ISPARTA (A.A) - Durmuş Genç - Ispartada yapılan gül turizmi
kapsamında kente gelen ziyaretçiler gül bahçesinde gül topladıktan sonra gülün
fabrikalarda işleniş aşamalarını gözlemliyor, böylece gül ürünlerinin tüm
aşamalarına tanıklık etmiş oluyorlar.
Isparta Kültür Turizm Müdürü Abdullah Kılıç, AA muhabirine yaptığı
açıklamada, gölleri, akarsuları, dağları, ormanları, yaylaları, tabiat
parklarıyla her türlü turizm aktivitesinin yapılabileceği bir şehir olan
Ispartanın Batı Akdenizin cennetten bir köşesi olduğunu dile getirdi.
Ispartanın dünyada gül yağı üretiminin yüzde 65ini tek başına
karşıladığını anımsatan Kılıç, çiçek açan gülün önce bölgeyi, sonra da gül yağı
ile tüm dünyayı eşsiz kokusuyla büyülediğini vurguladı.
Ispartanın, Türkiyenin Gül Bahçesi sloganıyla markalaşan bir şehir
olduğunu anlatan Kılıç, Güller kenti Ispartada gül hasadı mayıs ve haziran
aylarında yapılır. Hasat döneminde kent merkezi ve ilçelerde yoğun bir gül kokusu
yayılır. Gül bahçelerinden toplanan güller fabrikalarda işlenir. Gülden yapılan
ürünler daha sonra şehir merkezindeki mağazalarda satılır dedi.
Ispartanın güllerinin sadece Türkiye için değil dünya için de önemli bir
değer taşıdığını dile getiren Kılıç, Mayıs ve haziran aylarında kentimize gül
toplamaya yurt içi ve yurt dışından çok sayıda günübirlik ziyaretçi geliyor. Bu
sayı her geçen yıl artıyor diye konuştu.
-Japonya ve Katardan televizyon ekipleri çekim yaptı-
Kılıç, özellikle bu yıl Avrupa ülkelerinden, Japonyadan ve Türkiyenin
birçok bölgesinden gül bahçelerine günübirlik turlar düzenlendiğini ifade ederek,
şunları söyledi:
Isparta, gül ve gül ürünleri alanındaki önemini her geçen gün
artırmaktadır. Kentimiz artık gül üzerinde de turizm anlayışını oluşturarak bu
alanda çeşitli çalışmalar yürütüyor. Yerli ve yabancı ziyaretçiler sabahın erken
saatlerinden itibaren gül bahçelerinde hasat yapan çiftçilere eşlik ediyor.
Ziyaretçiler ayrıca gül bahçelerinde güneşin doğuşuyla birlikte yörenin doğal
balını, kaymağını, yumurtasını ve peynirini yiyerek köy kahvaltısı yapma şansı
buluyor. Gün içerisinde gülün vazgeçilmez tutkusunu yaşıyorlar. Ispartada sabah
toplanan güller öğleye kadar serilir, öğleden sonra fabrikalarda kazanlarda
kaynatılır. Yani gül bahçesinde başlayan serüveni, son aşamasına kadar takip
edebiliyorlar. Ziyaretçiler gül bahçelerindeki turun ardından köy evlerinde
kalarak kentin tarihi ve kültürel alanlarını da ziyaret ediyor.
Kılıç, bu yıl Japon devlet televizyonu NHK ile Katardan Qatar
televizyon ekibinin gül bahçelerinde ve gül yağı tesislerinde belgesel çekimi
yaptıklarını, böylece kentin dünyada tanıtımına katkı sağlayacaklarını kaydetti.
-Bu yılki hedef 1 milyon turist ağırlamak-
Devlet başkanları gibi önemli konukların ziyaretlerinde sokakların gül suyu
ile yıkandığını anlatan Kılıç, her yıl düzenlenen Gül Festivalinde kentin
sokaklarının gül yaprakları ile bezendiğini ve gül koktuğunu kaydetti.
Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından geçen yıl ekim ayında Bakanlar Kurulu
kararıyla kentte 65 dönüm arazinin Gülpark Turizm Merkezi için tahsis
edildiğini bildiren Kılıç, Süleyman Demirel Üniversitesinde 100 dönüm arazide
oluşturulacak Gül Vadisi ile gül alanında hizmet verecek tesisler, müzeler,
parklar, bahçeler oluşturulacağını, böylece gül turizmi ile kent ekonomisinin de
hareketleneceğini söyledi.
Abdullah Kılıç, kente gelen turist sayısının her geçen yıl artırdığını
belirterek, Geçen yıl kentimizde 230 bin turist konaklamıştı. Bu sayı
günübirlik ziyaretçilerle 650 bine ulaşmıştı. Bu yılki hedefimiz kentimize 1
milyon ziyaretçinin gelmesini sağlamak diye konuştu.
-Hasat mevsiminde doğan kız çocuklara gül ismi-
Abdullah Kılıç, Ispartada gül hasadı mevsiminde doğan kız çocuklarına buna
uygun isimlerin verildiğini de dile getirerek, Eğer kız çocuğu sabah doğarsa
ismini Gülderen, öğleden sonra doğarsa Gülseren, gece doğarsa Gülay
koyarlar. Gül, kentimizde hayatın tamamını kuşatmıştır. Günlük yaşımın her
alanında gülü görmek mümkün dedi.
Yayıncı: Tuncer Çetinkaya