KAYSERİ (A.A) - Adalet Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Yüksel Hız,
"Ekonomik ilişkilerin gelişmesi sosyal problemlerin artması ve diğer hususlar,
yargıya intikal eden iş yükünü büyük ölçüde artırmaktadır" dedi.
Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü Arabuluculuk Daire Başkanlığı
ile Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) tarafından "Türkiyede Hukuk
Uyuşmazlıklarında Arabuluculuğun Geliştirilmesine Destek Projesi" kapsamında bir
otelde "Genel Anlamda Arabuluculuk, Arabuluculukta Hakimin Rolü ve Türk
Arabuluculuk Sistemi" konulu eğitim semineri düzenlendi.
Yüksel Hız, seminerde yaptığı konuşmada, yargıda iş yükünün artmasından
dolayı arabuluculuk yönteminin bir an önce uygulamaya konulması gerektiğini
vurguladı.
Çeşitli uygulamalarla Türk yargısında iş yükünün hafifletilmeye
çalışıldığını, ancak bunun tam anlamıyla gerçekleştirilemediğine dikkati çeken
Hız, şunları kaydetti:
"İş yükünün artmış olması şu anda Türk yargısının en önemli problemlerinden.
Dolayısıyla Adalet Bakanlığının birinci gündem maddesini oluşturmaktadır.
Ekonomik ilişkilerin gelişmesi sosyal problemlerin artması ve diğer hususlar,
yargıya intikal eden iş yükünü büyük ölçüde artırmaktadır. Aslında arabuluculuk
ya da alternatif uyuşmazlık çözüm yolları dediğimiz yöntemler, bu yargının iş
yükünü azaltmak, yargıya güveni artırmak, yargıdaki birikimi azaltmak,
dolayısıyla da güven veren bir adalet sitemine ulaşmayı amaçlamaktadır. Sadece
avukatların arabulucu olduğu bir sistem, dünyada hiç bir yerde yok. Avukatlar
değil de değişik meslek kesimleri bunu yapabilmelidir. Hatta dünyada en iyi
arabulucular psikologlardır. Arabulucu olunmaz, arabulucu doğulur. Yani
arabuluculuk sonradan öğrenilen bir şey değildir. Arabuluculukta aranan hususlar
aslında bilgi değildir. Arabuluculuk, empati yaparak tarafları masanın etrafında
tutma yeteneğine sahip olmak, insanların dertlerine çözüm odaklı yaklaşmak
demektir."
-Arabuluculuk konusundaki tereddütler-
Kayseri Barosu Başkanı Fevzi Konaç, Türkiyenin hukuk devleti olma adına
mücadele verirken, hukuk alt yapısını oluştururken, Avrupa Birliği, Birleşmiş
Milletler gibi partnerlerinin tavsiye ve talepleri ile hareket ettiğini
belirterek, şunları söyledi:
"Türkiye son yıllarda hukuk devleti olmak ve yargısını hızlandırmak adına,
yargının içinden geçtiği süreçte yaşadığı sıkıntıları tamir ve telafi etme adına
güzel adımlar atıyor. Türkiyede, kervan yolda dizilir noktasında bir yol
yürüyüşü var. Bu tablonun aşılması, bu tablonun daha olgun, daha bize yakışır
seviyeye gelmesi noktasında, Adalet Bakanlığımız güzel adımlar atıyor. Konu ile
ilgili alt yapıyı kurmaya gayret ediyor. Arabuluculuk görevini yapanların
donanımları, kararların icra safhasında uygulanması ile ilgili eleştiriler ve bu
konu ile ilgili tereddütler var. Arabuluculuk, belki alternatif bir uyuşmazlık
çözüm yolu olarak önümüzde umut olacak. Bu umudun yeşermesi, buradaki
toplantıların bizi makul mantıklı ve uygulamadaki tereddütleri gideren bir
noktaya getirmesini diliyorum."
Cumhuriyet Başsavcısı Bülent Bingöl de arabuluculuk yönteminin günümüzde
etkili, uzun ve başarılı bir alternatif uyuşmazlık çözüm aracı olduğunu ifade
ederek, "Arabuluculuk, ABD, Hindistan, Pakistan, Singapur, Kore ile Latin Amerika
ülkelerinin yanında ABye üye ülkeler başta olmak üzere birçok yerde yaygın bir
şekilde kullanılmaktadır" dedi.
Seminere BM Kalkınma Programı Demokratik Yönetişim Program Müdürü Leyla Şen,
Kayseri Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet Kalpak ile çok sayıda yerli ve yabancı
davetli katıldı.
Muhabir: Sercan Küçükşahin / Musa Özyürek
Yayıncı: Ersin Altınsoy