ÇANAKKALE (A.A) - Fikriye Susam Uyar - Ressam Hakan Daloğlu, son
düşman askerinin Gelibolu Yarımadasından çekilişini, gravür ve tuvale yansıttı.
Daloğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 6 yılı aşkın süredir Çanakkale
Savaşları üzerine çalışmalar yaptığını belirterek, açtığı serginin konusunun da
Çanakkale Cephesinde 9 Ocak 1916 tarihinde düşmanın Geliboluyu tahliye etmesi
olduğunu söyledi.
Tahliyenin, boşaltma ya da boş duruma getirme eylemi olarak, askeri anlamda
harp içerisinde artık yapılacak hiçbir şey kalmamışsa en son çare anlamı
taşıdığını ifade eden Daloğlu, bu anlamda tahliyenin, adeta oyun sahneleri gibi
tiyatral biçimde planlanmış askeri bir aldatmaca olduğunu dile getirdi.
Bu konuda, gravür, mürekkep çalışmaları, desenler, akrilik ve yağlı boya
çalışmalarla yapılan eserlerinin bulunduğunu, sadece yağlı boya üzerine değil
birçok noktada biçim denemelerine giriştiğini ifade eden Daloğlu, Çanakkale
Savaşlarını resimleriyle anlattığını, daha önce de Nusret Mayın Gemisini konu
alan bir çalışma yaptığını anımsattı.
Çanakkale Kara Savaşları ile ilgili birkaç büyük tablo boyadığını, ardından
9 Ocak 1916 tahliyesini dokümantasyon sergisi olarak Çanakkale Deniz Müzesinde
açtığını belirten Daloğlu, Çanakkale Savaşlarının 100. yılı kapsamında da
çalışmalarının devam edeceğini bildirdi. Daloğlu, şunları kaydetti:
2014, 1. Dünya Savaşının anılacağı bir yıl olacak. Bu kapsamda 1. Dünya
Savaşının bir cephesi olarak Çanakkale Cephesinin de anılabileceği
düşüncesindeyim. 2015 yılında da Çanakkale Savaşlarının 100. yılında da büyük
bir sergiyle bunu kutlamayı, onamayı, anmayı ve altını çizerek bu tarihi gerçeği
estetik boyutta vurgulamak istiyorum.
-Gelibolunun Tahliyesi-
Çanakkale Savaşlarını bir tarihçi kadar olmasa da estetik boyutta dile
getirmeye çalıştığını, bu savaşları, hamasetten, hurafelerden, derin göz
yaşlarından ve duygu selinden hariç, aklın yolunda bir duygu aktarımına gitmeyi
tercih ettiğini vurgulayan Daloğlu, Gelibolunun Tahliyesini şöyle anlattı:
Tiyatral düzenli bir terk ediş... Kum torbalarının içini doldurup üzerine
asker kıyafeti giydirmek, düzenekli su mataralarından dolan sularla tetiklerin
çekildiği otomatik patlamaya uyarlanmış tüfekler, soba borularından yapılmış top
imitasyonları, yerde yakılmış ateşler, sanki siperler hala doluymuş gibi terk
edilmiş. Işıkları yanık bırakılan hastane çadırları, geri çekilme sırasında
taşlık alanda çıkartılacak sesleri önlemek için ayaklarına battaniye sermeler...
Bu sessiz sedasız gidişleri, sabahleyin tekrar filikalarla destek kuvvetlerinin
sevkıyat yanılsamalarını, tarihin en büyük blöfü gibi Avustralya gazetelerine
çıkan yazılarıyla beraber düşündüğümüzde, batının saldırısının planlı olmadığını
ancak geri çekilirken çok planlı, aklı ve sağduyusunu kullanarak geri çekildiğini
görüyoruz. Bu geri çekilme gerçek bir tiyatral görünümü sergilemektedir. Bu
tiyatral yanılsamaları bir sanatçı olarak düşündüğünüzde, tahliye gerçeğinin
tarihi bir olgu olarak, Karnaval Tablolarının ve savaşın felaketlerinin bir
ustası olan Goyanın Tabloları gibi fantastik ve kara romantik detaylara sahip
olduğunu kolaylıkla fark edebiliriz. Dolayısıyla Çanakkale Savaşlarının
resimlendirilmesinde böylesi bir tiyatral atmosferin estetik boyuta
dönüştürülmesi, çok daha uygun bir esin ve formlaştırma gücüne sahipti.
Çanakkale Savaşları ile ilgili ilk resim sergisini kentte açtığını belirten
Daloğlu, Fakat Çanakkale Savaşları sergisini Çanakkalede açmak, dostlarla hep
beraber yine bir sergi yapmaktan öteye gidemiyor. Dolayısıyla Çanakkaleyi,
Çanakkale dışında duyurmanın önemli olduğuna karar verdim şeklinde konuştu.
Bu konudaki 38 eserden oluşan Gelibolunun Tahliyesi adlı sergi,
İstanbuldaki bir sanat galerisinde 29 Aralıka kadar görülebilecek.
Yayıncı: İrfan Cemiloğlu