DİYARBAKIR (A.A) - Silvanda 13 askerin şehit olduğu çatışmanın
ardından, görevi ihmal iddiasıyla haklarında dava açılan albay, binbaşı ve 2
üsteğmenin yargılanmasına devam edildi.
Diyarbakır 7. Kolordu Komutanlığı Askeri Mahkemesinde görülen duruşmaya
tutuksuz yargılanan sanıklar Silvan Taktik Alay Komutanı Albay Murat Toprak,
Binbaşı Milbay Şahin, 1. Bölük Komutanı Üsteğmen Mehmet Emin Karagöz ve 2. Bölük
Komutanı Üsteğmen Necmettin Erdoğan katılmadı.
Silvandaki çatışmada şehit olan Jandarma Komando Çavuş Noyan Aydının
annesi Ayşe Aydın, Jandarma Komando Çavuş Ufuk Başarının babası İsa Başarı ve
Jandarma Komando Onbaşı Aykut Delimehmetoğlunun babası Beytullah
Delimehmetoğlunun da hazır bulunduğu duruşmaya, tanık olarak çağrılan iki asker
katılmazken, tanık 21 askerin talimatla alınan ifadeleri mahkemece okundu.
Mahkeme Başkanı, tanık Jandarma Er Süleyman Altınsuyunun ifadesinde, sanık
olarak yargılanan komutanlarının olayda ihmallerinin olduğunu düşünmediğini
belirttiğini söyledi.
Tanık Jandarma Er Sercan Serdarın da ifadesinde helikopterlerin olay yerine
çatışmadan çok sonra geldiğini ileri sürdü.
Bu sırada çatışmada şehit olan Jandarma Komando Çavuş Noyan Aydının annesi
Ayşe Aydın, söz alarak, Yardım neden zamanında gelmedi. Madem komutanlar
görevini iyi yapmış ise neden bu kadar şehit verildi. O bölgede teröristlerin
olduğu bilgisine ulaşılmışsa niye önlem almadılar. Kaçırılan 2si asker 3 kişi
için o bölgeye 96 asker gidiyor. O askerler için devlet ne yaptı. Bunları bana
anlatın. Ben evladımı kime emanet etmişim diyerek ağladı.
Şehit Jandarma Komando Onbaşı Aykut Delimehmetoğlunun babası Beytullah
Delimehmetoğlu da şehit Noyan Aydının çatışmada bacağından vurulduğunu ve kan
kaybından şehit olduğunun raporlara yansıdığını belirterek, Yardım geç
gelmeseydi kurtarılabileceğini düşünüyorum dedi.
-Çelik yelek yoktu-
Tanık Jandarma Er Mücahit Gedikli de ifadesinde, olay yerine gittiklerinde
mağarada birini gördüğünü bu durumu uzman çavuşa söylediğini belirterek, uzman
çavuşun olayı komutanlara bildirip bildirmediğini bilmediğini kaydetti.
Bulundukları mevzideki askerlerde kask bulunduğunu ancak çelik yeleğin olmadığını
anlatan Gedikli, mevzilerinin de uygun bir yerde olmadığını iddia etti.
Tanık Jandarma Er Sedat Tatlıpınar ise ifadesinde, teröristlerin telsiz
konuşmalarının ikinci kısmının kendilerine bildirilmediğini ifade ederek,
Çatışma esnasında dinlendiği için botlarını çıkarmış olan Bölük Komutanı
Necmettin Erdoğan, botlarını bulamayınca bir askerden botunu istedi. Eğer o gün
Malabadi tepesinde mevzilenmiş olsaydık, baskın yemezdik. Teröristlerin telsiz
konuşmalarının ikinci bölümünü bize anlatmadıkları için komutanların kusurlu
olduğunu düşünüyorum. Bölüğümüzde acemi birliğinden yeni gelen 45 günlük
askerlerde vardı, 5 aylık askerlerde dediği bildirildi.
