ORDU (A.A) - Hayati Akçay - Barselonada 1992de düzenlenen
olimpiyat oyunlarında judoda kazandığı bronz madalya ile Olimpiyatlarda ilk
madalya kazanan kadın sporcumuz olarak Türk spor tarihine geçen Hülya Şenyurt,
kendisinden sonra judoda başka madalya kazanılmadığı için üzgün olduğunu söyledi.
Olimpiyatlarda Türkiye adına 48 kiloda judoda madalya kazanan tek sporcu
olarak da adından söz ettiren Şenyurt, AA muhabirine yaptığı açıklamada, aktif
sporu 1998 yılında bıraktığını ve şu anda Federasyonda teknik kurul üyeliğinin
yanı sıra Judo Bayanlar Ümit Milli Takım antrenörlüğü de yaptığını anlattı.
Ordulu sporcu, 12 yıl boyunca judoda önemli başarılara imza attığını
belirterek, Bunların başında ise 1992 yılında Barselonada düzenlenen olimpiyat
oyunlarıydı. Burada 48 kiloda İngiltereli rakibimi yenerek bronz madalya
kazanmıştım. Bu oyunlarda bronz madalya kazanmanın ötesinde Türkiye spor tarihine
geçmiştim. Çünkü 1992 yılında bayanlarda Türkiye adına ilk madalya kazanan sporcu
bendim. Ondan önceki olimpiyatlarda bayanlarda hiç bir branşta madalya
kazanılmamıştı dedi.
Bir çok yarışmada madalya kazandığını ancak kendisi için en önemlisinin 1992
yılındaki Barselona Olimpiyatlarında alınan derece olduğunu ifade eden Şenyurt,
Orada aldığım madalyanın tadı ve heyecanı bambaşkaydı. Halen o günleri
hatırladıkça mutlu oluyorum. Burada Türk Bayrağımızı dalgalandırdığım için çok
gururluyum diye konuştu.
-Judoda başka bayanların da madalya kazanmasını istiyorum-
Barselonada düzenlenen olimpiyat oyunlarında bronz madalya kazanmasının
ardından halen judo bayanlarda başka madalya kazanılmadığına da işaret eden
Şenyurt, şöyle devam etti:
Bu benim için ve ülkem adına çok üzücü bir durum. Maalesef judo bayanlarda
benden sonra madalya kazanan milli sporcumuz yok. 1992 yılından sonra yapılan
olimpiyatlara judo branşında bayan sporcu göndermemize rağmen madalya elde
edemedik. Şu anda Türkiye Judo Federasyonu bütün teknik ekibiyle bu anlamda çok
çalışıyor. Bizler de çok gayret gösteriyoruz. Ancak bir türlü istenilen başarıya
ulaşılmadı. 2008 ve 2012 Olimpiyatlarından oldukça umutluyduk ancak buralardan da
madalya çıkaramadık.
-Olimpiyatlarda ve Avrupa arenasında madalya kazanmış sporcuların dışarıda
bırakılmaması lazım-
Judo ve diğer branşlarda daha çok madalyanın kazanılması için sistemin
yeniden gözden geçirilerek yargılanması gerektiğini söyleyen Şenyurt, şu
ifadelerde bulundu:
İlk olarak sporcu yetiştirmek istiyorsak, olimpiyatlarda ve Avrupa
arenasında madalya kazanmış sporcuların dışarıda bırakılmaması lazım. Bu nedenle
Türkiye Amerika, Fransa ve İngiltereye göre geride kalmış durumda. Zaten çok az
sayıda branşla yarışmalara katılıyoruz. Bu son dönemde artmış olsa da yine de
yetersiz. Benim isteğim yeni sporcuları madalya kazanmış ve bu heyecanı tatmış
kişilerin yetiştirmesi. Bu nedenle sistemin biraz yargılanması gerekiyor.
Başarılı sporcular dışarıda kaldığı sürece yeni başarıların gelmesi tamamen
tesadüflere kalıyor. Başarılı sporcuların sadece işi sporcu yetiştirmek olmalı.
Farklı işler yapmamalı. Ben milli takımdaki görevime yeni başladım. Amacımız
buradaki sporcuları en iyi şekilde yetiştirip başarılara imza atmak. Bu konu da
kendimize güveniyoruz.
-Ailesinden gizleyerek Judoya başlamış-
Türk spor tarihine geçen Şenyurt, judoya ailesinden gizli başladığını da
anlatarak, Bu spora ilk başladığımda aileme hemen söylemedim. 6 ay
kendilerinden gizledim. Gizli gizli spor salonlarına giderek çalıştım. Daha sonra
il dışına bir maça çıkacağımız zaman hocamız ailenin izni olmadan bu işi
yapamayacağımızı söyledi. O zaman da mecburen yaptığım bu işi ailemle paylaştım.
Şu anda iyi ki bu spora başlamışım diyorum. Ailem her zaman bu konuda bana destek
çıktı. Benim de bir kızım var, inşallah kendisini judoya yazdırıp iyi bir sporcu
olabilmesi için çalışacağım dedi.
-Şenyurtun spor kariyeri-
1992 yılında Barselona Olimpiyatlarında bronz madalya kazanarak Türk spor
tarihinde bir ilki gerçekleştiren Şenyurtun spor kariyerinde ise 1990 Avrupa
Gençler Şampiyonası üçüncülüğü, 1992 Avrupa Gençler Şampiyonası ikinciliği, 1992
Barselona Olimpiyatları üçüncülüğü ve 1993 Avrupa Büyükler Şampiyonası üçüncülüğü
var.
Yayıncı: Hüseyin Likoğlu