ERZURUM (A.A) - Görev yaptığı Konyada akciğer kanserine yenik
düşen eski milli judocu Tülay Aydın Şahinin sevenleri, başarılı sporcuyu daima
gülen yüzüyle hatırlamak istiyor.
Konya Karatay Zübeyde Hanım Kız Meslek Lisesinde beden eğitimi öğretmeni
olarak görev yapan Şahin, 1991 yılında başladığı judoda katıldığı şampiyonalarda
çok sayıda derece elde etti. Görev yaptığı okulda öğrencilerine spor sevgisini
aşılayan Şahin, yaklaşık 16 ay önce yakalandığı akciğer kanserine yenik düşerek
hayatını kaybetti.
Katıldığı müsabakalardan dereceyle dönen eski Erzurum bölgesi judocularından
38 yaşındaki Şahinin cenazesi, Horasan ilçesinde Merkez Camisinde kılınan öğle
namazının ardından Velibaba Köyü Mezarlığında sevenlerinin gözyaşları arasında
toprağa verildi.
Konya Milli Eğitim Müdürlüğünde il eğitim denetmeni olarak görev yapan eşi
Mesut Şahin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Tülay Aydın ile 15 yıl önce
evlendiğini belirterek, Şirin, Boran ve Deren isminde üç çocuklarının olduğunu
söyledi.
Eşinin hep güler yüzlü olduğunu belirten Şahin, Evlendiğimiz günden
itibaren kendisini daima gülen yüzüyle tanıdım. Çevresine de hep gülen yüzüyle
görünürdü. Bütün arkadaşları onu gülen yüzüyle tanırdı. Tülayı tanıyan kişi,
ondan vazgeçemez, katıldığı ortama da neşe katardı dedi.
Eşinin çalıştığı okullarda, okul yöneticilerinin kendisine karışmasını
istemediğini anımsatan Şahin, şunları kaydetti:
İşine karışan yöneticilerin bulunduğu okulda çok iyi çalışamazdı. Onun
işine karışmayan, biraz serbest bırakan yöneticilerin olduğu okullarda başarıdan
başarıya koşmuştur. Çalıştırdığı gerek voleybol takımları gerekse halk oyunu
ekipleri hep derece almıştır, birinci olmuştur. Öylesine azimli, görevine düşkün
birisiydi. Evli kaldığımız 15 yıl boyunca hep mutlu olduk, hep birbirimize sadık
kaldık. Üç çocuğumuz oldu. Şirin, Boran ve Deren adını koyduk.
-Onu hep gülen, sevgili karım olarak hiç unutmayacağım-
Eşinin 16 ay önce hastalığa yakalandığını dile getiren Şahin, Akciğer
kanseri oldu. Gereken bütün tedavileri yaptırdık. Hastalık ağır ağır ilerledi ve
3 hafta önce yatağa düşürdü. Tekrar kalkamadı, hastalığı giderek ağırlaştı. 27
Kasımda onu kaybettik. Ama hastayken dahi metanetini hiç yitirmedi, paniğe
kapılmadı, ölümden korkmadı. Hep ibadetini yaptı. Onu hep gülen sevgili karım
olarak hiç unutmayacağım diye konuştu.
Baba Selahattin Aydın ise kızının spor yapmayı çok sevdiğini, kafasına
koyduğu her şeyi başardığını belirterek, Baba ben kara kuşaklara gireceğim,
judocu olacağım dedi. Lise son sınıfta judoya yazdırdık. Başardı da. Her türlü
başarının üstesinden geldi şeklinde konuştu.
Kızının birçok müsabakada derece elde ettiğini anımsatan Aydın, şöyle devam
etti:
Okulu bitirdi. Üniversitede devamlı spor yarışmalarına girerdi. Üniversite
bittikten sonra tayini liseye gitti. Orada da Mesut Beyle evlendi. Konyada iken
geçen sene hastalık başladı. Durumu çok iyiydi. Hınıs ilçesine kardeşinin
düğününe gelmişti. Mesut, baba dikkat et araba kullanmasın dedi. Ama o
Hınıstan Köprüköye kadar arabayı kullandı. Konvoyda 30-40 arabayı solladı,
geldi. Hatta düğünde bar oyununa girdi, oynadığı, eğlendi. Sonra hastalığı
ilerledi. Konyada başında kaldım. Hadi kızım bilek güreşi yapalım, judo
yapalım derdim, hep gülerdi. Sonra onu kaybettik.
Aydın, Kızımın hakim olmasını isterdim. Devamlı hakimliği kazan kızım
derdim. O baba ben judoyu seviyorum, judocu olacağım dedi. Sonra da judocu oldu
dedi.
Muhabir: Sagip Sezginer / Ayşe Yıldız
Yayıncı: Emine Konuk