kaybederek 1.78in altına kadar gerilerken, avro da dolar
karşısında geçen yıla oranla yüzde 15 değer kaybetti ifadelerini kullandı.
Döviz kurlarındaki bu hareketliliğin Türkiyenin zaten borç krizi içinde
yüzen avro bölgesindeki rekabetini ve ihracatını olumsuz yönde etkilediğini
savunan Gençoğlu, kalıcı bir kur politikasının ülke sanayisi ve ihracatı için son
derece gerekli olduğunu belirtti.
Gençoğlu, sepetin kesinlikle 2.10un altına düşmemesi gerektiğini, aksi
halde cari açığın tekrar hortlama eğilimine girebileceğini ifade ederek, şunları
kaydetti:
Ekonomi Bakanlığı Ekonomik Araştırmalar ve Değerlendirme Genel Müdürlüğü
tarafından açıklanan 2012 yılının 3. çeyreğine ilişkin dış ticaret beklenti
anketinde de ortaya çıktığı üzere ihracatçı firmaların sorunları arasında ilk
sırayı, finansman imkanlarının yetersizliği ve maliyetlerin yüksek olması
almaktadır. Ankette ihracatçı firmaların yüzde 56,6sının döviz kurlarından
olumsuz yönde etkilendikleri net bir şekilde ortaya koyulmaktadır. Bu bölümde
firmaların sorunları arasında enerji maliyetlerinin yüksekliğiyle ham madde ve
ara malı fiyatlarının yüksekliği de yer almakta. 2012 yılının 3. çeyreğinde
ihracat beklentisinin maalesef 2. çeyreğe göre düştüğü anket sonuçlarında ortaya
çıkmıştır.
-Değerli TL politikası-
Dolardaki düşüşün hızlandığını ve analistlerin dikkat çektiği 1.7890
seviyesinin altına inildiğini vurgulayan Gençoğlu, bu seviyenin kısa ve orta
vadeli görünüm için kritik olduğunu, bu oranın kırılması durumunda doların yeni
bir düşüş trendine gireceği endişesini taşıdıklarını bildirdi.
Merkez Bankasının atacağı adımların paritenin yönü üzerinde belirleyici
olacağını ifade eden Gençoğlu, şu görüşlere yer yerdi:
Sepet kuru 2 TLnin altına indi ve yılbaşından bu yana TL sepet kurda
yüzde 10 değer kazandı. Değerli TL politikası ihracatı olumsuz yönde etkiliyor.
Yabancı sermaye girişinin artması ile Türk Lirası değerlenmeye devam ediyor. Bu
da ihracatın azalmasına sebep olmakla birlikte, Türk firmalarının rekabetine
olumsuz yönde etki ediyor. Bunun son yansımalarını temmuz ayında yüzde 5.5 azalan
Türkiye ihracatı ve yüzde 20 kaybın yaşandığı UİBde net olarak gördük. Ekonomi
yönetimi TLnin aşırı değer kazanmasına ve dolardaki düşüşe engel olacak
politikaları bir an önce uygulamaya koymalı.
Şu an 1.78 seviyelerindeki dolar kurunun Türk ihracatçısının rekabetçi
yapısını zora soktuğunu ifade eden Gençoğlu, Türkiyenin kalkınmasında ihracata
büyük umutlar bağlandığını, ancak bu alanda gerekli kolaylıkların sağlanamadığını
belirtti.
Gençoğlu, ABD ekonomisinin yılın ilk çeyreğinde yüzde 2, ikinci çeyreğinde
de yüzde 1.5 büyümesinin küresel piyasalarda zayıflayan doların görünümünü
iyileştireceğini ümit ettiklerini kaydederek, şöyle devam etti:
Hızlanan sıcak para girişiyle son 1.5 ayda dolar yüzde 5 düştü. Avro/dolar
paritesindeki düşüşün etkisiyle de avro iç piyasada mayıs ayının ortalarından
beri yüzde 5.5 değer kaybederek 2.20 ve bazı zamanlarda bu oranın altına indi.
Girdi maliyetleri yükselen ihracatçı, parite ve sepetteki düşüşle birlikte zarar
ediyor. Bu durum, ihracata dayalı ekonomik büyüme ve kalkınmanın sekteye uğraması
anlamına gelir ki, sonuçta dünya genelinde henüz atlatılamayan krizin ülkemize
yansıması da hızlanabilir.
Muhabir: Haluk Yüksel
Yayıncı: Doğan Sarıtaş