KÜTAHYA (A.A) - Selma Kocabaş - Türkiye Kömür İşletmeleri (TKİ)
Genel Müdürlüğü, yaklaşık iki ay önce Kütahyanın Tavşanlı ilçesinde başlanan
tozlaştırılmış kömürden sentetik gaz üretimi uygulamasını, Türkiyedeki tüm
resmi ve özel linyit işletmelerinde yaygınlaştırmayı hedefliyor.
TKİ Genel Müdür Yardımcısı Ömer Sezgin, AA muhabirine, kömürden sentetik gaz
elde edilmesiyle ilgili proje çalışmalarına 2008 yılında başladıklarını söyledi.
Başlangıçta tüm kömürleri incelemeye tabi tuttuklarını, yurt içi ve yurt
dışında çeşitli kurum ve kuruluşlarla iş birliği yaparak Ar-Ge çalışması
yürüttüklerini belirten Sezgin, 2010da sistemi Türkiyede kurmaya karar
verdiklerini bildirdi.
Dizaynı ve proje çizimlerini Türk mühendislerin yaptığı sistemin ihalesini
2011de gerçekleştirdiklerini dile getiren Sezgin, ilk tesisi, Tavşanlı ilçesine
bağlı Tunçbilek beldesindeki TKİ Garp Linyitleri İşletmesi (GLİ) Müessesinde
kurduklarını anlattı.
Sezgin, sistemin güvenlik unsurunun çok önemli olduğuna dikkati çekerek,
şöyle devam etti:
Sistemin güvenli olarak devreye alınması lazımdı. Çünkü gazdan
bahsediyoruz. En ufak bir ihmalde patlama olabilir. En ufak bir kıvılcımda ince
toz halindeki kömürün patlaması da söz konusu. Bundan dolayı Türkiye Bilimsel ve
Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) yetkilileriyle 2011in haziran ayında
protokol imzaladık. Yetişmiş elemanlarımız olsa da üniversitelerle çalışan kurum
TÜBİTAK. Sistemin güvenli olarak hizmete alınması amacıyla onlarla iş birliğine
gittik. Kısa sürede bu tesisi devreye aldık. 31 Aralık 2012de, Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanımız Sayın Taner Yıldızın da katılımıyla tesisi hizmete açtık.
Buradaki ilk deneme başarılı olunca bundan sonraki süreçte diğer kömürlerimizi de
değerlendirmek için çalışma başlattık. Tunçbilek kömürü 3 bin 500 kalori
civarında. TKİye ait tüm sahalarda ve özel sektöre ait sahalarda bu sistemin
güzel bir şekilde uygulanmasını hedefliyoruz. Çalışmalarımız bu yönde sürüyor.
-En önemli özelliği çevreyle barışık olması-
Kömürün gazlaştırılmasının en önemli özelliğini çevreyle barışık olması
diye niteleyen Sezgin, kömürün mevcut kullanım alanları ısınma ve elektrik üretme
olmasına rağmen sentetik gazın sıvı yakıta, gübreye bile dönüştürebildiği
bilgisini verdi.
Sezgin, sıvı yakıt ve gübreye dönüştürmeyle ilgili çalışmalar da
yaptıklarına işaret ederek, şöyle konuştu:
Sentetik gazın doğalgazdan farkı yok. Doğalgaz doğal olarak çıkıyor.
Sentetik gaz ise toz kömürün gazlaştırılmasıyla elde ediliyor. Tunçbilekte
denemeler yapıyoruz ve aldığımız değerlere bakıyoruz. İki değer var;
karbonmonoksit ile hidrojen miktarları. Bunların fazla olması bizim için avantaj.
Her denemede bunların arttığını görüyoruz. Daha fazla ekonomik değer elde etmek
için bu denemeleri yüzlerce, binlerce kez yapmamız gerekiyor. Buradan
beklentimiz; bu teknolojiye Türkiyenin sahip olması ve kendi elemanlarımızı bu
konuda yetiştirmek. Manisanın Soma ilçesinde de sentetik gaz üretim tesisi
kuracağız. Türkiyede evlerde yılda yaklaşık 9 milyar metreküp doğalgaz
kullanılıyor. Somada, 4 bin kalorilik kaliteli ve kükürt oranı düşük kömürden,
BOTAŞın boru hattına verilebilecek şekilde 1-1,5 milyar metreküp sentetik gaz
elde etmeyi planlıyoruz.
Türkiyede, yaklaşık 2,7 milyar tonu TKİ Genel Müdürlüğü sahalarında olmak
üzere 13 milyar ton kömür rezervi bulunduğunu dile getiren Sezgin, kömürün
gazlaştırılması halinde hem daha yüksek verim alındığını hem kimyasal olarak
çeşitlendirilebildiğini hem de gübre olarak kullanılabildiğini kaydetti.
-Yıkadığımız, atığa kaçmış kömürleri yeniden kazanacağız-
Sezgin, Tunçbilekte tesisi faaliyete geçirmelerinin ardından özel sektörden
talepler geldiğini bildirerek, Biz bunun patentini almadan tanıtmak
istemiyoruz. Patentini alalım, TKİ bu işin sahibi olsun. Yine onlara da yardımcı
olalım, öğretelim ama bu konuda mağduriyet yaşamak istemiyoruz ifadelerini
kullandı.
Başka illerden kömürleri getirip sentetik gaz üretimine uygunluğunu
Tunçbilekte deneyeceklerini söyleyen Sezgin, Tunçbilekte 2 megavat gücünde
santral kurmayı da amaçladıklarını anlattı.
Sezgin, Ar-Ge çalışmalarına büyük önem verdiklerine dikkati çekerek, şunları
kaydetti:
Son yıllarda birçok başlık altında temiz kömür teknolojilerini
araştırıyoruz. Gerek üniversitelerle iş birliği halinde yürüttüğümüz çalışmaları
gerekse yurt içi ve yurt dışında yaptığımız Ar-Ge projelerini önemsiyoruz.
Kömürlerimizi lavvar diye bilinen yıkama tesislerinde yıkıyoruz. Orada bu
kömürlerin bir kısmı, çamurlaştığı için atık havuzlarına kaçabiliyor. TÜBİTAK ve
Maden Tetkik ve Arama (MTA) Genel Müdürlüğü ile yaptığımız çalışma var. Bunların
tekrar geri kazanımı söz konusu. O ince taneli kömürlerden kazanacağımız para,
7-8 yıldır Ar-Geye harcadığımız paranın yüzde 80-90ını karşılar. Bu çalışmamız
devam ediyor. Üniversiteleri de işin içine katarak bunu yaygınlaştıracağız. Yani
yıkadığımız, atığa kaçmış kömürleri yeniden kazanacağız. Bunu ilk kez
Tunçbilekte uygulamaya başladık.
Yayıncı: Mürsel Çetin