EDİRNE (A.A) - Salih Baran - Edirneli emekli müzik öğretmeni
Beyazıt Sansı, yurdun dört bir yanında sürdürdüğü mesleği sırasında duyduğu sıla
özlemiyle biriktirdiği hasret notalarıyla, kentin kültürel değerine marşlar
yazdı, bir çoğu da kurumlarca resmi marş olarak kayıt altına alındı.
Emekliliğinin ardından yerel gazetelerde köşe yazarlığını da sürdüren Sansı
(66), AA muhabirine yaptığı açıklamada, müzik ve yazın hayatında hep kent
sevgisini vurguladığını söyledi.
Sansı, 1961 yılında öğretmen okuluna giderken gözü yaşlı ayrıldığı kente 30
yıl sonra emekli olarak dönmesinin ardından sıla hasretiyle biriktirdiği ne kadar
duygusu varsa, önce sözlere sonra da kemanıyla notalara döktüğünü belirtti.
İlk marşı Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri için yaptığını anlatan Sansı,
Yurdun bir çok yerinde öğretmenlik yaptım, yüzlerce öğrenci yetiştirdim.
Öğretmenliğim sırasında hep Edirneye özlem duydum, memleketime hasret
biriktirdim. Sıla hasreti bitince geldiğim memleketimde bu duygularımı söz ve
müzikle birleştirerek marşlar yaptım. Önce bir yiğitlik öyküsü, 651 yıllık
geçmişiyle geleceğe ışık tutan, Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri için marş
yazdım. (Büyük efsaneyi görür gibiyim, eyvah heyecandan ölür gibiyim, tarih
dehlizinde yürür gibiyim) diye heyecanımı yansıttığım Kırkpınar Marşı Edirne
Belediye Meclisince de resmi marş olarak kabul edildi dedi.
-Tava ciğere de marş yaptı
Ardından Edirnenin ünü dünyaya yayılan damak tadı tava ciğer için kolları
sıvadığını, dokuz sekiz ritmli, ciğer marşı yaptığını belirten Sansı,
(Ciğerciler kızdırırlar tavayı, mis gibi de kokuturlar havayı, ayran cacık
tamam eder masayı, lezzetlerin sarayı... Tavası var, ciğeri var, a be güzel
Edirne sende daha neleri var) sözlerini içeren tava ciğeri marşını yazdım.
Ciğerciler için bestelediği marşı da Edirneyi Tanıtma ve Tava Ciğeri Koruma
Derneğince resmi marş olarak benimsendi. Bunları Edirne, Edirnespor,
Trakyabirlik, Vakıflar marşları takip etti diye konuştu.
-Müziğe buğday saplarıyla başladı
Buğday saplarından yaptığım düdüktü ilk enstrümanım diyen Sansı,
Karaağaç Ovasında çobanlık yaparken çaldığı dilli kavalın ardından, bağlama ve
öğretmen okulunda öğrendiği kemanıyla müziğin içine derinden daldığını anlattı.
Edirne sevgisiyle bugüne kadar bestelediği marşların kendisine onur
verdiğini ifade eden Sansı, Kültür ve Turizm Bakanlığının ödül yönetmeliğini
incelediğini, kendisi için ayrı bir yeri olan Kırkpınar Marşıyla bakanlığa
başvuracağını kaydetti.
Edirne sevdasının ölene dek süreceğini anlatan Sansı, (sevda bitine kadar
marş bitmez) diyerek yeni marşlar üreteceğinin de ipuclarını verdi. Edirnenin
kültürel özelliklerinin tamamına söz yazarak kemanıyla besteler yapmaya kararlı
olan Sansı, yeni marşlar için nota defterini karalamaya devam ediyor.
Yayıncı:J.Jale Durgun