ADANA (A.A) - Türk Kızılayı Genel Müdürü Ömer Taşlı, Türkiyeye
sığınan Suriyeliler ile ilgili, Kapasitelerimizi periyodik artışa göre
hazırlıklı kılmaya çalışıyoruz. Şuana kadar bir açık vermedik. Misafirlerin
sayısı 85 bini aştı dedi.
Taşlı, Kızılaycılık Kültürünü Geliştirme ve Yaygınlaştırma Projesi
kapsamında Adanada düzenlenen Kızılayı anlamak, anlatmak konulu kurum içi
eğitim toplantısının ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, Türk Kızılayının
kurulduğu günden bu yana sadece Türkiyenin değil bulunduğu coğrafyanın Kızılayı
olduğunu söyledi.
Türk Kızılayının yeni Türkiyenin vizyonuna göre dünyaya baktığını ve ona
göre hizmet ürettiğini belirten Taşlı, şunları kaydetti:
Türkiyenin vizyonu ve hedefleri çok büyük. Türk Kızılayı da bu hedeflere
uygun olarak kendini yapılandırıyor, o hedeflere uygun şekilde hazırlıklarını
yapıyor. Suriyeden yeni göç gelirse Türk Kızılayı olarak kapasitelerimizi o
periyodik artışa göre hazırlıklı kılmaya çalışıyoruz. Şuana kadar bir açık
vermedik. Misafirlerin sayısı 85 bini aştı. Ne Türkiye, ne de Türk Kızılayı
hizmet olarak hiç kimseyi aç ve açıkta bırakmadı, bundan sonra da gelenlerle baş
edebileceğimizi düşünüyoruz. Dünya toplumu ile birlikte hareket ediyoruz. Onların
da destekleri az da olsa gelmeye başladı. Ama Başbakanımız Recep Tayyip
Erdoğanın bu konuda tavrı ve emri net, bu gelen insanların tüm hizmetleri ve
ihtiyaçlarını karşılayacağız. Bundan mutluluk duyuyoruz. Birileri zamanında bir
sınır çizmiş, biz bu tarafta onlar orada kalmış. Aramızdaki tek fark bu. Bir
zamanlar berabermişiz. Ayrıda olabiliriz, beraberde olabiliriz, ama bu insanlar
bizim insanlarımız, bizim bölgemizin insanları. Bundan 70-80 yıl önce bizle
beraber üzülüp, beraber ağlıyorlardı. Bizim zaferlerimiz, onların da
zaferleriydi. Şimdi de aynı Türkiyeye bir şey olsa Suriyeliler üzülürdü,
Suriyeye bir şey oldu şimdi biz üzülüyoruz, biz destek sağlıyoruz. 1999
depreminde de Suriye halkı bize çok yardım etti. Şimdi biz yardım ediyoruz. Biz
bir bütünün parçalarıyız.
-Türkiye kan sorununu aştı
Taşlı, Türkiyenin son 5 yılda kan ihtiyacını karşılama konusunda da ciddi
mesafeler aldığını bildirerek, Türk Kızılayının da kurumsal yapılanmasını
tamamlayarak, tüm bölge ve yerel teşkilatlarını kurduğunu söyledi.
Son 6 yılda, yıllık 1,5 milyon ünite kana ulaştıklarını anlatan Taşlı,
Hedefimiz 2 milyon 200 bin kan. Türk halkının kanla ilgili güvenlik sorunu
kalmadı. 2 milyon 200 bin kan aynı standartla üretilmeye başlandığında, kaliteyle
ilgili de sorunlar aşılmış olacak. Türk Kızılayının bugün yönettiği güvenli kan
programı, hedefleriyle başa baş gidiyor. Türk Kızılayı dünyaya standart
koyabilecek bir kapasiteye ulaştı. En güvenli ve en kaliteli şekilde üretmeye
devam ediyor dedi.
Önceki yıllarda kan arama konusunda yaşananlara dikkati çeken Taşlı, şöyle
devam etti:
Artık kan anonsları, çağrıları ve acil kan için ihtiyaç anonsları
duymamaya başladık. Son günlerde yaşanan çeşitli olaylarda halkımız kan
merkezlerimize kan bağışı için başvuruda bulunuyor. Biz kendileri de izah
ediyoruz, teşekkür ediyoruz. Ülkesi için can verenlere bir şeyler bağışlamak
istiyor, ama biz tüm bu acil durumlarda da kanı ilk dakikadan itibaren
sağlıyoruz. Zaten alınan kanları o gün aldığımız gibi yaralılara verme şansımız
yok. Bunların bir işlenme, test edilme ve hazırlık dönemi var ki bu 24-48 saat
arası sürüyor. Ama halkımızın bu teveccühü bizi etkiliyor, duygulandırıyor ve 24
saat kan merkezlerimizi açıyoruz. En büyük, zor anlarda dahi kapasitemiz tüm
ihtiyaçları karşılayacak noktaya geldi. Türkiye kan sorununu aştı
diyebiliriz.
Türkiyenin 2 milyon 200 bin ünite civarında kana ihtiyacı olduğunu, bunun
1,5 milyonunun Kızılay tarafından üretildiğini, 700 bininin üniversite
hastanelerinden karşılandığını ifade eden Taşlı, üniversitelerin bu fonksiyonunu
zamanla devralacaklarını sözlerine ekledi.
Muhabir: Volkan Kaşık
Yayıncı: Tevfik Işık