TRABZON (A.A) - Trabzonspor Kulübü Genel Sekreteri Hasan Yener,
3 Temmuzdan bu yana yaşanan şike sürecine ilişkin olarak, Biz bugüne kadar
dişimizle tırnağımızla bir yerlere geldik. Bu mücadelemizin sonunda haklı
çıkacağımız, alacağımız bir kupa var. Buna yürekten inanıyorum dedi.
Yener, Trabzonspor Kamp Eğitim Merkezinde gerçekleştirilen, Trabzonspor
Olağan Divan Başkanlık Kurulu Toplantısında yaptığı konuşmada, yaklaşık 2 yıldır
gündemlerinin en önemli konusunun 2010-2011 sezonun 3 Temmuzdan bu yana gelişen
şike süreci olduğunu belirterek, bu konuda yaptıkları faaliyetler ve geldikleri
nokta konusunda üyeleri detaylı olarak bilgilendirmek istediğini söyledi.
Süreci herkesin bildiğini ifade eden Yener, Süreç içinde tabi bizim de
özellikle parmak bastığımız yapılan yanlışlar var. Türkiyede hukuk var,
mahkemeler var. Mahkemelere hepimizin güveni sonsuz. Hepimiz mahkeme kararlarına
saygılıyız. Türkiyede görevli herkes de mahkeme kararlarını uygulamakta yükümlü.
Kimse çıkıp ben bu mahkeme kararlarını uygulayamam veya uygulamam deme hakkına
sahip değildir diye konuştu.
Yener, tüm bunlara rağmen Türkiye Futbol Federasyonunun İstanbul 16. Ağır
Ceza Mahkemesinin Fenerbahçe Kulübünün 11 maçta şike ve teşvik yaptığını
belgelerle sanıkların ve tanıkların ifadeleriyle kesin olarak tespit etmesine
rağmen, ortaya çıkan yeni belgeler ışığında yeniden yargılama yoluna gitmediğini
anlatarak, şöyle devam etti:
Ayrıca bu süreç içinde etik kurulunun hazırladığı raporda bazı delilleri
gizlediğini açıkça tespit etmiş durumdayız. Yine disiplin kurulunun CAStaki bazı
kulüplerin başvurularını CAS kararıymış gibi tercüme edip, bunları raporlarına
yazdıklarını tespit etmiş durumdayız. Yakında önümüzdeki günlerde etik kurulu ve
disiplin kurulu hakkında suç duyurusunda bulunacağız. Çünkü bir örnek vereyim en
basitinden. Etik kurulu raporunda Fenerbahçe Kulübünün Emenike ile ilgili
transfer şikesinin yaptığının geçerli olması veya bunun kanıtlanması için
Fenerbahçe Kulübünün Emenike ile görüşme yapmış olması gerekir ifadesini
kullanmıştır ve böyle bir görüşmenin olmadığını belirtmiştir. Ancak Şekip
Mosturoğlu, savcılığa verdiği ifadede Mart ayında Fenerbahçe Kulübünün Emenike
ile transfer görüşmesi yaptığını ifade etmiştir, savcılıkta itirafta bulunmuştur.
Maalesef etik kurul bu itirafı dahi göz önüne almamış veya gizlemiştir. Böyle
başka belgeler de var. Hukukçu arkadaşlarımız bunları gayet yakın takip ediyor.
-Türk futbol tarihinde hiç bir zaman karşılaşmadığımız bir durumla karşı
karşıyayız-
UEFA Disiplin Kurulunun oluşturduğu 4 kişilik kurul ile Türkiyedeki
mahkeme kararları da dahil bütün belgeleri inceleme halinde olduğunu vurgulayan
Yener, Tabi bu sürecin bugünlere gelmesinde mutlaka bazı baskılar, bazı
yönlendirmeler mutlaka vardır. Bunları bizler gibi sizlerde tahmin ediyorsunuz.
Bizler UEFAya bu konuyla ilgili gerekli yazı ve uyarılarda bulunduk. Bize
incelemelerin devam ettiği bildirildi. Tahmin ediyorum bu süreç sonunda UEFA
Disiplin Kurulu bir karar verecektir. Karar aleyhimize çıkarsa ki böyle bir şey
düşünmüyorum, bizim UEFA Tahkim Kuruluna başvurma hakkımız vardır. Bundan da
memnun kalmazsak FIFAya, daha sonra CASa, daha sonra İsviçre Federal
Mahkemesine başvuru hakkımız vardır dedi.
Yener, Kulüp Başkanı Sadri Şenerin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine
başvuru yaptığını anımsatarak, şunları söyledi:
Bugüne kadar Türk futbol tarihinde hiç bir zaman karşılaşmadığımız bir
durumla karşı karşıyayız. Zor bir süreç. Bu süreç içerisinde hepimiz, Trabzon
kamuoyu olarak öncelik bizler ama sizler de bu süreçten mağdur olduk. Büyük bir
stres yaşadık. Hiçbirimiz gitmediği mahkeme, emniyete bu konularda gittik. Fakat
bunlar yaptığımız görevin parçası. Trabzonspor için çektiğimiz bu sıkıntı,
eziyetlerin bizim açımızdan değeri yoktur. Karşımızda Türkiyede bir çok kurumun,
kişinin desteklediği kulüp var. Siyasilerin, siyasi parti başkanlarının, iş
adamlarının, televizyonların, gazetelerin, Silahlı Kuvvetler mensuplarının
desteklediği bu kurum karşısında Trabzonsporun mücadelesi ve duruşu takdire
değerdir.
