Türkiyenin Kıyı ve Deniz Alanları 9.

Türkiyenin Kıyı ve Deniz Alanları 9. Ulusal Kongresi -Hatay Valisi Lekesiz: Denizlerin, şehirlerin, içme sularının temiz olması için nehirlerin sadece denize döküldüğü yerlerin değil, doğduğu yerden geçtiği noktaya kadar her yerin


HATAY (A.A) - Hatay Valisi Mehmet Celalettin Lekesiz, denizlerin, şehirlerin ve içme sularının temiz olması için nehirlerin sadece denize döküldüğü yerlerin değil, doğduğu yerden geçtiği noktaya kadar her yerin bütünleşik olarak temizlenmesi gerektiğini belirtti.
     Lekesiz, Antakya Ottoman Otelde düzenlenen Türkiyenin Kıyı ve Deniz Alanları 9. Ulusal Kongresinin açılışında yaptığı konuşmada, bu tür toplantıların duyarlılık oluşturması açısından çok önemli olduğunu söyledi.
     Türkiyede gezilen hemen her yerde Eskiden şu derede, nehirde yüzerdik, suyunu içerdik gibi söylemlerin yakınmaların bulunduğunu ifade eden Lekesiz, sanayi devrimiyle birlikte dünyada köklü değişikliklerin yaşandığını kaydetti.
     Dünyanın nüfusu başta olmak üzere, sanayileşmenin, üretim yapan firma sayılarının arttığına dikkati çeken Lekesiz, bunların beraberinde de daha fazla verim alma kaygısı ile toprağın ve kimyasalların aşırı kullanımı gibi nedenlerin çevre kirliliğini de beraberinde getirdiğini belirtti.
     Son 20-25 yılda sadece Asyada 600 milyon kişinin fakirlik sınıfından orta sınıfa geçtiğini vurgulayan Lekesiz, bunun da beraberinde daha fazla üretim gerekliliğini getirdiğini kaydetti.
     Daha fazla üretim, ham maddeye, ulaşım yollarına yakınlık gibi unsurların da kıyı alanlarını etkilediğine dikkati çeken Lekesiz, şöyle devam etti:
     Hatay, üretim kapasitesi, gücü itibariyle Türkiyenin koşmasına ciddi katılarda bulunan önemli bir il. Türkiyenin geliştiğinden daha fazla gelişiyor. 2000 yılında Türkiyenin en büyük 500 firması arasında Hatayın 4 firması varken, bugün 12 firma yer alıyor. 2000 yılında Hatay, 350 milyon dolar olan ihracat yaparken bugün 2 milyar 150 milyon dolar. Şehirlerin, ili yönetirken 50 önceyi bırakın 10 yıl önceki alışkanlıklarla yönetmek bile doğru değil. 155 kilometre sahili düşünüyorsak ve turizm yapmak istiyorsak, çeşitlilik canlılık artarak devam etsin, ekoloji ile ekonomi, sanayi ile temizlik bir arada denge içerisinde yapılsın, tarım da olsun diyorsak bu sadece Samandağ, İskenderun, Erzin sahillerinin temizlenmesiyle olmaz. Bunları ovadan itibaren ele almamız gerek. Denizlerin, şehirlerin, içme sularının temiz olması için nehirlerin sadece denize döküldüğü yerlerin değil, doğduğu yerden geçtiği noktaya kadar her yerin bütünleşik olarak temizlenmesi gerek.
     Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Tersaneler ve Kıyı Yapıları Genel Müdürü Hızırreis Deniz de her tesisin ya da şirketin kıyı yapılaşmasında kendi ihtiyacı yerine ülkenin ihtiyacını iyi analiz ederek, gelecek süreç için doğru planlarla doğru yerde doğru yatırımları yapması gerektiğini söyledi.
     Türkiyenin Deniz ve Kıyı Koruma Alanları Sisteminin Güçlendirilmesi Projesi sonrası gelinen durumun da katılımcılar ile paylaşılacağı kongrenin 3 gün süreceği öğrenildi.
    
     Muhabir: Emin Sansar
     Yayıncı: İsmihan Özgüven
<< Önceki Haber Türkiyenin Kıyı ve Deniz Alanları 9. Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:  
ÖNE ÇIKAN HABERLER