DÜZCE (A.A) - Türk Kızılayı Genel Başkanı Ahmet Lütfi Akar, Türk Kızılayının Türkiyedeki kan ihtiyacının yüzde 85ini karşıladığını, tamamını karşılamasını hedeflediklerini belirterek, Kan bağış kampanyalarında aldığımız kanların yüzde 91i erkeklere, yüzde 9u ise kadınlara ait. Hanımlarımızı işin içine sokup, yüzde 9dan yukarılara doğru tırmandırmamız lazım dedi.
     Akar, Türk Kızılayı Düzce Şubesinin 2013 yılı olağan genel kurulunda yaptığı konuşmada, Türk Kızılayının çalışmalarına kararlılıkla devam ettiğini söyledi.
     Suriye sınırındaki 18 kampta 180 bin Suriyeli misafir bulunduğuna dikkati çeken Akar, devletin imkanlarının bölgeye seferber edildiğini, Türk Kızılayının da barınma ve beslenme yardımında bulunduğunu anlattı.
     Akar, dünyanın her yerini gezdiklerini ancak hiçbir kampın Suriyeli misafirlerin ağırlandığı kamplar kadar disiplinli ve temiz olmadığını dile getirerek, Bu, Türk milletinin misafirperverliğidir. Milletimizin geleneklerinden ve inancından kaynaklanan bir anlayıştır. Biz ne giyiyor, yiyorsak Suriyeli misafirlerimiz de aynısını giyiyor, yiyor diye konuştu.
     Kendi imkanlarıyla 100 bin Suriyeli misafire her türlü yardımı yaptıklarını vurgulayan Akar, Hayırseverlerimiz de bu konuda bizi yalnız bırakmıyor. Bağışçılarımızın kadir ve kıymetini bilip başkalarına örnek olmalarını sağlamamız gerekiyor. Türk milleti zor günlerde bir araya gelmesini bilen bir halktır. Yardımlarından ötürü firmalarımıza çok teşekkür ediyorum ifadelerini kullandı.
     Türk Kızılayının Cenevre konvansiyonlarının verdiği yetkiyle Suriye sınırındaki 5 noktada yardım operasyonu başlattığını anlatan Akar, sınırda konuşlandırılan Kızılay ekiplerinin karşıdan gelen Suriyeli muhtaçlara insani yardım malzemesi ulaştırdığını bildirdi.
    
     -Vermekle hiçbir şeyimiz eksilmiyor-
    
     Akar, Türk Kızılayının yaşanan drama seyirci kalmadığını vurgulayarak, Orada acı çeken, zulme uğrayan insanların yanı başında yer alıyor. Dolayısıyla devletimize ve milletimize yakın tutum içerisinde davranıyoruz diye belirtti.
     Vermekle hiçbir şeyimiz eksilmiyor diyen Akar, Türkiyenin Afrika, Nijerya, Gana, Endonezya ve Srilankadaki yardıma muhtaç insanlara yıllık 2 milyar lira hibe yardımı yaptığını aktardı.
     Yapılan yardımlarla hiçbir şeyin eksilmediğini, aksine arttığına işaret eden Akar, Milli gelirimiz 3 bin dolardı, 11 bin dolar oldu. Neden oldu- Bir anlamda milletimizin zekatı muhtaç insanlara verildi. Biz verdik, Allah da bize verdi. Şimdi Kızılay veriyor, Allah da Kızılaya verecek inşallah şeklinde konuştu.
     Türk Kızılayı, inşaatları, kan ve afet hizmetleri ile mültecilere yaptığı göç hizmetleriyle dünyanın belki birinci veya ikinci iyilik örgütü haline gelmiştir diyen Akar, bütçesi ve halkın verdiği destekle Türk Kızılayının halkın en çok güvendiği birinci kuruluş haline geldiğini kaydetti.
    
     -Türk Kızılayı kartları ramazan ayında kullanıma açılacak-
    
     Yardıma muhtaç insanlar için hazırlanan Türk Kızılayı kartlarının insan onurunu koruduğuna dikkati çeken Akar, kartların ramazan ayında kullanıma açılacağını bildirdi.
     Kartların zengin ve fakirleri teşhir etmeden yardımların ulaştırılmasını sağladığını ifade eden Akar, İhdas ettik, o kartı Suriye sınırında kullandık. Birleşmiş Milletler Gıda Örgütü (FAO) bunu son derece beğendi, şu anda kullanıyoruz. Ayrıca, UNESCO ile sözleşme yapıyoruz. Arkadaşlarımız çalışma halinde. Çocuklar ve gençler üzerinde de çalışmalarımıza başlayacağız diye konuştu.
     Akar, İsrailin Gazzede büyük ambargo uyguladığına işaret ederek, İslam Kalkınma Bankası ile imzaladıkları sözleşme kapsamında bölgede yeni su depoları kurduklarını anımsattı.
     İsrailin Gazzeyi işgali sırasında zeytin tarlalarını tahrip ettiğini aktaran Akar, şöyle devam etti:
     Türk Kızılayı olarak bu hunharca eylemi protesto etmek ve oradaki insanların en önemli ticari gelir kaynağı olan zeytin ihtiyaçlarını karşılamak için Gazzedeki tahrip edilen zeytinlikleri yeniden hayata geçirdik. Oraya 160 bin zeytin fidanını yeniden diktik.
     Türk insanının merhamet elini Gazzeye götürdük. Şu anda Gazzedeki zeytinler, Türk Kızılayının getirdiği su depolarıyla sulanıyor.
    
     -Yüzde 9 olan kadın bağışçı sayımız çok az-
    
     Bu yıl 1 milyon 800 bin ünite kan toplamayı hedeflediklerini anlatan Akar, Türk Kızılayının yönetim kurulu ve çalışmalarında kadınlara daha çok ağırlık vermesi gerektiğini vurguladı.
     Akar, şunları söyledi:
     Yüzde 85 oranında karşıladığımız kan ihtiyacının yüzde 100ünü Türk Kızılayı tarafından karşılanır hale getireceğiz. Kan bağış kampanyalarında aldığımız kanların yüzde 91i erkeklere, yüzde 9u ise kadınlara ait. Erkekler 3 ayda, kadınlar 4 ayda bir kan verebilir. Dolayısıyla daha az olması makuldür ama yüzde 9 oranı kadınlar için çok azdır. Bunu teşvik edip, hanımlarımızı işin içerisine sokup kan bağışını yüzde 9dan yukarılara doğru tırmandırmamız lazım,
     Yazıyla bütün şubelerden rica ettim. Kadın arkadaşlarımıza yönetim kurullarında yer verin dedim. Ayrıca bunu bir tüzük maddesi haline getirerek zorunlu bir husus olarak ortaya koyacağız. Kadın olmayan yerde şefkat ve merhametin olması çok zordur. Kadınlar annedir, anne sevgisini aşan bir sevgi de ancak Allahın insanları sevmesidir. Dolayısıyla kadınlarımızın merhamet ve şefkat eli olan Kızılayın içerisinde mutlaka görünür vaziyette bulunması lazım.
     Akar, Türk Kızılayına katkılarından dolayı Düzce Belediye Başkanı İsmail Bayram ve Düzce Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Metin Büyüke teşekkür plaketi verdi.
     Tek listeli seçimde Kemal Semih Demir, yeniden şube başkanlığına getirildi.
    
     Muhabir: Onur Orhan / Ömer Ürer
     Yayıncı: Kemal Kaymak