ADANA (A.A) - Aykut Ünlüpınar - Afyonkarahisarda 5 Eylül 2012
tarihinde meydana gelen patlamada şehit olan onbaşı Ahmet Tosunun eşi Adanada
bir kız çocuğu dünyaya getirdi.
Kayserinin Develi ilçesinde bilgisayar öğretmenliği yaparken, kısa dönem
olarak vatani göreve giden Ahmet Tosunun şehit düştüğü dönemde yaklaşık 5 aylık
hamile olan eşi Seda Tosun, Adanada Özel Metro Hastanesinde doğumunu
gerçekleştirdi.
Anne Tosun, yaklaşık 3 kilo 400 gram ağırlında sağlıklı şekilde dünyaya
gelen kızlarına, eşinin askere gitmeden önce koymak istediği Esma Yaren
ismini verdi. Tosun, kızına her baktığında eşini hatırladığını, sevinç ve hüznü
bir arada yaşadığını anlattı.
Şehidin babası Celil Tosun, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ilk kız
torunlarının dünyaya geldiğini, bunun için çok heyecanlı ve mutlu olduklarını
belirtti.
Ancak, mutluluğun yanı sıra hüznü de yaşadıklarını anlatan baba Tosun,
Allah herkese torun duygusunu yaşatsın ama, bir yandan üzgünüz. Babası gitti,
mukadderat böyleymiş, inşallah evladı vatan, millet için hayırlı evlat olur.
Babasının yerini inşallah tutar dedi.
Bebeğin sağlının çok iyi olduğunu, daha çok annesine benzetildiğini anlatan
Tosun, askeri yetkililerin de kendilerine büyük destek olduğunu belirtti.
6. Mekanize Piyade Tümen ve Garnizon Komutanı Tümgeneral Sezai Bostancı ile
şehit ve gazi biriminin kendileriyle sürekli ilgilendiğini anlatan baba Tosun,
Oğlumun şehitliğinden bugüne kadar sürekli bizle ilgilendiler. Telefonla, eve
gelip ziyaretle, hastanenin belirlenmesinde yardımcı oldular dedi.
-Kızının doğumuna yetişmek için izin kullanmamıştı-
Baba Tosun, oğlunun 1 Ağustosta Samsundaki birliğine teslim olduğunu,
patlamadan yaklaşık 4 gün önce acemi birliğini tamamlayıp Afyonkarahisara
gönderildiğini anlattı.
Oğlunun yaşaması halinde yaklaşık 15 Ocak tarihinde terhis olacağını anlatan
Tosun, Kızının doğumuna yetişebilmek için acemi birliğinden usta birliğine
geçerken izin kullanmadı. Böylece bu ayın ilk haftası Adanada olmayı
planlıyordu diye konuştu.
Şehidin annesi Raziye Tosun da oğlundan geriye kalan en büyük hatıranın
torunları olduğunu belirterek, Onu hiç yalnız bırakmayacağız. Yaşadığımız
üzüntüleri onun gülücükleriyle geride bırakacağız dedi.
Torunun daha çok gelinine benzetildiğini anlatan anne Tosun, oğlunun
çocukluk fotoğrafını göstererek, Burnu babasına benziyor. Özellikle babasının
bebekliğine çok benziyor diye konuştu.
Şehit Ahmet Tosunun kayınbabası Mukadder Nazik ise gözyaşlarına hakim
olamayarak, Bir tarafta sevinç, diğer yanda hüzün var. Sevindik ama, üzüntümüz
de yoğunlaştı. Sağolsun, askeri yetkililer, komutanlarımız bizleri yalnız
bırakmıyor dedi.
-Erkek olsaydı Uhud şehidi Enes Bin Nadr olacaktı-
Şehidin yakınları erkek çocuk olması halinde Enes ismi koymak istediğini
belirtti.
Adanada 16 eylül tarihinde Şehit Tosun için düzenlenen törende İl Müftüsü
Ahmet Gökce, namazın ardından yaptığı konuşmada, şehidin bir yakını ile
konuştuğunu belirterek, şehit Ahmet Tosunun Enes ismini Uhud Savaşında şehit
olan Enes Bin Nadrdan dolayı tercih ettiğini anlatmıştı.
Gökce, şöyle devam etmişti:
Şehidimiz Enes Bin Nadrın hikayesini okur. Savaş sonrası Enes Bin Nadr
savaş meydanında aranır ama bulunamaz. Kız kardeşi geliyor ve Enes Bin Nadr
hazretlerini parmaklarının ucundan teşhis ediyor. Gözleri oyulmuş, burnu ve
kulakları kesilmiş ve üzerinde 80 küsur yara ile ruhunu Cenab-ı Hakka satmış
cennet karşılığında Allah onu satın almış. Şehidimiz de bu hikayeyi okuduktan
sonra Allahım bana bir evlat ver. Adını Enes koyayım. Bu kahramanın adını
yaşatayım. Şimdi öyle bir ruhun sahibi aynen Enes Bin Nadr gibi o özlemin, o
hasretin içine girerek bizzat onunla kucaklaşmış oluyor. Şimdi belki Ahmetimin
de gözleri yok, kolları yok, ayakları belki kopmuş durumda. Enes Bin Nadrı kat
kat geride bırakmış durumda. Yani yeryüzünde cesedinden hiçbir şey belki de
kalmamış durumda. Şunu demek istiyorum. Enes Bin Nadr gibi yarabbim gözümü,
kulağımı, ayağımı bedenimi feda ettim. Uçtu gitti, huzuruna geldim. Senin yoluna
bunları feda ettim ve huzuruna geldim diyebilecek bir kahramanın maneviyatı
önünde, ruhu önünde bulunuyoruz.
Yayıncı: İsa Sansar