Biz bugüne kadar dişimizle, tırnağımızla bir yerlere geldik. Bu
mücadelemizin sonunda haklı çıkacağımız, alacağımız bir kupa var. Buna yürekten
inanıyorum, sizlerin de inanmasını istiyorum. Fakat en azından bu süreç boyunca
güçlerimizi birleştirelim. Mutlaka eleştiriler olacaktır yönetim kuruluna. Her
şeyi doğru yaptığımızı da iddia etmiyoruz. Bu süreç içerisinde özellikle
Trabzonspor için yönetim kuruluna ve camiaya bir birliktelik mesajı verelim,
destek olalım. Bu destek, sürecin sonuna kadar en azından devam etsin. Şimdi
birlik günüdür.
-Özbakın konuşması-
Kulüp divan başkanlık kurulu başkanı Ali Özbak, bordo-mavili kulübün
yaşadığı en büyük sendromun futbolda şike konusunda yaşanan 3 Temmuz süreci
olduğunu belirterek, Bu süreç devam etmektedir, devam edecektir. Ülkemizde
hukuk ne denli işliyor, onu bu sürecin sonunda hep birlikte göreceğiz dedi.
Bu süreçte bordo-mavili kulübün ve dolayısıyla yönetim kurulunun çok sıkıntı
yaşadığını kaydeden Özbak, Zira, ülkemizde hak arama, maalesef çok ama çok zor
bir arayıştır. Bir de sizin toplu gücünüz, karşı tarafın toplu gücünden zayıf
kalıyorsa, bu daha da zorlaşıyor. Ayrıca, o topluca gücünü bütünleştirerek ortaya
koyarken, sen bölünüp, parçalanarak bu gücü kullanıyorsun. Bu durumda gelinen
nokta itibarıyla yine de iyi yol kat edildiğini söyleyebiliriz. Bizim beyaz
olmamızın tek nedeni yönetimlerimizin dün de bugün de kuruluşumuzdaki temiz
sayfayı bugüne değin korumalarıdır. Bu nedenle onlara huzurlarınızda bir kez daha
teşekkür ediyoruz. Göç edenlerin huzurunda saygıyla eğiliyoruz diye konuştu.
Özbak, divan başkanlık kurulu olarak, bu süreçte gereken neyse onu yapmaktan
asla kaçınmadıklarını vurgulayarak, şunları kaydetti:
Her durumda yönetime, dolayısıyla kulübümüzle birlikte hareket etmeyi ön
planda tuttuk, tutmaya da devam edeceğiz. Tüm milletvekillerine, TFFyi
yönetenlere, önemli spor kuruluşlarına, yazarlara mektup yazdık. Mektupla
ilintili kurduğumuz kişi sayısı bine yakındır. Son olarak sivil toplum
örgütlerinin desteği ile Sayın Başbakanımıza yine bir mektup daha yazdık.
Bu uygulamalara zaman içerisinde devam ediyoruz ve devam edeceğiz. Ta ki
kulübümüzün kural dışı çalınan şampiyonluklarından olan 2010-2011in geri
alınmasına kadar mücadele devam edecektir. Bizim 28 yıllık süreçte hak ettiğimiz
en az 5 şampiyonluğumuz saha dışı oyunlarla gasp edilmiştir. 2010-2011deki
bunlardan biridir ama onun çalındığı hukukla tespit edilmiştir. Zaman ne kadar
devam ederse etsin, camia olarak topyekün bunun peşinden koşmalıyız, koşacağız
da. Bu sadece bir şampiyonluğumuzu geri almak değildir. Tüm yok edilen
şampiyonluklarımızın da iadesi anlamı taşır.
-Sümer: Trabzonspor, büyük bir soyguna maruz kaldı-
Trabzonspor Kulübü eski başkanlarından Özkan Sümer ise Ali Özbakın,
Trabzonsporun puanların çalındığından bahsettiğini ifade ederek, Trabzonspor,
büyük bir soyguna maruz kaldı. Ne çalınması. Sevincimiz çalındı, övüncümüz
çalındı, onurumuz, prestijimiz, kazancımız, her şeyimiz çalındı. Bu sade bir kupa
meselesi değil. O sevinci, övüncü, onuru bize yaşatmadılar. Kan kusturdular.
Bunları aramamız lazım. İhtiyacımız bir kupa değildir dedi.
-Borç 119 milyon lira-
Genel kurulda Denetleme Kurulu adına Mahmut Ören, kulübün borcunu da
açıkladı. Ören, bordo-mavili kulübün 119 milyon 857 bin 460 lira toplam net
borcunun bulunduğunu kaydetti.
Muhabir: Selçuk Kılıç / Tuğba Yardımcı Mısır
Yayıncı: Mehmet Tevfik Erçetin