DENİZLİ (A.A) - Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) Mühendislik
Fakültesi Tekstil Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi ve Proje Yürütücüsü Yrd. Doç.
Dr. Yıldıray Turhan, Firmalar bulundurdukları istihdam özellikleri açısından
incelendiğinde mühendis çalışan sayısının oldukça düşük olduğu bununla birlikte
yüksek lisans ve doktoralı çalışanın hiç olmadığı göze çarpmaktadır dedi.
PAÜ tarafından yürütülen Denizli Tekstil Sanayi Envanterinin
Belirlenmesi projesinin tamamlanması dolayısıyla toplantı düzenlendi. PAÜ
Mühendislik Fakültesi Seminer Salonunda proje ile ilgili bilgi veren Turhan,
Denizli Sanayi Odası, Denizli Ticaret Odası, Denizli İhracatçılar Birliği ile
Denizli Tekstil ve Giyim Sanayicileri Derneğinin (DETGİS) ortaklığını yaptığı ve
Güney Ege Kalkınma Ajansının desteğiyle gerçekleşen projede 11 öğretim elemanı
ve 20 öğrencinin görev aldığını, üç aylık çalışmaya Denizlinin 19 ayrı
bölgesinden toplam 407 tekstil firmasının katıldığını söyledi.
Denizli tekstil sanayinin istihdam, üretim hattı, proses, üretim kapasitesi,
ürün türleri açısından altyapısını belirlemek, geleceğe yönelik öncelikleri ve
amaçları ortaya koymak amacıyla yapılan projede çarpıcı sonuçların ortaya
çıktığını kaydeden Turhan, projeyle birlikte Denizlideki tekstilin fotoğrafını
çektiklerini ve geleceğe dönük bir yol haritası sunduklarını ifade etti.
-Firmaların büyük çoğunluğu düşük kapasite ile çalışıyor-
Denizlide tekstil sektöründe faaliyet gösteren firmaların büyük bir
çoğunluğunun düşük kapasite ile çalıştığının belirlendiğini kaydeden Turhan,
Bunun nedenleri olarak iç ve dış pazardaki talep yetersizliği
gösterilmektedir dedi.
Turhan, gelecek 5 yıl içinde Denizlide tekstil sektöründe önemli bir
kapasite artışı beklenmediğine dikkati çekerek, şöyle konuştu:
Uzun yıllardır ürettiği ürün tipinde uzmanlaşmış, üretimde hemen tüm
tedarik zincirini oluşturmuş, beraberinde birçok yan sanayi kuruluşların
oluşmasını sağlamış, ürettiği ürün pazarıyla iletişimini ve ilişkilerini
geliştirmiş Denizli tekstil sektörünün küresel ekonomik değişimin, yüksek maliyet
ve düşük karlılığın getirdiği güçlükler karşısında ürün çeşitliliğine girmesi,
katma değeri yüksek teknik tekstil ürünlerine yönelmesi münferit firma bazında
alınabilir bir risk değildir. Hükümet bazında bölgesel ve sektörel bazlı teşvik
programlarının oluşturulması ve bunun uzun bir zaman dilimi içinde uygulanması
gereklidir. Böyle bir teşvik programının etkin ve geniş katılımla olması ise
ancak yöreyi çok iyi tanıyan üniversiteler, kalkınma ajansları ve meslek
odalarının ortak çalışması ile sağlanabilir.
-Tekstil sektöründe mali sıkıntılar var-
Tekstil sektöründe mali sıkıntıların olduğuna dikkati çeken Turhan, mali
imkanlar incelendiğinde tekstil sektörünün alacak tahsilatında zorluk çektiğini,
enerji maliyetleriyle ilgili problemlerde en dikkat çekici sonucun, elektrik
maliyetlerinin yüksek olması olduğunu dile getirdi.
Turhan, Denizlide tekstil sektöründe faaliyet gösteren firmaların Ar-Ge
faaliyetlerine verdiği önem değerlendirildiğinde, yüzde 10 gibi çok düşük bir
oranda kaldığını dile getirerek, TÜBİTAK, KOSGEB ve Kalkınma Ajansları gibi
destek kuruluşlarının faaliyetlerinden yararlanmak için projeler geliştirilmesi
ve bu konuda üniversitenin öncü rol oynaması, firmaların Ar-Ge çalışmalarına
dönük yaklaşımlarını da değiştirecektir dedi.
-Yüksek lisans ve doktoralı çalışan hiç yok-
Fason üretim anlayışının sektörde önemli bir yer tuttuğunu kaydeden Turhan,
Fason üretim pazara giriş için uygulanabilecek stratejilerden olabilir. Ancak
bu şekildeki bir işletmecilik tarzının çok fazla geleceği yoktur. Denizli tekstil
sanayi işletmeleri, üretim yeteneklerini kazanma açısından ve pazarı tanımak
açısından fason üretimi tercih etmişlerdir ve doğru bir yaklaşımdır. Ancak sadece
bu yaklaşımı benimsemek asla yeterli değildir. Bu nedenle işletmelerin markalaşma
bağlamında, ortak marka, perakendecilik, kişiye özel üretim ve internette
pazarlama gibi aşamalara en kısa zamanda geçmeleri gerekmektedir dedi.
Turhan, istihdam özellikleri açısından sektörü incelediklerini anlatarak,
şöyle konuştu:
Firmaların bulundurdukları istihdam özellikleri açısından incelendiğinde
mühendis çalışan sayısının oldukça düşük olduğu, bununla birlikte yüksek lisans
ve doktoralı çalışanın hiç olmadığı göze çarpmaktadır. Gelecekte rekabet
edebilirlik açısından Ar-Ge ve tasarım çalışmalarının öne çıktığı bir durumda,
uzmanlık alan bilgilerine sahip bu tür çalışanların az olması firmaların sahip
olduğu en zayıf yön olarak tespit edilmiştir.
Düzenlenen toplantıya Sanayi Odası Başkanı Müjdat Keçeci, DETGİS Başkanı İsa
Dal, İhracatçılar Birliği Meclis Başkanı İbrahim Uzunoğlu, oda temsilcileri ve
öğretim elemanları katıldı.
Muhabir: Fatma Karakış / Mustafa Dermencioğlu / Senem Yazıcı
Yayıncı: Tarkan Demir