ANTALYA (A.A) - Akdeniz Üniversitesi İktisadi ve İdare Bilimler
Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi ve Vizesiz Avrupa Araştırma
Grubu Başkanı Prof. Dr. Harun Gümrükçü, Türkiye ile AB arasında paraflanan
Türkiye-AB geri kabul anlaşması ile ilgili olarak, Geri kabul anlaşması ile 42
yılık kazanımlarımızı kaybedebiliriz dedi.
Prof. Dr. Gümrükçü, Akdeniz Üniversitesi Senato Salonunda düzenlenen
Vizesiz Avrupa Yolunda Avrupa Birliğinin Yol Haritası konulu basın
toplantısında, ABnin Türkiyeden, gizli pazarlıklarla ve vize muafiyeti
karşılığında geri kabul anlaşmasını kabul etmesini istediğini iddia etti.
Bunun kabul edilmesi halinde Türkiyenin 42 yılık kazanımları kaybedeceği
gibi vize uygulamasında da ABnin haklı çıkacağını ileri süren Gümrükçü,
Türkiyenin içine düşürülmeye çalışılan tehlikeye dikkat çekmek için
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Dışişleri Bakanı Ahmet
Davutoğlu ile Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağışa Vizesiz Avrupa Araştırma Grubu
adına resmi yazı yazdık. Yazıda Türkiyenin kazanılmış hakları ve yapılması
gerekenler dışında ABnin ihlallerini ve işin arka planında fark edilmeyen,
dillendirilmeyen bir yol haritası olduğunu dile getirdik dedi.
Türkiye ve AB arasında var olan anlaşmalar gereği Türk vatandaşlarının AB
ülkelerine vizesiz girmesi gerektiğini savunan Gümrükçü, Vize uygulaması
nedeniyle bugüne kadar Türk vatandaşlarından milyonlarca avro haksız para alındı.
Bu konuyu mahkemeye taşımamız gerekiyor. Mahkeme sonucunda milyarlarca avro
tazminat kazanabiliriz. Bu konuda sivil toplum kuruluşlarının öncülük etmesi
gerekiyor diye konuştu.
Gümrükçü, 2007 yılında 27 AB ülkesinin vize ücretlerini 35 avrodan 60 avroya
çıkardığını kaydederek, şunları söyledi:
1980-2011 yılları dikkate alındığında 600 milyon avronun Türk
vatandaşlarından haksız şekilde alındığını görürüz. Bu durum, ABnin en yüksek
yargı mercisi olan Avrupa Birliği Adalet Divanı kararlarına ters düşüyor. Sorun
sadece vize masrafları ve vize almak ile sınırlı değil. Asıl sorun dünyanın en
dinamik sektörü durumuna geçen hizmet sektöründe Türkiyenin önünü kesmekle
ilgili. Amacımız Türkiyede ve yurt dışında yaşayan Türklerin AB ülkeleri
karşısında kazanılmış haklarını korumak. İç ve dış oyunlarla örtbas edilmeye,
geri alınmaya çalışılan ve hayata geçirilmeyen hakları uygulatmak amacını
taşıyoruz. Avrupa Birliği Adalet Divanı kararları uygulanmadığı sürece her türlü
müzakereden kaçmalıyız. Mevcut haklarımızı müzakere etmeyeceğimizi açık bir
şekilde dile getirmeliyiz. Geri kabul anlaşması ile 42 yılık kazanımlarımızı
kaybedebiliriz.
Akdeniz Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr.
Şafak Aksoy da Türkiyenin, geri kabul anlaşması görüşmelerinde kritik ve
tehlikeli bir süreçten geçtiğini ileri sürerek, Türkiye bu anlaşmayı kabul
ederse üçüncü ülke konumuna geleceği gibi, birçok kazanılmış haklardan da
vazgeçecektir. Çok tehlikeli bir süreç yaşıyoruz dedi.
-Geri kabul anlaşması ne içeriyor-
Bürükselde dün taraflar arasında paraf edilen Türkiye-AB geri kabul
anlaşması ile Türkiye, geri kabul anlaşmasını imzalamak için AB Komisyonunun
hazırlıklarına başladığı vize muafiyeti eylem planını bekleyecek.
Geri kabul anlaşmasının yürürlüğe girmesiyle Türkiyeye, ABye kaçak
yollarla girmiş vatandaşları derhal iade edilecek. Türkiye üzerinden ABye giren
üçüncü ülke vatandaşlarının iadesi ise 3 yıllık geçiş döneminin ardından
gerçekleşecek.
Sayıları yüz binlerle ifade edilen ABye Türkiye üzerinden yasa dışı
yollarla giren üçüncü ülkelerden göçmenlerin geri kabul edilebilmesi için modern
mülteci kampları inşa edilecek. AB, iade ettiği mültecilerin barınma
maliyetlerini kısmen üstlenecek.
ABye kaçak göçün yoğun olduğu ülkelerin bazılarıyla geri kabul anlaşmaları
mevcut olan Türkiye, bu sayede kabul edeceği mültecileri kısmen geldikleri
ülkelere gönderebilecek.
Muhabir: Mustafa Kurt
Yayıncı: Hızır Hacısalihoğlu