Şiddet uygulayan erkeklerin rehabilite edilmesi önerisi

Şiddet uygulayan erkeklerin rehabilite edilmesi önerisi -Atatürk Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Özden: Şiddete maruz kalan kadınlar için sığınma evleri yapılmışsa, şiddet uygulayan erkekler için de rehabilitasyon merkezi yapıl


ERZURUM (A.A) - Zehra Melek Çat - Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Felsefe Tarihi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hacı Ömer Özden, Şiddete maruz kalan kadınlar için sığınma evleri yapılmışsa, şiddet uygulayan erkekler için de rehabilitasyon merkezi yapılabilir. Erkeği bu yaptığından vazgeçirecek, yaptığının normal değil anormal olduğunu ona gösterecek rehabilitasyon uygulaması yapılmalı dedi.
     Prof. Dr. Özden, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türk toplumunun ataerkil bir toplum olarak görülmesine rağmen aslında anaerkil bir toplum olduğunu söyledi.
     Türklerin tarihin çok eski dönemlerinden itibaren devlet kurmayı başarmış önemli bir millet olduğunu ifade eden Özden, şöyle devam etti:
     Bu devlet yapısı içinde ailenin çok büyük bir önemi var. Öncelikle küçük bir toplum birliği olan ailede kadın evin yöneticisi. Erkek evin geçimini temin etmek için uğraşırken evin yönetimini anne üstlenmiş. Hunlarda, Göktürklerde ve diğer Türk devletlerinde durum bu. Aile biraz büyüyünce Urug dediğimiz biraz daha geniş bir aileye dönüşüyor. Burada da yine kadın önemli. Bunu biraz daha genişletip İl dediğimiz devlete geldiğimizde devlette de kadın çok önemli, çünkü hakan var devletin yöneticisi, onun hemen yanında devletin ikinci yönetici, eşi hatun var.
     Türklerde aile içerisinde anneye, devlet yönetimi içinde de kadına çok ciddi görevler düştüğünü vurgulayan Özden, Osmanlıda da benzer yapı olduğunu, Cumhuriyet dönemiyle bu durumun artarak devam ettiğini belirtti.
    
     -Kadına karşı şiddet toplumumuzun bir yarası-
    
     İslamiyet öncesi Arap toplumunda kadına değer verilmediğini anlatan Özden, şunları kaydetti:
     Batıda durum çok kötü. İlk Çağda mesela Yunan toplumunda kadına çok fazla değer verilmediğini görüyoruz. Kadının toplumdaki yeri ikinci sınıf düzeyinde. Tanrı figürleri bile erkek biçimlidir. Orta Çağda da kadının durumu yine iyi sayılmaz. Erkek egemen bir toplum yapısı mevcut. Arap dünyasında da kadınlar utanılacak varlıklar olarak kabul edilirlermiş. İslamiyetle toplumda kadının yükselişini görüyoruz. Kadın İslam inancında erkeğe eş değer olarak sunulmuştur.
     Evde genelde erkeğin sözü geçermiş gibi görünse de onun düşüncelerini kadının şekillendirdiğini belirten Özden, kadının böylece eşini yücelttiğini söyledi.
     Türk toplumunda kadının ikinci plana atılmasında İslam dinin değil Batı toplumlarının, özellikle Yahudi toplumunun etkili olduğunu ifade eden Özden, şunları kaydetti:
     Kadına karşı şiddet toplumumuzun bir yarası. Eğitimsiz erkek kadına şiddet uygular. Erkeğe, çocukluktan itibaren aile içinde sen önemlisin denilerek, olduğundan fazla değer yükleniyor. Erkek çocuğu, kız çocuğundan bir adım öne geçiriliyor. Erkeğin, eşine, kız kardeşine ya da kızına şiddet uygulamasının en önemli nedeni psikolojiktir. Erkek gün boyu dışarda bazı duygularını bastırıyor. Evde de en ufak bir şey bahane edilerek bu baskıya, şiddete dönüşüyor. Toplum baskısı da erkeği maçolaştırıyor olabilir. Eşine saygılı davranan erkeğe çeşitli sıfatlar yükleniyor.
    
     -Sevgi şiddetin üstesinden gelir-
    
     Özden, toplum olarak en önemli eksikliğin sevgi olduğunu belirterek, eşler arasında uyumluluk ve sevgi birlikteliğinin baskı ve şiddeti ortadan kaldırabilecek bir yapıya sahip olduğunu vurguladı.
     Anne ve babanın birbirlerine olan sevgi ve saygısının çocukları da şekillendirdiğini anlatan Özden, Böyle bir evde yetişen çocuklar da daha sevgi dolu olacaktır. İleride kuracakları ailelerde de şiddet yer almayacaktır dedi.
     Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının çalışmalarıyla kadına karşı şiddetin gündeme geldiğini, bu çalışmalar sayesinde azaldığını vurgulayan Özden, şöyle devam etti:
     Kadınlar artık koruma altına alınıyor. Erkek aslında fiziksel güç kullanarak kendi psikolojik zayıflığını ve güçsüzlüğünü ortaya koyuyor. Erkeğin psikolojik anlamda zayıflığından kaynaklanıyor. Bunu aşabilmenin yolu da eğitimdir. Şiddete maruz kalan kadınlar için sığınma evleri yapılmışsa, şiddet uygulayan erkekler için de rehabilitasyon merkezi yapılabilir. Erkeği bu yaptığından vazgeçirecek, yaptığının normal değil anormal olduğunu ona gösterecek rehabilitasyon uygulaması yapılmalı. Fiziksel ceza, para cezası ya da hak mahrumiyeti erkeği bileyleyebilir. Şiddet uyguladığı bilinen erkekler, rehabilite edilmeli.
    
     Yayıncı: Emine Konuk
<< Önceki Haber Şiddet uygulayan erkeklerin rehabilite edilmesi önerisi Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER