TOKAT (A.A) - Recep Bilek - Niksar ilçesindeki Mühür Kesen
Türbesinde bulunan deniz yıldızı motifli taşları, paleontologların
incelemesi isteniyor.
İlçeye bağlı Direkli köyünün Efrekit mevkisinde bulunan türbedeki, üzerinde
deniz yıldızı deseni bulunan irili ufaklı taşların nasıl oluştuğu ya da
buraya nereden geldiği merak ediliyor.
Niksar Belediyesi Etüt Plan Proje Müdür Vekili Jeoloji Mühendisi Hüseyin
Şahin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, türbedeki taşların jeolojik bir oluşum
olduğunu söyledi.
Jeolojinin çok geniş bir meslek disiplini bulunduğunu vurgulayan Şahin,
bunun içinde yer alan paleontolojinin, fosilleri inceleyen bir bilim dalı
olduğunu belirterek, şunları aktardı:
Eski varlık bilimi anlamına gelen paleontoloji de, işte bu gördüğünüz
fosillerin incelenmesi, yaşının tespiti ve buna bağlı olarak bölgenin jeolojisi
ile bilgiler, bölgenin yaşına ilişkin geçirdiği jeolojik evreleri ilişkin
yorumlamaların yer almasını sağladığı bir meslek disiplinidir. Burada görmüş
olduğumuz yıldıza benzeyen, halk arasında mühür olarak tabir edilen bu fosiller,
esasen yapısal olarak deniz yıldızı veya deniz yıldızı lalesi dediğimiz
fosillerin yapısal özelliklerini taşımakta. Ve deniz yıldızları ise 180 milyon
ila 450 milyon yıl arasında değişen yaşlara sahip canlılardır. Dolayısıyla
bölgenin jeolojik yaşına ilişkin bir takım verileri buradan çıkartmak mümkün.
Denizel ortamda bu tür varlıkların çökelerek zaman içerisinde izler bıraktığı ve
buna bağlı olarak da bugün bize o dönemde yaşadıkları jeolojik evreyi bir
şifreyle, varlıklarıyla kanıtladıkları anlamına geliyor.
Şahin, deniz yıldızı varlıklarının yapısal özelliklerine benzese de,
birtakım farklılıklar gözlediklerini, bu değişiklikleri fark etmek için iyi bir
paleontoloğun bölgede çalışması gerektiğini ifade ederek, Paleontologların ilgi
çekeceği yeni bir tür olabileceği kanaatindeyim. Bu türün dünya literatürüne de
kazandırılması açısından paleontologların bölgede çalışması bizi de memnun
edecektir diye konuştu.
Köy muhtarı Remzi Yiğit de, daha önce türbenin ziyaret edildiğini
anımsatarak, Mezarın üzerini temizlerlerdi, tertemiz, hiçbir şey kalmazdı.
Üzerine de bir örtü örterlerdi mezarın. İki rekat namaz kılarlardı. Dileklerini
dilerlerdi. Bazılarına bayağı bir mühür çıkarıyorlardı, bazılarına çıkmıyordu.
Onu daha önceden gözlemlerdik ifadelerini kullandı.
Mezarın çevresini definecilerin bozduğunu söyleyen Yiğit, türbede araştırma
yapılmasını ve buranın yeniden düzenlenmesini istediklerini dile getirdi.
Yayıncı: Cemal Coşkun