-Birçok arkadaşımız susuzluktan bayıldı-
Tanıklardan Jandarma Er Ramazan Tansu Cankurtaranın ifadesini okuyan
mahkeme başkanı, tanığın, olay yerine giden askerlerin çok yorgun ve uykusuz
olduklarını belirterek, şunları söylediğini anlattı:
Olay yerine gitmeden önce bulunduğumuz Hazro karakolunda su olmadığı için
yanımıza alamadık. Terör olayları nedeniyle gidip dışarıdan su alamıyorduk.
Bahçedeki çeşmeden biraz su aldık. Hepimiz çok yorgun ve uykusuzduk. Olay yerinde
teröristler 15 metre yakınımıza kadar sızdılar. Çatışma esnasında, 1. Bölük
Komutanı Üsteğmen Mehmet Emin Karagöz, mevzimize gelerek, teröristler arka
tarafa sızma yapıyor, bana çelik yelek verin oraya gideceğim dedi. Bir
arkadaşımız çelik yeleğini ona verdi. Ancak daha sonra baktık ki komutan hala
orada duruyordu. Birçok arkadaşımız susuzluktan bayıldı.
Tanığın beyanları üzerine söz alan Şehit Jandarma Komando Onbaşı Aykut
Delimehmetoğlunun babası Beytullah Delimehmetoğlu, Çanakkale Savaşında
mevzisini kaybedeceğini anlayan komutan intihar etmiş. Bu iki komutanı
karşılaştırın. Üsteğmen Karagözün davranışını mahkemenin taktirine bırakıyorum.
Biz çocuklarımızı kime emanet etmişiz dedi.
Sanık Karagözün avukatı Mustafa Korkmaz da müvekkili Karagözün sürekli
Kanas atışı altında olduğu için mevziden çıkamadığını ileri sürdü.
Tanık beyanlarının ardından mahkeme heyetine taleplerini yazılı olarak sunan
Şehit Aydının annesi Ayşe Aydın, dönemin Diyarbakır Jandarma Bölge Komutanı
Tuğgeneral Ünal Karaosmanoğlunun, bölgede terör örgütü mensuplarının varlığından
haberdar olmasına rağmen duyarsız bir davranış sergilediğini ileri sürerek,
Karaosmanoğlunun sanık olarak yargılanmasını talep etti.
Şehit Jandarma Komando Onbaşı Aykut Delimehmetoğlunun babası Beytullah
Delimehmetoğlu da kendisine isimsiz bir zarf içerisinde bazı belgelerin
gönderildiğini anlatarak, Belgelerde teröristlerin telsiz konuşmaları var. O
konuşmalara göre, teröristler bir gün öncesinden askerlerin hangi tepede
bulunacağı biliyormuş dedi.
Söz alan sanık avukatı Karaaslan, teröristlerin askerin gideceği yerleri
önceden bilmesi hususu doğru ise bunun vahim bir olay olduğunu belirterek,
araştırılmasını istedi.
Avukat Mustafa Korkmaz da operasyonun deşifre olduğuna dair bilgilerin
dosyada mevcut olduğunu söyledi.
Mahkeme heyeti, verdiği kısa bir aranın ardından, şehit annesi Aydının
dönemin Diyarbakır Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Ünal Karaosmanoğlunun
sanık olarak yargılanması talebinin, davanın sonunda değerlendirileceğini, şehit
babası Delimehmetoğluna gönderilen isimsiz zarfın ise şehit ailelerin acısını
istismar etmeye yönelik olduğunu düşündüklerini, yaptıkları dosya incelemesinde
teröristlerin söz konusu telsiz görüşmelerinin olay günü yaşandığını ifade etti.
Diyarbakır Emniyet Müdürlüğüne yazı yazılarak, çatışmada sağ olarak ele
geçirilen terörist var ise onun ifadelerinin mahkemeye gönderilmesini de isteyen
mahkeme başkanı, eksik tanık beyanlarının tamamlanması için duruşmayı erteledi.
Diyarbakırın Silvan ilçesinde, 14 Temmuz 2011de teröristlerin düzenlediği
saldırıda 13 asker şehit olmuştu.
Muhabir: İbrahim Yakut/Behçet Güngör
Yayıncı: Osman Kurt