ADANA (A.A) - Ali Güreli - Yalıtım yapılan binada yüzde 50-60
oranında enerji tasarrufu sağlanmasına rağmen Türkiyedeki 18 milyon konutun
yüzde 85inin ısı yalıtımsız binalardan oluştuğu bildirildi.
XPS Isı Yalıtımı Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ertuğrul Feyzi
Yörük, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiyenin, enerjisinin yüzde 73ünü
ithal eden bir ülke olduğunu söyledi.
Binalardaki enerji kullanımının yaklaşık yüzde 40nın ısıtma ve soğutma
amaçlı harcandığına işaret eden Yörük, Türkiyenin, Enerji Verimliliği Strateji
Belgesinde belirlenen enerji verimliliği hedeflerine ulaşılabilmesi için
binalarda enerji verimliliği uygulamalarına geçilmesi gerektiğine dikkati
çekti.
Yörük, 9 Ekim 2008 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanan TS 825 Isı
Yalıtımı Yönetmeliğine göre inşa edilen tüm yeni binalar da ısı yalıtımının
zorunlu olduğunu anımsatarak, Söz konusu uygulamalar, yapı denetim firmaları
tarafından denetleniyor. Ayrıca 1 Ocak 2011 yılında yayımlanan Binalarda Enerji
Performans Yönetmeliğine göre Enerji Kimlik Belgesinin yeni binalar için
zorunlu olması da önemli bir gelişme. Mevcut binalar ise 2017 yılından itibaren
bu belgeyi almak zorundalar. Enerji Kimlik Belgesi ile konutlar aynen beyaz
eşyalarda olduğu gibi Adan Gye kadar sınıflandırılıyor dedi.
Yörük, A sınıfı tasarruflu ve SEG (Sera Gazları Emisyonu Göstergesi)
emisyonunun düşük konutları, G sınıfının ise enerji israf eden ve SEG emisyonu
yüksek konutları işaret ettiğini bildirdi. Binaların enerji tüketimlerinin
düşmesinde ısı yalıtımı uygulamalarının büyük önem taşıdığını belirten Yörük,
Enerji Kimlik Belgesinin, enerji tüketimi yüksek sınıfa sahip binalar için ısı
yalıtımının ilk atılması gereken adımı oluşturduğunu, bu uygulananın da
vatandaşların bina satın alırken ya da kiralarken bu bilinçle davranmalarını
desteklediğini kaydetti.
Yörük, Türkiyede yaklaşık 18 milyon konutun yüzde 85inin ısı yalıtımsız
olduğunun bilindiğini belirterek, Yeni yapılan binalar için ısı yalıtımı
zorunluluk olmasına rağmen, mevcut yapı stokumuz ciddi oranda bu açıdan
niteliksiz yapılardan oluşuyor. Bu durumun ülkemize maliyeti yılda 13,5 milyar
TLyi buluyor diye konuştu.
Avrupada ısı yalıtımı bilincinin 1970li yıllarda yaşanan petrol krizi ile
başladığını anlatan Yörük, şöyle konuştu:
Bu sebeple bugün yalıtım bilinci ve AB ülkelerindeki enerji verimliliği
politikaları oldukça etkin. Örneğin ülkemizde yalıtımsız bir binada ısıtma ve
soğutma için harcanan enerji tüketimi yıllık 300-350 kWh/metrekare iken, yeni
yönetmeliklerle bu oran 100-120 kWh/metrekarelere indirilmeye çalışılıyor. Oysa
Avrupa ülkelerinde mevcut yönetmelikler metrekarede enerji tüketimini 60 kWh ile
sınırlandırırken, 2019 yılından itibaren yürürlüğe girecek Pasif Ev konseptiyle
bu oranın 15 kWh/metrekareye düşürülmesi hedefleniyor. Isı yalıtımı ve enerji
verimliliği, ekonomik boyutunun yanı sıra fosil yakıt tüketen sistemler için çok
ciddi miktarda karbon emisyonu azaltımı anlamına da geliyor. Avrupa ülkeleri
atmosfere karbon salımı miktarlarını azaltma hedefinde olduğu için enerji
verimliliği uygulamalarında ısı yalıtımı büyük önem taşıyor.
-Kendini amorti eden yatırım-
Yörük, yalıtımın, pahalı bir uygulama gibi gözükse da aslında birkaç yıl
içinde kendini amorti eden bir yatırım olduğunu, bu nedenle hiçbir zaman artı
maliyet gibi bakılmaması gerektiğini de söyledi.
Bir bina tasarlanırken enerji verimli olarak planlandığında ısı
yalıtımının maliyetinin toplam bina maliyetinin yüzde 3 ila 5ini geçmeyeceğini
bildiren Yörük, Ancak mevcut binalarda sonradan ısı yalıtım uygulamasına karar
verilirse, en doğru yol mantolamadır. Mantolama uygulamasının yaklaşık metrekare
maliyeti ise 30 TL gibi bir rakamı buluyor. Tabi, standartlara uygun malzeme ve
doğru işçiliklerle yapılırsa diye konuştu.
Yörük, yalıtımlı bir binanın, yalıtımsız bir binaya göre yüzde 50-60
oranında daha az enerji harcadığına dikkati çekerek, şöyle devam etti:
Bu tasarruf kışın ısıtma enerjisini azalttığı gibi yazın da klima
kullanımından kaynaklanan soğutma için harcanan enerjiyi azaltır. Örneğin
İstanbulda mantolama yolu ile ısı yalıtımı yapılmış bir binada aylık ödenen
doğalgaz faturası, yalıtımsız bir binaya oranla yarı yarıya daha düşüktür.
-Enerji kimlik belgeli binalar-
Yörük, yeni inşa edilen binalar için 1 Ocak 2011den itibaren, mevcut
binalar için de 2017-ye kadar Enerji Kimlik Belgesi zorunluluğu bulunduğunu
da anımsattı. Yönetmelik çıktığından bu yana yaklaşık 45 bin binanın Enerji
Kimlik Belgesi aldığını bildiren Yörük, Bunların 42 bini yeni binalar, 3 bin
kadar da eski bina söz konusu belgeyi almıştır. Eski bina sahiplerinin de bu
zorunlu uygulamaya 2017 yılından itibaren geçmeleri gerekiyor. Enerji tasarrufu
sağlamak için binalara bir an önce ısı yalıtımı yapılması büyük önem taşıyor. Isı
yalıtımı için de mutlaka CE belgeli, ulusal ve uluslararası standartlarına uygun
ürünlerden oluşan sistemler tercih edilmeli. Çünkü CE güvencesi ürünün çevre ve
insan sağlığına uygun şartlarda üretildiğini ve etikette beyan edilen performans
değerlerini karşıladığını belgeleyen üretici beyanıdır diye konuştu.
Yörük, niteliksiz ürünlerle yapılan ısı yalıtımı uygulamalarının, harcanan
paraların havaya savrulmasına neden olduğunu bildirerek, şunları kaydetti:
Eski binada yapılacak mantolama uygulaması, 2-3 yıl içinde kendini amorti
eden bir yatırım. Bu nedenle ısı yalıtımına kesinlikle maliyet gözüyle
bakılmamalı. 2017den itibaren mevcut binalarda Enerji Kimlik Belgesi alması
zorunluluğu, herkesin oturduğu binada ısıtma ve soğutma için ne kadar enerji
kullandığını sorgulamamıza neden oluyor. Böylece ısı yalıtım bilinci daha fazla
yaygınlaşarak artacak. Sonunda hem aile bütçesi için, hem ülke ekonomisi için
verimli uygulamalara geçilmiş olacak.
Yayıncı: İsa Sansar