HATAY (A.A) - AB İnsani Yardım ve Sivil Koruma Genel Müdürü
Claus Sorensen ve AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Jean Maurice Ripert,
Türkiyeye sığınan Suriyelilerin yer aldığı Altınözü ilçesine bağlı Boynuyoğun
köyündeki çadır kentte incelemede bulundu.
Altınözü Kaymakamı Ali Arslantaş tarafından karşılanan Sorensen ve Ripert,
Suriyelilerin kaldığı çadır kentte oluşturulan sınıflarda öğrencilerle sohbet
etti. Buradaki el işi kurslarını gezen Sorensen ve Ripert, çadır kentteki
hastanede tedavi görenlerle sohbet ederek, yetkililerden bilgi adı.
İkili, çadır kenti ziyaretin ardından Suriyeli temsilcilerle basına kapalı
görüştü.
Görüşmenin ardından açıklama yapan Sorensen, Kenya ve Somali dahil dünyanın
birçok yerinde incelemede bulunduğunu, depremin ardından İtalyadaki kampları
ziyaret ettiğini ama Boynuyoğun kampından çok etkilendiğini söyledi.
Boynuyoğun kampında her türlü hizmetin sunulduğunu gördüklerini ifade eden
Sorensen, Dünyanın değişik yerlerindeki kampları gördükten sonra bu kamptan çok
etkilendiğimi söylemek istiyorum. Çünkü bu kampta gördüğümüz kadarıyla her türlü
hizmet sunuluyor. Okul, market var ve buradaki misafirlere tıbbi imkanlar
sağlanıyor. Dolayısıyla hepimizin bildiği gibi mülteci olmak iyi bir şey değil.
Ama bu kampta mülteci olmak başka kamplarda mülteci olmaktan daha iyi diye
düşünüyorum diye konuştu.
AB olarak şimdiye kadar Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği
aracılığıyla Kızılaya toplam 25 milyon avro sağladıklarını belirten Sorensen,
şöyle devam etti:
Fakat bizler fonlarımızın büyük bir kısmını çok daha zor durumda bulunan
Lübnan ve Ürdüne aktarıyoruz. Burada çok daha ciddi durum söz konusu. Şimdiye
kadar sağlamış olduğumuz yardımlarımızın da yarısının şu dağın arkasında yani
Suriyenin içine aktarıldığını söylemek istiyorum. Fakat şöyle önemli bir nokta
var. İhtiyaçlar giderek artmaktayken mevcut fonların bu ihtiyaçları
karşılayabilecek gücü de giderek azalıyor. Türkiyenin bu çabalarında bizler
yardımcı olmaya çalışıyoruz. Türkiyenin yanındayız ve neler yapılabileceğini
birlikte tespit etmeye çalışıyoruz.
Çadır kentteki temsilcilerin Türk hükümetine ve Hataydaki yerel
yöneticilere, yardımlarından ve sağladıkları imkanlardan dolayı
minnettarlıklarını kendilerine ilettiğini anlatan Sorensen, bunun çok etkileyici
olduğunu bildirdi.
Herkesin sonuçta bir siyasi çözümün bulunmasını istediğini ve yaptıkları
görüşmelerde temsilcilerin bu isteklerini tekrarladıklarını belirten Sorensen, bu
isteği merkezine döndüğünde yetkililere ileteceğini kaydetti.
Sorensen, çadır kentteki insanların temelde isteklerinin çocuklarıyla
evlerine, köylerine dönmek olduğunu sözlerine ekledi.
Muhabir: İsmihan Özgüven-Salim Taş
Yayıncı: İsa Sansar