ÇANAKKALE (A.A) - Mehmet Bayer - Çanakkale hem antik çağlarda
hem de yakın tarihte dünyayı etkileyen önemli savaşlara tanıklık etti. Troia ile
Çanakkale savaşları, merkeze bağlı Kumkale beldesi civarında gerçekleştirildi.
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji
Bölümü Öğretim Üyesi ve Troia Kazı Heyeti Üyesi Doç. Dr. Rüstem Aslan, AA
muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiyede Troia Savaşları yorumlarının daha çok
Anadolu topraklarını savunan ve "ölümsüz bir kahraman" diye nitelenen Troia Kralı
Priamosun oğlu Hektor üzerinden yapıldığını söyledi.
Aslan, savaşlar sırasında "Hektor"u öldüren "Akhilleus"un (Aşil), antik
dönem mitolojisi ve şiir geleneğinde Troiada öldüğü ve gömüldüğü konusunda
hemfikir olunduğunu belirterek, "Cesedi, büyük bir odun yığını üstünde
yakıldıktan sonra kemiklerinin üzerine görkemli bir mezar tepesi (tümülüs) inşa
edilir. Aşil Tümülüsü, antik dönemden itibaren sadece mitolojik bir motif değil,
aynı zamanda Troas topoğrafyasının gerçek bir peyzajı olarak kabul edilmiştir"
dedi.
Troas bölgesinde birden fazla "Akhilleus" mezar tepesi olabileceğini ve
gerçek tümülüs yerinin yaklaşık 160 yıldır tartışıldığını dile getiren Aslan,
Troia Savaşı kahramanlarının mezarlarını bulma çabasının, antik kent kazılarından
daha eskiye gittiğine işaret etti.
Aslan, 17nci yüzyıldan itibaren özellikle Avrupalı gezginlerin, İlyada
Destanındaki kahraman mezarlarını aradığını, hatta bazılarının söz konusu bu
kahramanlara ait mezar tepelerini bulduğuna inandığını vurguladı.
Özellikle Schliemann ve sonrasında çalışma yapanların, Troia ve çevresindeki
mezar tepelerinde pek çok kazı yaptığı bilgisini veren Aslan, şöyle devam etti:
"1960lı yıllardan kesintilerle günümüze kadar süren yüzey araştırmaları da
bu konu hakkında oldukça ilginç sonuçlar ortaya çıkarmıştır. Tüm bu çalışmalar
sonucu Troia ve yakın çevresinde 50ye yakın mezar tepesi tespit edilmiştir ancak
yapılan araştırmalara göre yine tüm bu mezar tepeleri Troia Savaşlarından
yaklaşık 800 yıl sonraya aittir. Başka bir deyişle mezar tepeleri bir anlamda
karşı kıyıdaki Gelibolu Yarımadasında yaşanan Çanakkale Savaşlarında hayatını
kaybeden askerler için yapılan kimi anıt mezarlar gibidir."
-"Troiadan kalan mezar taşları, 1915te siper olarak kullanıldı"-
Aslan, Troia Savaşının yaşandığı alanda bulunan Kumkaledeki tümülüsün,
savaş kahramanlarına adanmış "anıt mezar"lardan biri olduğunu anlattı.
Bu tümülüsün pek çok özelliğe sahip olduğuna dikkati çeken Aslan, şunları
kaydetti:
"Geçen yıl Çanakkale Valiliği ve ÇOMÜ, ortak çalışmayla bu mezarlığı bakımlı
hale getirip turizme kazandırdı. Troia Savaşı kahramanlarına adanan bu anıt
mezar, 17nci yüzyıldan itibaren Osmanlı mezarlığı olarak kullanılmaya başlandı.
Burası, son Troia Savaşı olarak da tanımlayabileceğimiz Çanakkale Savaşları ile
Troia Savaşlarının kesiştiği ender noktalardandır. Kumkaleye yapılan çıkarma,
Çanakkale Savaşlarının kara harekatı başlangıcında 25 Nisan 1915 günü yapılan
müttefik çıkarmalarından biridir. Çıkarma, diğerleri gibi Gelibolu Yarımadasına
değil, Anadolu sahillerindeki Kumkale bölgesine yapılmıştır. İngiliz ve Fransız
birliklerinden oluşan Akdeniz seferi kuvvetlerinin, Gelibolu Yarımadasındaki 6
kumsala yaptığı çıkarmalardan diğer bir farkı, göstermelik bir çıkarma
olmasıdır. Bu çıkarma, Anadolu kıyıları gerisindeki iki Osmanlı tümeninin,
Gelibolu Yarımadasındaki birliklerin takviye edilmesini geciktirmek amacıyla
yapılmıştır."
Aslan, Kumkaleye yapılan çıkarma sırasında iki günde Türk ordusunun bin 730
şehit verdiğini, Fransızların kaybının ise 786 kişi olduğunu dile getirdi.
Türk askerlerinin, ovada mevzilenecek yer bulamadığı için mezarlığı ve mezar
taşlarını siper yaptığı bilgisini veren Aslan, çatışmaların izlerinin, mezar
taşlarında görülebileceğini sözlerine ekledi.
Yayıncı: Sedat Gök